Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Edebiyat dünyasının abisi olarak nitelendirilen Cahit Zarifoğlu'nu anma sempozyumu düzenleniyor.
Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen sempozyum açılış konuşmaları ile başladı.
Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Kültür ve Turizm Şube Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen sempozyumun açılış konuşmaları bölümünde ilk olarak kürsüye gelen Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanvekili Muharrem Erantepli, günün konuma günü olmadığını ifade ederek: "Bugün çok kısa konuşacağım.
Çünkü bu günün konuşma günü değil"Adı gibi zarif bir insan olan Cahit Zarioğlu'nu tanıma ve anlama günü olduğunun farkındayım.
"Ne çok acı var .Ruhumuz dar bir şeridin içinden sızılarla geçiyor." Diyen rahmetli Cahit Zarifoğlu'nun, 47 yıllık bir koşuşturmaca ile geçen ömrünü bize iki gün boyunca anlatacak olan, hepsi birbirinden değerli akademisyen, yazar ve şairlerimize, lütfedip geldikleri ve programımızı onurlandırdıkları için çok teşekkür ediyorum.
Şehirleri askerler savunur, güvenliğini emniyet güçleri sağlar, valililer ve belediye başkanları ise yönetir. Fakat şehirlerin ruhunu, birliğini, kardeşliğini, iç huzurunu yazarlar, şairler, ilim adamları yani okur-yazar entelektüeller sağlar.
Tarih boyunca kültürel ve entelektüel alandaki gelişmelerde öncü bir rol oynayan Kahramanmaraş'ımızın vatanın kurtarılmasındaki öncülüğü bu anlamda tesadüf değildir.
Osmanlı döneminde eserleri imparatorluktaki hemen hemen bütün medreselerde çokça okunan Saçaklı-zade Mehmed Efendiden başlayarak, Matematikçi Abdurrahim Paşa'ya, divan şiirinin son büyük ustalarından Sünbül-zade Vehbi Efendi'ye ve ünlü sufi şair Kuddusi'ye kadar birçok kişi bu topraklarda yetişerek imparatorluk sathına dağılmışlardır.
Kahramanmaraş'ımız Cumhuriyet döneminde de edebiyat dünyasına pek çok değerli isimler hediye ederek hem ülkemizin hem de bölgenin entelektüel cazibe merkezi olma konumunu sürdürmüştür. Bir kültür kent olan Kahramanmaraş bu özelliğinden dolayı edebiyat çevrelerinde Şiir Şehri, Şiir Ülkesi, Şairistan yani Şairler Şehri olarak anılmaktadır. Maraş konulu kitaplar, Kahramanmaraş'ta basılan kitaplar, Maraşlı şair ve yazarların yazdığı kitapların edebiyatımızda baskın olarak görülmesini bunun kanıtı olarak gösterebiliriz.
Allah'ın izniyle bu zenginliğimizi, halk şairlerimiz, Hayati Vasfi'den Aşık Mahzuni'ye, kültürel ve entelektüel alandaki gelişmelerde öncü bir rol oynayan Necip Fazıl'dan Abdurrahim Karaakoç'a, Cahit Zarifoğlu'ndan,Erdem Bayazıt'a, Nuri Pakdil'den Rasim Özdenören'e , 7 güzel adamın şehri olan Kahramanmaraş'ımızı Dünya Edebiyat Kentleri içerisinde yer almasını sağlayarak taçlandıracağız.
Bir şehirde Kentsel dönüşümün sağlanması, altyapının mükemmelleştirilmesi, yolların yapılması, ticari dinamizm, turizm çok önemli. Fakat şehrin bir ruha, bir ahenge kavuşması, kendine mahsus bir canlılık kazanması için kültür alanındaki gelişmelere bakmak gerekir. Henüz ikinci yılında Anadolu'nun en büyük fuarları arasında yer alan Kitap ve Kültür Fuarı, sempozyumlar, konferanslar, yeni açılan kütüphaneler gibi şehrimizdeki kültür sanat alanındaki hareketlilik sevindirici bir düzeyde. Şükürler olsun, Kahramanmaraş'ımızda tiyatrolar, sergiler, konserler, sempozyumlar, konferanslar, film gösterimleri, paneller, eksik olmuyor. Birçok kurumla ortak sosyal araştırmalar, sempozyumlar, seminerler düzenliyoruz. Çünkü şehirlerin böyle canlanacağına inanıyoruz.
Sözlerime son verirken; Sanatında olduğu gibi hayatında da hep dik duran,
tüm hayatını inandığı şeyler uğrunda savaşarak geçiren, İslam dünyasının sıkıntılarını kalbinde öğüten, öyle ki vefatında Afganistan'da gıyabi cenaze namazı kılınan,
içerisinde bulunduğumuz Haziran ayında Rahmeti rahmana yolcu ettiğimiz,
"Bağışlanmamı dilerim,
Sana zorsa bırak yanayım.
Kolaysa esirgeme" diyerek, bağışlanmayı bu kadar içten, bu kadar naif ve zarif isteyen güzel insan Cahit Zarifoğlu'na Allah'tan rahmet diliyorum.
Şairin;" Acılarıma da kardeş olur musun" diyen çağrısına kulak vererek sempozyumumuza katılan siz değerli yazarlarımıza, şairlerimize, akademisyenlerimize, öğrencilerimize ve misafirlerimize de tekrar çok teşekkür ediyorum.
Cahit Zarifoğlu Sempozyumu'nun, şehrimize, ülkemize ve edebiyat dünyasındaki bütün kardeşlerimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyor, Hepinizi saygıyla, selamlıyorum" dedi.
