Salgın
döneminde şifa dağıtmak için tüm gücüyle hizmet üreten ellerin, kendi canlarını
korumak için kapıyı tutarak gövdelerini siper etmeleri şiddetin ulaştığı boyut
ve sağlık çalışanlarındaki etkisini göstermektedir.
Bu
vahşete uğrayan sağlık çalışanı arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi
iletiyor ve insanlıktan nasibini almamış saldırganların en ağır cezayla
çarptırılmalarını istiyoruz. İhmali olanlardan da hesap sorulmalıdır.
Yaşanan
şiddet olayı hastanelerde güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkarılmasını
ve bu işin bizzat kolluk görevlileri tarafından yapılmasını mecbur kılmaktadır.
Hastane polisi var ama ihtiyaç olan adeta hastane timidir.
Geçtiğimiz
aylarda TBMM'de sağlıkta şiddete yönelik bir düzenleme hayata geçmiştir ama
görülüyorki, bu düzenleme uygulamada hayata geçmemiş, düzenlemenin yaptırımları
hissettirilememiştir.
Bu
nedenle sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan ilan edilmesi
önerimiz süratle hayata geçirilmelidir. Buradaki herhangi bir suçun ertelemesi,
paraya çevrilmesi imkansız hale getirilerek hapis cezası ile cezalandırılması
gereklidir.
Salgın
sürecinde bile böylesine korkunç olayların yaşanması yaptırımların ne kadar
ağır olması, tedbirlerin en üst seviyede alınması gerektiğini göstermektedir.
Kınamakla,
unutmakla ve münferit bir olay gibi görmekle bu şiddetin ne sonu gelir ne de
çalışan kendini güvende hisseder.
Hastaları hayata tutunmaya çalışırken kendi
hayatını kaybetme endişesi yaşamalarına sağlık çalışanlarının artık tahammül
edecek sabrı kalmamıştır. Virüsle
mücadele mümkündür ama bu şekilde sağlıkta şiddete karşı mücadele etmek
imkansızdır.
Bu
nedenle bir kez daha vurguluyoruz; sağlıkta şiddete ağır yaptırım, kesin çözüm
için en kısa sürede somut adım atılmalıdır.
Mehmet ÖZER
Türk Sağlık Sen Kahramanmaraş
Şube Başkanı