İş dünyasının, özellikle de KOBİ'lerin hem iç piyasada yatırımlarının artması hem de uluslararası piyasada rekabet gücünün geliştirilmesi milli paramız Türk Lirası'nın güçlenmesi ile mümkün olacaktır. Gezi olayları, 15 Temmuz kalkışma girişimi, kredi derecelendirme kuruluşlarının art niyetli değerlendirmeleri ile birçok noktada ülkemiz ve ekonomimiz hedef alınmaya çalışıldı.
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlayan Türk Lirası ve Altın üzerinden işlem yapma çağrısı, milletimiz tarafından benimsenerek karşılık buldu. Yastık altındaki dövizin Altın ve Türk Lirası'na yatırılması ile ülkemiz üzerinde yürütülen art niyetli çalışmalar tersine çevrilecektir. Bu hem milli bir bilinçtir hem de ekonomiye sahip çıkmaktır. Çünkü Milli egemenliğimizin bir sembolü de kendi para birimimizdir.
Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada Rusya, Çin ve İran'la yapılacak ticaretin de ülkelerin kendi parası üzerinden yapılması için girişimlere başlanacağını söyledi. İthalat yaptığımız ülkenin para birimi üzerinden mal ve hizmet alımı yapılırken, ihracat yaparken de TL üzerinden mal ve hizmet satışı yapacağız. Yani USD ve EURO yerine TL bizim dış ticaretteki para birimimiz olacak. Bu da milli bir bilincin ve ekonomiye sahip çıkılmasının sonucudur.
Ayrıca şunu da belirtmek gerekli ki hem gayrimenkullerin kiralanması işlemlerinde hem de borçlanmalarda kısacası tüm yurtiçi işlemlerin Türk Lirası ve Altın üzerinden yapılması da bu milli hareketimizi güçlendirecektir. Bölgesinde güçlü Türkiye ancak güçlü ekonomi ile gerçekleşecektir. Bu da para birimimizin güçlü olması ile sağlanacaktır. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısını önemli buluyorum ve destekliyorum.