Daha sonra kürsüye Rasim Özdenören geldi. Rasim Özdenören
yaptığı konuşmada: "Gönül isterdi ki
kendisi de burada olsaydı. Burada olsaydı, karşımızda oturup gülümseyerek bizi
seyredeceğini tahayyül edebiliyorum. O, hep gülümserdi. Cahit, kendisini çok
önemsemezdi. Şiir yazıyorum diye şiir yazmazdı, sadece şiir yazardı. Öyküleri,
günlük yazıları, denemeleri, fıkraları, çocuk hikâyeleri vardı ama hiçbir işi
ben bunu yapıyorum diye yapmazdı, sadece yazar ve bırakırdı. Çocuk hikayeleri
yazarken çocuklara sorar onların fikrini alırdı. Cahit`le sürekli dostluk
halindeydik. Cahit Zarifoğlu deyince, aklımıza kendisinin de çocuksu bir
karakteri olduğunu düşündüğümüz, dost canlısı, insan canlısı, ömür boyu para
sıkıntısı çekmiş olan fakat bunu ne bizlere, ne çevresine yansıtmayan bir insan
gelir. Gerçi bu karakter bizim arkadaş çevremize mahsus bir özellikti, hepimiz
birbirimizle tasalarımızı, sıkıntılarımızı değil, sevinç ve kıvançlarımızı
paylaşırdık.
Bu vesile ile bu
sempozyumun düzenlenmesinde emeğini esirgemeyen Büyükşehir Belediyemize ve
çalışanlarına teşekkürü bir borç biliyorum" dedi.
Açılış
konuşmaları bölümünde son olarak kürsüye gelen Kahramanmaraş Valisi Mustafa
Hakan Güvençer ise: "Hemşehrimiz olması vesilesiyle, Abdurrahman Cahit
Zarifoğlu`nu yad edince, bir borcumuz da oluyor. Çünkü o tek başına biri değil,
bir dönemin, derdin, edebin, arayışın, dostluk şahikasının bir ferdi idi. Onu
anınca dostlarını, o derdin sahiplerini, o yolun yolcularını anmamak olmaz.
Ahirete irtihal edenleri kendisiyle yad ediyor, hayatta olanların önlerinde
saygıyla eğiliyor, Türk halkına ve hatta İslam alemi adına şükranlarımızı arz
ediyorum.
Abdurrahman Cahit
Zarifoğlu'nu yazılarından şiirlerinden tanıyordum. Kahramanmaraş'a geldiğimde
Rasim Özdenören ile yaşıt olduğunu öğrendim. O Kahramanmaraş'ın ve edebiyat
dünyamızın bir Ağabeyi olduğunu gördüm. Cahit Ağabey'di o edebiyat dünyamızın.
20 aydır
Kahramanmaraş'ta görev yapıyorum. Burada bir sır olduğunu ve bu sırrın da bir
hazine sakladığını gördüm. Bu saklı hazine de Kahramanmaraş insanının halis
muhlis yüreği olduğunu gördüm. Bu sempozyumun düzenlenmesinde Büyükşehir
Belediyemiz başta olmak üzere buraya gelerek sunumlarını yapacak olan tüm
akademisyenlerimize de diğer misafirlerimize şükranlarımı sunuyorum" dedi.
Açılış
konuşmalarının ardından Abdurrahman Cahit Zarifoğlu için hazırlanan slayt
gösterisi izlendi. Slayt gösterisinin ardından açılış oturumuna geçildi.
Prof. Dr. Mehmet Nar başkanlığında gerçekleştirilen açılış oturumunda ise; Prof. Dr. Nazif Gürdoğan " "Güzelin Sanatı Güzel Olur", Prof. Dr. M. Fatih Andı " "Cahit Zarifoğlu'nun Eserlerinde Türlerarasılık"
Prof. Dr. Hasan Akay " "Cahit Zarifoğlu'nun Şiirlerinde Tabiat-Üstü' Ya Da "Ruhun Duvarları İçinde Tabiatüstü Bir Savaş", Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu- "Cahit Zarifoğlu Ve Şiir Anlayışı Üzerine Notlar"
Rasim Özdenören " Yazar konularında sunumlarını yaparak Cahit Zarifoğlu'nu anlattılar.
Sempozyumun öğleden sonraki başlayan birinci oturumunda ise Oturum Başkanı Prof. Dr. M. Fatih Andı başkanlığında;
Prof. Dr. Alaattin Karaca " "Cahit Zarifoğlu'nun Poetikası", Prof. Dr. Hilmi Uçan ""Hayatı Ve Dünyayı Doğru Kavrayan Şair Cahit Zarifoğlu", Doç. Dr. İbrahim Tüzer ""Yaşamak"la Varılan "Menziller"in Şairi: Cahit Zarifoğlu ve Duyumsanan Bir Acı Olarak Yalnızlık", Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Karaburgu " "İkinci Yeni Şiiri Ve Cahit Zarifoğlu" ve A.Ali Ural " "Cahit Zarifoğlu Şiirinde Naslar" konularında sunumlarını gerçekleştirdiler.
Sempozyumun ikinci oturumu Prof. Dr. Hasan Akay oturum başkanlığında ; Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk - "Okuyucu Dostu Bir Editör Olarak Cahit Zarifoğlu", Yrd. Doç. Dr. Dursun Ali Tökel "" "Cahit'in Cihadı: Cihad-I Ekbere Buyrun", Asım Gültekin " "Zarifoğlu'nun Dünyasında Kitaplar-Yazarlar-Şairler", Osman Sarı - "Kendi Mektupları Işığında Cahit Zarifoğlu" ve Mustafa Aydoğan ""Cahit Zarifoğlu'nun Mektubu" konularında sunumlarını yaptılar.
Sempozyum 3 Haziran 2016 Cuma günü üçüncü, dördüncü ve
beşinci oturumlarla devam edecek.