Yazılı bir açıklama yapan
Koca, Türkiye'de bir çok kişide görülen kemik erime Osteoporoz hakkında önemli
konulara değindi. 50 yaş üzeri her 3 kadından birinde; 65 yaş üzeri her 5
erkekten birinde OP görülen bu sinsi hastalık için Koca şunları dile getirdi: "
Osteoporoz Nedir?
Tanımı:
Osteoporoz (OP), vücut çok
fazla kemik kaybettiğinde, çok az kemik yaptığında veya her ikisinde birden
ortaya çıkan bir kemik hastalığıdır. Sonuç olarak, kemikler zayıflar ve düşme
nedeniyle veya ciddi durumlarda hapşırma veya küçük çarpmalardan dolayı
kırılabilir. Osteoporoz, gözenekli kemik' anlamına gelir. Mikroskop altında
bakıldığında sağlıklı kemik, bal peteğine benzer.
Kimlerde görülür? Neden
önemlidir?
50 yaş üzeri her 3
kadından birinde; 65 yaş üzeri her 5 erkekten birinde OP görülmektedir.
Osteoporoza sebeb olacak bilinen hastalığa sahip olmak da OP gelişimi için risk
faktörüdür. Tüm dünyada 200 milyon kadını etkilemektedir; 60-70 yaşlarındaki
kadınların 1/3'ü, ≥80 yaşlarındaki kadınların 2/3'ü etkilenmektedir. Osteoporoz
ve yaş alan bedende meydana gelen fiziki değişimler sebebiyle bu kişilerde
kırık gelişebilmektedir.
50 yaşın üzerindeki
kadınların yaklaşık %30'unda en az bir vertebral kırık bulunmaktadır. Vertebra
(omurga) kompresyon kırığı olan kadınların mortalite riski %15 daha fazladır.
Her yıl 1.5 milyon kalça kırığı gelişmektedir. Vertebradaki yükseklik kaybı ve
kırıklar kişide kambur (kifotik) bir görünüme sebeb olabilmektedir. Yaşlanan
popülasyonun artması ile fonksiyonel kayıp, yüksek tedavi maliyetleri ve
mortalite nedeniyle OP büyük önem taşımaktadır.
Geriatrik yaş popülasyonunda ciddi anlamda yaşamsal morbiditeyesebeb
olabilecek bu kemik hastalığına farkındalık oluşturmak amacıyla tüm dünyada
'20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü'' olarak belirlenmiştir.
Bulgular:
Kemik kaybının erken
aşamalarında tipik olarak hiçbir belirti yoktur. Ancak kemikleriniz osteoporoz
nedeniyle zayıfladıktan sonra, aşağıdakileri içeren belirti ve semptomlar
olabilir:
-Kırık veya çökmüş bir
omurun neden olduğu sırt ağrısı
-Zamanla boy kısalığı
-Eğik bir duruş
-Beklenenden çok daha kolay
kırılan kemikler
Sebebleri:
Kemiklerimiz sürekli
yenilenme halindedir - yeni kemik yapılır ve eski kemik parçalanır. Gençken,
vücudunuz yeni kemiği eski kemiği parçalamasından daha hızlı yapar ve kemik
kütleniz artar. 20`li yaşların başından sonra bu süreç yavaşlar ve çoğu insan
30 yaşına kadar en yüksek kemik kütlesine ulaşır. İnsanlar yaşlandıkça kemik
kütlesi oluştuğundan daha hızlı kaybolur.
Osteoporoz geliştirme
olasılığınız, kısmen gençliğinizde ne kadar kemik kütlesi elde ettiğinize
bağlıdır. Tepe kemik kütlesi bir şekilde kalıtsaldır ve etnik gruba göre de
değişir. En yüksek kemik kütleniz ne kadar yüksekse, ''bankadaki''
kemiğiniz o kadar fazla olur ve yaşlandıkça OP geliştirme olasılığınız o kadar
az olur.
Değiştirilemez riskler
Osteoporoz için bazı risk
faktörleri kontrolünüz dışındadır:
Cinsiyetiniz: Kadınların
OP geliştirme olasılığı erkeklerden çok daha fazladır.
Yaş: Yaşlandıkça
osteoporoz riskiniz artar.
Irk: Beyazsanız veya Asya
kökenliyseniz, OP için en büyük risk altındasınız.
Aile öyküsü: Osteoporozlu
bir ebeveyne veya kardeşe sahip olmak, özellikle anneniz veya babanızda kırık
öyküsü sizi daha büyük riske sokar.
Vücut ölçümleri: Küçük
vücut ölçülerine sahip erkekler ve kadınlar daha yüksek riske sahip olma
eğilimindedir çünkü yaşlandıkça daha az kemik kütlesine sahip olabilirler.
Değiştirilebilir Risk
Faktörleri:
Hormonlar: Cinsiyet
hormonları, steroid ve diğer hormonlar.
Diyetsel Faktörler: Düşük
kalsiyum alımı, yeme bozuklukları, gastrointestinal cerrahi.
Steroidler ve Diğer
İlaçlar: Epilepsi, gastrikreflü, kanser ve transplant hastalarında kullanılan
ilaçlar OP sebeb olabilmektedir. Bu ilaçları kullanan kişiler OP için gerekli
taramalarını yaptırmalılar.
Çeşitli Tıbbi durumlar:
Çölyak hastalığı, enflamatuar barsak hastalığı, böbrek veya karaciğer
hastalığı, kanser, Lupus, Multiplemyeloma, romatizmal eklem iltihabı
OP'asebeb
olacak hastalıklardan bazılarıdır.
