Devletlerin tarihine damga vurmuş, unutulmaz iz bırakan olaylar ve şahsiyetler vardır. Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti tarihi için Milli Mücadele ne değer ifade ediyorsa, bu "mücadele" içerisinde Kahramanmaraş'ın işgalci düşman kuvvetlerine karşı gösterdiği kahramanlık destanı da o değeri ifade etmektedir
Aziz milletimiz tarih boyunca hep hür ve bağımsız olarak yaşamış, ne pahasına olursa olsun bağımsızlığından asla ödün vermemiştir. 15 Temmuz'da olduğu gibi zaman zaman bu aziz millete zincir vurmaya kalkanlar olmuş; fakat bu aziz millet esaret zincirlerini hep kırmıştır. İşte Kahramanmaraş'ımız bu aziz milletin yaşayan temsilcisi konumundaki Türkiye Cumhuriyeti'ni bağlayan paslı esaret zincirlerinin kırılmasının ilk hareketini başlatan ve meşalesini yakan kahraman bir şehirdir
Son derece zor şartlar ve çeşitli imkânsızlıklara rağmen, kendisinden kat kat güçlü olan döneminin ordularına karşı, yüksek disiplin, sevk ve idare altında savaş meydanlarında kazandığı Kutu'l-Amare zaferini masa başında tersine çevirmek isteyen düşmanlarımız, içinde Kahramanmaraş'ımızın da bulunduğu Musul, Urfa, Gaziantep ve Suriye'nin bir bölümünün kağıt üzerinde Fransa'ya verildiği Sykes-Picot Anlaşmasını imzaladılar. Kahramanmaraş'ımızın şanlı 12 Şubat Kurtuluş zaferi işte o kağıt parçasını paçavraya çevirip paramparça eden destansı şahlanışın adıdır.
Ülkemizin her tarafının işgal edildiği bir ortamda kahraman ecdadımız, ne pahasına olursa olsun İstiklal Mücadelesini başlatarak vatan topraklarımıza göz diken ve işgale kalkışan devletlere bunun hiçbir zaman gerçekleşemeyeceğini göstermiş ve bu eşsiz mücadele tüm Anadolu'ya örnek olarak, Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasına zemin hazırlamış, tarihten silinmek istenen bir milletin küllerinden yeni bir devletin doğacağı müjdesini vermiştir.
Aslan Bey, Şeyh Sezai Efendi, Sütçü İmam, Rıdvan Hoca, Evliya Efendi, Mıllış Nuri, Yörük Selim, Çakmakçı Said, Senem Ayşe, Şehit Yusuf Çavuş, Abdullah Çavuş gibi fedakârlık ve cesaret timsali sayısız kahramanlar aziz milletimizin nasıl bir millet olduğunu, esaret altında yaşamaktansa ölmeyi tercih edeceğini bütün dünyaya gösterdiler. Onun için bu destan değil 97 yıl, yüzlerce yıl geçse de asla unutulmayacak.
12 Şubat Kurtuluş Günümüzün 97. yıldönümü dolayısıyla bizlere bu vatanı emanet eden şehitlerimize Cenab-ı Allah`tan rahmet diliyor, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, hepimizin bu onurlu gününü kutluyorum" Dedi.
