Seminerin açılış konuşmasını KAGEGİK Başkanı Aykut Balcıoğlu yaptı. Balcıoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Kahramanmaraş, sanayisi ve ihracatıyla ülkemizin önde gelen şehirlerinden bir tanesi. Ülkemizin sanayileşmeye başladığı yıllarda pamuk ekerken önce çırçır sonra iplik tesisleri yaparak Türkiye'nin en büyük iplik üreticisi olan, dağdan toplanan kar ile sütü pekmezi karıştırıp dondurma haline getirirken bugün dondurmasıyla dünyaya nam salan markaları olan, dün yalnızca biber üretirken bugün ulusal marka haline gelen ve coğrafi işaret sahibi, dün küçük atölyelerde el emeği göz nuru burma bilezik yaparken bugün ülkemizin en büyük ikinci altın işlenen şehri olan, giymek için yapılan bir çift çarıkla başlayıp ülkemizin ayakkabı sektöründe lider şehri haline gelen, bununla kalmayıp çelik mutfak eşyaları, kağıt ve çimento üretimiyle dünyaya sesini duyuran bir şehirdir Kahramanmaraş. Bu günlere kolay gelinmedi şüphesiz. Emek, çalışma ve girişimci ruhun harmanıyla kazanılmış müteşebbis ruhun eseridir bu tablo.Peki ya bundan sonra? Bu başarılı tabloya dahil olan ikinci, üçüncü ve hatta dördüncü kuşakların yönetimde olduğu, dünyaya mal olmuş firmalarımız artık köklü birer aile şirketi oldular. Bu şirketlerin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için de kurumsallaşma büyük önem arz etmekte. Bizler bu işin neresindeyiz? Neleri daha iyi yapabiliriz? Hangi hatalara düşmemeliyiz hepsi birer çalışma konusu. Ama kısaca dünyayla kendimizi kıyaslayacak olursak...Dünyanın en uzun ömürlü şirketi kaç yaşında? 2006 yılında batan ve battığında 1428 yaşında olan Japonya merkezli inşaat firmasıKongo Gumi. İkinci sırada yine Japonya'da 1314 yıllık NishiyamaOnsen Oteli ve halen faal. Türkiye'de ise en eski şirketimiz 1777 yılında kurulan ve 242 yaşındaki Hacı Bekir Lokumları. Yüzölçümü İstanbul kadar olan Hollanda'da yüzlerce asırlık şirket varken ülkemizde 100 yaşını dolduran şirket sayısı maalesef çok az. Maalesef bir yerlerde bir takılıyoruz ve artık bunu çözmek zorundayız. Tabi ki bu soruların cevaplarını yeniden keşfetmeye gerek kalmadan, doğru bir şekilde deneyimlemiş firmaların bize sunacağı fikirler çok önemli. Biz de ülkemizde bu isi çok uzun zaman önce yapmış olan ve halen başarıyla sürdüren bir firmayı ve bu firmanın kaptan köşkündeki ismi bugün burada misafir ediyoruz. Doğanlar Yatırım Holding bünyesindeki Doğtaş ve Kelebek Mobilya'nın Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Davut Doğan bugün aramızda. Kendisini alkışlarınızla bu sorulara ışık tutması için sahneye davet ediyorum."
Seminere konuşması olarak katılan Doğtaş MobilyaYönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan ise yaptığı konuşmada girişimcilik ve aile anayasası konularına değindi. Doğan şöyle konuştu: "Benim aslında üç tane sunumum oluyor. Bir tanesi girişimcilik öyküsünü anlatıyorum, girişimcilik öyküsünde Dünya girişimcilik yarışında Türkiye finalisti olmuştum bunu yıllarca anlattım, tabi artık bayatladı bu girişimcilik öyküsü sonra da aile anayasası ile ilgili bir sunumum var. Bir de yazmakta olduğum bir kitap var bununla ilgili notlarımı paylaşıyorum. Tabi üç tane sunum olunca kırk beşer dakika sürüyor ortalama, ama sizi o kadar tutacak değilim.Doğtaş mobilyayı kurduk 1980 yılında hiç sermayemiz yoktu , birikimimiz yoktu borçlanarak mal alarak çünkü üretimimiz yoktu dışarıdan alıp satıyorduk. Böylece Doğtaş'ı bugünlere getirdik."
Seminer katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi.
