Dünya genelinde en önemli konu haline gelen, Dünya Sağlık Örgütü'nün 11 Mart 2020 tarihinde Pandemi ilan ettiği koronavirüs (Covid-19) salgınının en fazla 65 yaş üstü bireyleri tehdit ettiğinin altını çizen Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Baş
Dünya genelinde insan
sağlığını tehdit eden ölümcül koronavirüsüne yakalanan
vaka sayısı 300 binin üzerine çıkarken, hayatını kaybeden hastaların sayısı 10
biniaştı. İstatistiki olarak dünyadaki ülkelerde salgın sonrası ölümlerin yaş
gruplarına bakıldığında 65 yaş üstü hastalığın ağır seyretmesi ile birlikte 80
yaş civarında ölümlerin daha çok olduğu görülüyor.
Henüz tedavisi ve aşısı
olmayan bu salgından korunmanın en önemli yolunun özellikle yaşlılar için
sosyal izolasyon olduğunun altını çizen Aile
Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Dr. Özlem Sezen, öksüren ya
da hapşıran birinin sağlıklı bir yaşlı kişinin yanına gidecekse ertelemesi ya
da maske takmak, el hijyenine dikkat etmek gibi önlemleri alması gerektiğinin
altını çizdi.
Yaşlılığa eşlik eden hastalıklar vücut
direncini de düşürüyor
Yaşlıları, 65 yaş üstü
fizyolojik ve biyolojik değişiklikleri nedeniyle sosyal olarak uyum güçlüğü ile
yaşamsal faaliyetlerinde güçlük çeken kişiler olarak tanımlayan Dr. Özlem Sezen, şunları söyledi:
"Yaşlılıkta zaman içinde fizyolojik değişiklikler oluyor, vücudun faaliyetleri
de azalıyor. Sosyal hayattan ve iş hayatından çekilmekle beraber kişiler
gittikçe içe kapanmaya başlıyor. Bu durumda da hem fizyolojik hem psikolojik
değişiklikler ile zaman zaman eşlik eden hastalıklar vücut direncini de
düşürüyor. Yaşlılık döneminde kadınlara en çok eşlik eden hastalıklar kanserler
dışında osteoporoz, erkeklerde hipertansiyon, kalp hastalıkları, bunların yanı
sıra her iki grupta diyabet, tansiyon, zaman zaman böbrek yetmezliği, görme
bozuklukları gelişebiliyor. Bazı kaslarda güçsüzlük, fonksiyonel kayıplar
olabiliyor."
Yaşlılıkta beslenme, fiziksel aktivitenin
artırılması ve psikolojik destek çok önemli
Henüz yaşlanmadan önce
sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, psikolojik olarak desteklenmenin
başlaması gerektiğini belirten Dr. Özlem
Sezen: "Yaşlılık döneminde de kalsiyumu artırmak, kemik erimesine karşı
süt, yoğurt, peynir, et, tavuk, balık, yumurta gibi genel beslenme şartlarını
sağlamak oldukça önemli. Düzenli doktor kontrollerine gitmek, kanser
taramalarını yaptırmak, takiplerde uygun görülürse erişkin aşılaması yaptırmak
sağlığın devamı için gerekli. Tuzu ve yağı azaltmak, karbonhidratı dengeli
almak, et ve et ürünleri, tavuk ve balık ürünlerini ızgara ya da haşlama
şeklinde tüketmek, kızartmalardan uzak durmak gerekli. Ayrıca süt, yoğurt,
peynir bizim kültürümüzde olan çok zengin besin maddeleri. Yaşlılık döneminde
düzenli aralıklarla belirli tahlillerin yapılması, kolesterol takibi de oldukça
önemli. Gerekirse ilaç takviyeleri de yapılabilir. Mevsim sebzeleri ve
meyveleri tüketmek, bol sıvı almak özellikle de su içmek çok önemli."
65 yaş üstündeki bireylere, eşlik eden
hiçbir hastalığı olmasa da zatürre aşısını ücretsiz uyguluyoruz
Yaşlılığın da bebeklik
gibi bir dönem olduğunu söyleyen Dr.
Özlem Sezen, sözlerini şöyle sürdürdü: "İmmün sisteminin de zayıflamasıyla
beraber, yaşlı bireyler bazen işlerini sürdürmekte güçlük çekmekle beraber
enfeksiyona yatkın hale gelebiliyorlar. Hareket azlığı da bu durumu tetikliyor.
Bu nedenle, özellikle aşı ile önlenebilir hastalıklar ile mücadelenin önemi
daha da artıyor. Özellikle devletimizin de bağışıklama planı içerisinde yer
alan 65 yaş üstü tüm bireylere zatürre (pnömokok) ve influenzaaşıları öneriliyor.
KonjugePnömokok aşısı Aile Sağlığı Merkezleri'nde var ve ücretsiz yapılıyor.
Bunun yanı sıra belli dönemlerde hepatit aşılarını, tetanoz aşılarını da
sorguluyoruz. Ayrıca 18-64 yaş arası erişkinlerdeeşlik eden kronik kalp
hastalığı, kronik akciğer hastalığı, diyabeti, immün sistemi zayıflatan durumu
varsa yine bakanlığımız risk grubu kapsamı içerisinde aldığı için bu
hastalarımıza da zatürre aşısını ücretsiz yapıyoruz."
Koronavirüsten korunmanın şu an için en
önemli yolu sosyal izolasyon
Koronavirüs salgınından
korunmanın şu an için en önemli yolunun sosyal izolasyon olduğu vurgusunu yapan
Dr. Özlem Sezen şunları ekledi: "Bu
dönemde gerekmedikçe, özellikle de yaşlılar dışarı çıkmamalı. Yaştan bağımsız
olarak gerekmedikçe kalabalık ortamlara girilmemesini ve toplu taşıma aracı
kullanılmamasını öneriyoruz. Bir diğer önemli konu el hijyeni. Kişiler dışarı
çıktıklarında kesinlikle ellerini, gözlerine ve yüzlerine sürmemeliler. Toplu
taşıma aracından indikten sonra da ellerini mutlaka dezenfekte etmeliler. 20
saniye boyunca elleri su ve sabunla yıkamalılar. Eve geldiklerinde ise
kıyafetlerini değiştirmeliler. Evde ise sık havalandırma önemli. Bir süre
evlere misafir kabul etmeyelim. Sevdiklerimizle tabi ki görüşelim,
telefonlaşalım ancak tokalaşma ve sarılma gibi yakın teması önermiyoruz."
Ateş, öksürük, solunum sıkıntısı gibi şikâyetleriniz
varsa mutlaka SABİM (Alo 184) hattını arayın
Virüsün değil insanların
dolaştığının vurgusunu yapan Dr. Özlem
Sezen, bu nedenle sosyal izolasyonun önemli olduğunu sözlerine ekledi:
"Gerekmedikçe kalabalık ortamlara girmeyelim, sağlık imkânlarını dengeli
kullanalım. İhtiyaç olmadıkça sağlık kurumlarına başvurmayalım. Eğer
başvurmamız gerekiyorsa mutlaka randevu alalım. Ateş, öksürük, solunum
sıkıntısı gibi şikâyetlerimiz varsa mutlaka SABİM - Sağlık Bakanlığı İletişim
Merkezi (Alo 184) danışma hattını arayalım, bilgi alalım. Eğer bir
rahatsızlığımız olduğu için dışarı çıkacaksak toplu taşıma aracı kullanmadan,
maske takarak ve randevu alarak sağlık kurumlarına başvuralım."