Yaşam Tarzı tercihleri:
Alkol, sigara, sedanter yaşam gibi durumlar OP sebeb olabilir.
Gelişebilecek Komplikasyonlar:
Özellikle omurga veya
kalçadaki kemik kırıkları, OP'un en ciddi komplikasyonlarıdır. Kalça
kırıklarına genellikle düşme neden olur ve sakatlığa ve hatta yaralanmadan
sonraki ilk yıl içinde ölüm riskinin artmasına neden olabilir. Bazı durumlarda
düşmemiş olsanız bile omurga kırıkları meydana gelebilir. Omurganızı oluşturan
kemikler (omurlar) çökme noktasına kadar zayıflayabilir, bu da sırt ağrısına,
boy kaybına ve öne doğru kambur bir duruşa neden olabilir.
Tanı:
Öykü ve fizik muayene:
Öykü alma pek çok hastalıkta olduğu için OP'da da yol göstericidir. Sırt
ağrısı, yürümede denge kaybı, kol ve bacaklarda kuvvetsiz, çabuk yorulma, kolay
kırık öyküsü OP habercisi olabilir.
Laboratuvar incelemeleri:
Tam kan sayımı, sedimantasyon, Serum Ca, P, ALP, ALT, AST, GGT, Albumin, TSH,
25-OH vit D, serum protein elektroforezi, tam idrar incelemesi, testosteron
(erkekte)
sayılabilir.
Radyografi ve Kemik
Mineral Yoğunluğu Ölçümü: Osteoporoz tanısı geleneksel radyografi kullanılarak
ve kemik mineral yoğunluğu (KMY) ölçülerek konulabilir. KMY`yi ölçmenin en
popüler yöntemi, çift enerjili X-ışını absorpsiyometrisidir.KMYe göre OP üç
kategoride değerlendirilir;
Kategori |
T skoru |
Normal |
T skor ≥ −1.0 |
−2.5 < T-skor<
−1.0 |
|
Osteoporoz |
T-skor ≤ −2.5 |
Ciddi osteoporoz |
T-skor ≤ −2.5 frajilitefraktürü |
Osteoporozun
önlenmesi
Güneşe maruziyet: D vitamini eksikliği
osteomalazi, osteoporoza neden olur ve kemik kırıklarına katkıda bulunabilir. D
vitamini ciltte güneş ışığına maruz kalma ile sentezlenir ve ayrıca diyet
kaynaklarından elde edilir.
Sağlıklı
Beslenme: Herkese sağlıklı, dengeli beslenme tavsiye edilir. Kalp hastalığı, diyabet
ve birçok kanser türünün yanı sıra OP gibi birçok ciddi sağlık sorununun
önlenmesine yardımcı olabilir. Güçlü kemiklerin korunması için kalsiyum
önemlidir. Kalsiyum açısından zengin besinler şunları içerir: lifli yeşil
sebzeler, kurutulmuş meyve, soya peyniri, yoğurt
Fiziksel
Egzersiz: Egzersizler, postürün düzeltilmesi, dengenin geliştirilmesi ve düşme
riskinin azaltılması, kasların kuvvetlendirilmesi, mobilitenin artırılması için
düzenlenir. Hastanın klinik bulgularına göre, cihaz destekleriyle ayakta tutmak
(yük bindirme egzersizleri), yürütmek, denge, koordinasyon, fleksibilite,
propriyosepsiyon (uzaysal oryantasyonu algılama) geliştirme, güçlendirme
egzersiz eğitiminin çok yararı olacaktır. Yüzme ve su içi egzersizler kemik
üzerinde yeterli yerçekim yüklenmesi oluşturmadığı için, kemik dokunun artışına
çok katkı sağlamaz. Ancak, su içinde düşme riskini azaltacağı için, lokal
kuvvetlendirmeye ve dengeye faydası olur ve konforu arttırabilir.
Vitamin
D ve Kalsiyum Alımı: Kalsiyumun istenen optimal serum düzeyi 9.5- 10.5 mg/dl
dir. Bu seviyenin idamesi içinde 800- 1200 mg / gün toplam kalsiyum alımı
gereklidir. Gıdalarla alım sağlanabiliyorsa, ilaçla 500- 600 mg takviye yeterli
olabilir. D vitamininin optimal serum seviyesi 30 ng/ ml (80 nmol /L) üzerinde
olmalıdır. Hastanın bu değerleri düşükse mutlaka düzeltilmelidir. Kalsiyum ve D
vitamininden zengin gıdaların seçilmesi, güneş ışınlarından yararlanımın
desteklenmesi ve medikal farmakolojik tedavilerin planlanması gibi.
Osteoporozun
Tedavisi
Osteoporoz
tedavisinde amaç birincil tedavidir. Osteoporoz geliştikten sonraki ikincil
tedavi ise bifosfonatlar, selektif östrojen reseptör blokörleri, Parathormon,
kalsiyum, vitamin D [Diyet ile günlük yeterli Ca (50 yaş üstü 1200 mg/gün) ve D
vitamini (800-1000 IU/gün)] alımının sağlandığından emin olunması, hormon
replasman tedavisi, testesteron içeren medikal tedavi ile düşmelerin önlenmesi,
egzersizleri içeren kapsamlı bir fizik tedavi ve rehabilitasyon programıdır.
Osteoporoza bağlı gelişen kırıklarda ortez ve cerrahi tedavi yöntemlerine
başvurulabilir"