Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un 17.08.2020 tarihli açıklamasında"Millet bahçelerimizin her biri aynı zamanda birer toplanma alanıdır. İstanbulumuzun her ilçesinde en az bir tane millet bahçesi projemiz var. Olası depremlerde millet bahçelerimizd
AKP iktidarı bugüne kadar deprem gerçeğini unutmuştur. Deprem
gerçeğini rağmen hiçbir yatırım yapmayan AKP İktidarı şimdi milleti bir kez
daha kandırmak için Millet Bahçelerini öne sürmektedir. Millet Bahçelerinin,
deprem toplanma alanı olabilmesi için altyapısı yeterli midir?. Bu bahçeler
deprem toplanma alanı olarak mı inşa edildi? Kentlerdeki deprem toplanma
alanlarını imara açarak AVM ve rezidans diken AKP şimdi de millet bahçeleri ile
milleti kandırmaya çalışıyor. Kentlerdeki deprem toplanma alanları ranta kurban
edildi. Bakanın açıklaması dostlar bizi alışverişte görsün mantığı ile
yapılmıştır.
Gerçek olan Kanal İstanbul değil, depremdir.
Covid 19 nedeniyle 5 Bin'in üzerinde insanımızı kaybettik.
Ama unutmayalım ki 45 saniyelik depremde 17500 insanımız yaşamını yitirmiştir.
Tüm bu gerçeğe rağmen halen Kanal İstanbul projesini ısıtanlar doğanın
dengesini bozmamaları gerektiğini unuttular. Gerçek olan Kanal İstanbul değil,
depremdir.
Toplanma Alanı Belirleme
Kriterleri
Dünyanın birçok yerinde acil bir durum karşısında insanların
toplanacağı alanlar belirlenirken, risklerini değerlendirmektedir. Bakanlığın
hiçbir risk değerlendirmesi yapmadan, arama-kurtarma, ilkyardım ve diğer temel
ihtiyaç malzemelerinin bulunduğu üniteleri taşıması gereken, yurttaşların kolayca
erişebileceği konuma sahip olan alanları toplama alanı olarak belirlemesi
gerekirken imara açması, mevcudiyeti ve meşruiyeti sorgulanan millet
bahçelerinin reklamını yapması kabul edilemez. Bakan Kurum, toplanma alanı
belirleme kriterleri esas alırsa, millet bahçeleriyle ilgili sözlerini geri
almak zorunda kalır.
Rant Değil Öntedbirlilik
17 Ağustos depremi sonrasında toplanma alanı olarak
belirlenen alanları imara açan AKP İktidarı, kentsel dönüşüm projelerini rant
projelerine dönüştürmüştür. Öntedbirlilik ilkesi gereğince Afet riskini azaltma
politikaları belirlenmeli, bilimsel ve
objektif verilere göre hazırlanan raporlara dayanarak afet riski tespit
yapılmalı, bu doğrultuda iyileştirme ya da kentsel dönüşüm uygulamaları
yapılmalıdır.