Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Rektörlüğü ve Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KSÜKAM) işbirliğiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında İnsan Hakları Çerçevesinde Kadın Erkek Eşitliğinin Önemi' konulu konferans düzenlendi.
KSÜ
Cahit Zarifoğlu Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansın açılış
konuşmasını üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can yaptı.
Kültürümüzün
ve inancımızın kadına verdiği öneme vurgu yapan Rektör Can, kadının hayatın her
alanında üstlendiği rollerle toplumun ilerlemesine sunduğu önemli katkılara
dikkat çekti.
Kadının
hayatın her alanında eşit bir biçimde yer almasının toplumun gelişimi ve
kalkınmasında önemli bir etkiye sahip olduğunun altını çizen Rektör Can, bütün
kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlandı.
KSÜKAM
Müdürü Doç. Dr.Yekta Gezginç de kısa bir selamlama konuşması yaparak 8 Mart
Dünya Kadınlar Günü'nün anlam ve önemine ilişkin bilgiler verdi.
Açılış
konuşmalarının ardından Toplumsal Cinsiyet' başlıklı video gösterimi
gerçekleştirildi.
Video
gösteriminin ardından KSÜKAM Yönetim Kurulu Üyesi, KSÜ Mühendislik ve Mimarlık
Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güldemin Darbaş,
İnsan Hakları Çerçevesinde Kadın Erkek Eşitliğinin Önemi' başlıklı konferans
sunumunu gerçekleştirdi.
Eski
çağlardan günümüze kadının toplumsal statüsüne ilişkin bilgilendirmelerde
bulunan Prof. Dr. Güldemin Darbaş, "Cinsiyet farklılıkları kadın ve erkek kelimelerinin
kapsamı içinde biyolojik farklılıklar ile belirlenmiş olsa da toplumsal
cinsiyet' algısı insanın bu farklı iki cins için kültürel görüşler, inanç
sistemleri, beklentiler gibi bir dizi parametre çerçevesi içinde toplum
tarafından belirlenmiş rollerle tanımlanır. Toplum tarafından kadına ve erkeğe
atfedilmiş bu kalıp yükler, özellikle kadınlar erkeklere göre daha aşağı'
görüldüklerinden, onlar üzerinde ezici ve baskıcı bir unsur oluşturur. Cinsiyet
ayrımcılığı toplumdan topluma, dönemden döneme ufak tefek farklılıklar gösterse
de insanın yerleşik döneme geçtiği tarım devriminden bu yana çok az
değişiklikle kuşaktan kuşağa aktarılmıştır." diye konuştu.
Kadınların
insan hakları' için ortaya koyulan "feminist" hareketlere ilişkin bilgileri
paylaşan Darbaş, "Feminizm, temelde cinsiyet ayrımcılığını yok sayar ve insanın
doğal haklar çerçevesinde kadınların da erkekler kadar hak sahibi ve eşit bir
hayat sürmelerini bekler. Bu bağlamda kadınlar eğitim hakkı, oy hakkı, mülkiyet
hakkı, velayet hakkı, kendi bedenleriyle ilgili karar verme hakkı gibi bir dizi
hakların talebi için sistemli bir şekilde 19. ve 20. yüzyıl boyunca harekete
geçtiler. Özellikle 1. Dünya Savaşı`ndan sonra oy kullanma haklarını büyük ölçüde
elde ettiler. Ancak 21. yüzyılı yaşadığımız şu günlere gelindiğinde yasalarla
verilmiş ''kadının insan haklarının'' pratikte hala yer bulamadığıortadadır.
Birleşmiş Milletler kalkınmaprogramının her yılyayımladığı insani gelişme
endeksi' kadın ve erkek için eğitim, gelir düzeyi ve mülkedinme durumları
dikkate alınarak değerlendirildiğindekadınların hala
erkeklerle eşit düzeyde olmadıkları anlaşılmaktadır. Bugün kadınlar hala
çocuklarla beraber toplumun en dezavantajlı kesimini oluşturmaktadır."
ifadelerini kullandı.
Konferans
sunumunun ardından Rektör Prof. Dr. Niyazi Can ve KSÜKAM Müdürü Doç. Dr. Yekta
Gezginç tarafından Prof. Dr. Güldemin Darbaş'a hediye ve teşekkür belgesi
takdim edildi.