Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "en büyük
eserim" şeklinde ifade ettiği Cumhuriyet'in ilanı ile Türk milletinin esaretini
isteyen tüm dalkavukçu düşüncelerin hayalleri suya düşmüştür. Himaye altına
alınmak istenen Türk Milleti bağımlı olmamış, esir düşmemiş, esareti bağrından
söküp atmıştır.
Elbette Cumhuriyet kolay elde edilmiş
bir rejim değildir. Cumhuriyet'in ilanına kadar verilen emek hepimizin üzerine
haktır. Kundaktaki bebekten hasta yatağındaki büyüklerimize kadar; her
bölgeden, her yaştan, kadın-erkek ayırt etmeksizin kan, gözyaşı ve açlıkla
mücadelesinin hakkıdır.
Zor şartlar altında, gelecek nesillerin
manda ve himaye altına girmemesi için canıyla bu vatanı siper eden ecdadın
hakkını ödeyebilmenin tek yolu Türk Cumhuriyeti`ni ilelebet muhafaza ve müdafaa
ederek Türkiye Cumhuriyeti`ni; "ilimde, bilimde ve fende daha iyiye daha
ileriye taşımak" sorumluluğu ile bilinçlendirilmiş nesiller yetiştirmektir.
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti`ni ilelebet payidar kılacak yükselen yeni
nesildir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve silah
arkadaşlarının öncülüğünde Kurtuluş Savaşımızda zor şartlar ve yokluklar
içerisinde yakılan istiklal meşalesi hiç sönmemiş, ebediyete kadarda
sönmeyecektir.
MHP Genel Başkanımız Sayın Devlet
Bahçeli'nin ifade ettiği gibi "Türkiye Cumhuriyeti; duymasını bilene ses,
almasını bilene nefes, gitmesini bilene hedef, sevmesini bilene yürek,
savaşmasını bilene de ebedi zaferdir."
Bu duygu ve düşüncelerle başta Gazi Mustafa
Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere; tüm şehit ve gazilerimize
rahmet diliyor, kendisini Cumhuriyet`i muhafaza ve müdafaa etmekle görevli
hisseden herkesin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyorum.
Ne mutlu Türk'üm diyene!
Hüseyin KAYIŞ
Kahramanmaraş Ülkü Ocakları Başkanı