Bu
bağlamda Kur'an-ı Kerim çevrenin ve ibadet yerlerinin temizliğinden önemle söz
eder. Allah'ın temizlik konusunda titizlik gösterenleri sevdiğini haber verir.
İbrahim ve İsmail'e şöyle demiştik" Tavaf edenler, kendini ibadete verenler,
rükû ve secde edenler için evimi (Kebeyi)tertemiz tut."(el Bakara; 2/125).İlk
günden temeli takva üzere kurulan mescit (Küba mescidi)içinde namaz kılmana
elbette daha layıktır. Orada temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah temiz
olanları sever.(et Tevbe;9/108).Hani biz İbrahim'e Kebenin yerini "bana hiçbir
şeyi ortak koşma; evimi tavaf edenler, namazı kılanlar,
rükû ve secde edenler için temizle" diye belirtmiştik.(el-Hac;22/26).''Elbiseni
temiz tut''(el-Müddessir;74/4).''Her türlü pislikten uzak
dur.(el-Müddessir;74/5).
Hz Peygamber "Temizlik imanın
yarısıdır"(Müslim, Tahret; 1). "Allah temizdir, temizliği sever."(Tirmizi
,"Edep",41). "Namazın anahtarı temizliktir"(Ebu Davut,"Salat",73;Tirmizi
,"Taharet",3).Buyurmuştur. Değişik zamanlarda beden ve çevre temizliğini
emretmiştir. Bu konudaki söz ve davranışları ile bütün Müslümanlara model
olmuştur. İslam peygamberi Hz Muhammet (SAV)temizliği; incelik, ahlak, ölçü,
eğitim ve öğretim olarak medeniyet ölçüsü olarak ifade etmiştir. Temizlik
adabını ve bilincini; ötekine saygı anlayışı, çevre duyarlılığı, zihnen ve
bedenen temizlenme ve temiz kalma iradesi içeren bir öğreti olarak
yansıtmıştır. Çevre, şehir, ev, işyeri, su, yiyecek, içecek, ağız, diş, beden,
elbise, saç, sakal ve benzeri temizliğe önem verdiği gibi kalbi temizliğe de
önem vermiştir.
İslam'ın temizlik konusundaki
ısrarlı talebi, Müslümanların hayatlarında dini yönü bulunan bir kültür ve
gelenek olarak yerleşmiştir. Fıkıh kitaplarının ilk bölümünü temizlik( taharet)
konusunu teşkile etmiştir. Bu bölümlerde ibadetlerin ön şartı ve ibadetlere
hazırlık mahiyetinde abdest, gusül ve teyemmüm gibi hükmi temizliğin yanı sıra
suların temizliği, dinen ve maddeten pis(necis) sayılan şeyler ile temizlenme
usulleri ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Görünen kir ve pisliklerin
giderilmesi necasetten taharet, abdestsizdik durumunun kaldırılması ise ha
desten taharet olarak adlandırılmıştır. Her iki temizlik te ibadet, ibadete
hazırlık ve ibadetin şartıdır.
Temizlik İnsanın yaratılışından
kaynaklanan ulvi gaye ve hikmetlerin gerçekleşmesi ciheti ile faklı bir anlam
ifade eder. Din özü itibari ile manevi kirlerden temizlenme, Allah'ı tanıma,
ona itaat ve ibadet etmekten ibaretmiş gibi görünse de ruhun yüceliği, insanın
Rabbi ile manevi bağını artırması için, insanı çevreleyen fiziki şartlarında
buna uygun olması gerekir. İbadet hayatı ve manevi temizlenme ile beden ve
çevre temizliği arasında sıkı bir bağ vardır. Kur'an temizlikten bahsederken
maddi ve manevi temizliği kapsayacak şekilde bir anlatımda bulunur.
İslam dini ferdin ahiret hayatı kadar,
Dünya hayatında mutlu ve huzurlu olmasını arzu eder. Müslümanların sağlıklı ve
güvenli bir toplum oluşturmasını dini hayat için ön şat mesabesinde görür.
Başta beden temizliğini de dinin mükellefiyetleri kapsamında görür. Bu konuda ferde,
topluma, Kurum ve kuruluşlara bir takım sorumluluklar ve ödevler yükler.
Temizlik İslam'ın çok önem verdiği
dini bir vecibe ve sağlıklı yaşamanın önemli bir şartı olmasının yanında,
insanın onur ve şerefinin de gerektirdiği tabi bir durumdur.
Genelde ferdin maddi temizliği, hükmi
temizlik için şart durumun da ve manevi temizlik içinde bir anlamda hükmi
temizlik ön şat konumundadır. Hangi kısım olursa olsun temizliği birbirinden
ayırmak mümkün değildir.
Sonuç olarak şu tespiti açık yüreklilikle
ifade debileriz. İslam'ın temizlikle ilgili getirdiği ilkeler ve amaçlar;
insanlık için takdir edebileceğimiz bir medenilik ölçüsüdür.
Mustafa SAYLAK
İl Müftülüğü Eğitim Uzmanı