Kahramanmaraş Gazeteciler Cemiyeti (KGC) Başkanı Sermet Çuhadar, basının halkın doğru haber alma imkânı sağlayan ve düşüncelerini başkaları ile paylaşmasına aracı olduğunu ve önemli bir toplumsal görev icra ettiğini bildirdi.
Çuhadar, 24 Temmuz Basın Bayramı'nın 111. Yılı nedeniyle yaptığı açıklamada; Osmanlı`nın özellikle son zamanlarında çıkan gazetelerin sansür memurlarının kontrol ve denetiminden geçtikten sonra yayınlandığını hatırlatarak, "24 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiyet`in ilanından sonra bu uygulamaya son verilmesi günümüzde ''sansürün kaldırılması'' olarak adlandırılmaktadır. Bunun için de 24 Temmuz tarihi, Gazeteciler ve Basın Bayramı olarak kutlanmaktadır" dedi.
Ülkelerin gelişiminde çok önemli bir yere sahip olan basının, halkı bilgilendirme, bilinçlendirme, kamuoyunda gerekli hassasiyetleri oluşturma gibi çok önemli işlevleri bulunduğuna dikkat çeken KGC Başkanı Çuhadar, "Çağdaş ve demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri olan basın, kamuoyuna tarafsız, doğru ve hızlı biçimde bilgi ve haber vererek, toplumu aydınlatıp, meslek ilkelerine, kişilik haklarına saygı çerçevesinde çalışmalarını sürdürmelidir. Bu çalışmaların sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi iletişim özgürlüğü' ile mümkündür. Şüphesiz bu özgürlük şeffaf yönetim anlayışının da temel yapı taşlarındandır" dedi.
Basının meslek ilkeleri doğrultusunda ilkeli, tarafsız, sorumlu ve bilinçli gazetecilik anlayışıyla yapılan çalışmalarının devamını dileyerek, bu çalışmaların her zaman özgür, sansürsüz bir ortamda yürütülmesini temenni eden Sermet Çuhadar, "Unutulmamalıdır ki düşünce ve ifade özgürlüğü en önemli haklarımızdandır, fikirlerin sansürsüz bir ortamda özgürce dile getirilmesi gelişime atılan adımları kolaylaştıracaktır. Tarafsız ve özgür bir basının varlığı güçlü demokrasilerin vazgeçilmez unsurudur" diyerek, şunları söyledi:
"24 Temmuz 1908 tarihinde Türk basınında sansürün kaldırılması, Gazeteciler ve Basın Bayramı' olarak her yıl 24 Temmuzda kutlansa da, 111 yıl önce kaldırılan sansürün hala var olması nedeniyle KGC olarak özde "Basın Özgürlük ve Dayanışma Günü" olarak anılması gerektiğini ısrarla savunuyoruz. Halkımıza doğru haber alma imkânı sağlayan ve düşüncelerini başkaları ile paylaşmasına aracı olan basın kuruluşları, önemli bir toplumsal görev icra etmektedir.
Demokratik hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biri olan, haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracı olan basın, demokrasinin yaşamasını ve gelişmesini sağlayan kurumların başında gelmektedir. Basın meslek ilkelerine uygun, kişi hak ve hürriyetlerine saygılı, tarafsız ve objektif bir yayıncılık anlayışı; toplumda basına güveni artırmasının yanında, kamuoyunun yanlış bilgilendirilerek yönlendirilmesinin önüne geçecektir. Toplumsal değerlere saygılı, sorumluluk bilinci içinde, tarafsız bir anlayışla görevini yerine getiren özgür basın, demokratik toplum düzeninin korunmasının en büyük güvencesidir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürkün, "Basın, Milletin müşterek sesidir" ifadesi basının toplumu aydınlatması bakımından üstlendiği misyonu en güzel şekilde açıklamaktadır. Bu anlamda geldiğimiz noktada özellikle yerel basınımızın karşı karşıya kaldığı var olma mücadelesi basınımız adına gelecek kaygısı taşımamıza sebep olmaktadır. Yerel basının gelişen teknoloji ve dijital medya unsuru nedeniyle yaşamaları neredeyse güçleşmiştir. Yerel basınımıza destek olunması ve yaşatılması için adeta can suyu niteliği taşıyan desteklerin devam etmesi büyük bir önem arz etmektedir."