Moderatörlüğünü SANKO Üniversitesi Tıp
Fakültesi 2'nci sınıf öğrencileri Bengisu Cengiz ve Ayça Selin Yangın'ın
yaptığı söyleşinin ilk konuğu Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Lisansüstü Eğitim
Enstitüsü Müdürü ve Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşen Bayram
oldu.
"Bu etkinliği 5 Aralık Dünya Kadın Hakları
Günü'nde başlatmanız çok anlamlı. Böyle anlamlı bir günde beni konuk ettiği
için ise EMSA Kulübü'ne ayrıca teşekkür ediyorum" diyen Prof. Dr. Ayşen Bayram,
eğitim hayatıyla ilgili bilgiler verdi.
Prof. Dr. Bayram, "İnsanlarla iç içe olan bir
mesleğim olsun istiyordum, babamın da yönlendirmesiyle tıp fakültesini tercih
ettim. İyi ki de tercih etmişim, bir kadın hekim ve SANKO Üniversitesi'nin
mensubu olmaktan gurur duyuyorum"ifadelerini kullandı.
HEKİM VE KADIN OLMAK
Mecburi hizmetten sonra çalışmaya başladığı
Mikrobiyoloji Bölümünün cezbetmesiyle, kariyerine bu alanda devam ettiğini
belirten Prof. Dr. Bayram, bir kadın hekim olarak seçtiği tıp mesleği ile
ilgili şunları söyledi:
"Tıp ve sağlık alanında, diğer mesleklere
oranla kadınlar daha fazla görev yapmaktadır. Bu nedenle de hiçbir zaman
yalnızlık hissetmedim. Bir de tıpla ilgili branşlarda görev yapanlara, son
dönemlerde yaşanan olaylar dışında, hep bir saygı vardır. Bu benim seçtiğim
branşla da ilgili olabilir. Mesela bir acil servisin ortamı bu tür olaylara
biraz daha açık tabi.
Evlilik ve anne olmak da bu meslekte sizi bir
kadın hekim olarak, bir erkek hekime oranla daha zorlayabiliyor. Aynı şekilde
eğer görev aldığınız yer şehrin biraz kırsalındaysa, nöbetlere gidiş gelişlerde
de sorun yaşayabiliyorsunuz. Bunun dışında bir kadın hekim olarak hep pozitif
ayrımcılık yaşadığımı söyleyebilirim. Daima saygı gördüm."
SANKO Üniversitesi kurulduğundan bu yana Tıp
Fakültesinde her yıl kız ve erkek öğrenci sayılarının eşit olduğunu ve bu
öğrencilerin birbirleriyle uyum içinde eğitim aldıklarını anımsatan Prof. Dr.
Bayram, "Diğer branşlara göre kadınların kariyer yapması için en uygun meslek
olduğunu düşünüyorum. Empati, anne ya da bir kız kardeş gibi yaklaşım bu
meslekte çok öne çıkıyor çünkü" diye konuştu.
İNSANLARIN MİNNET DUYGUSU HER ŞEYE DEĞER
"Tıp eğitiminin yükü ağır ama bunun
karşılığında kazandırdığı saygınlık, hayatlarına dokunduğunuz insanların minnet
duygusu her şeye değer" diyenProf. Dr. Bayram, yaşadığı süreçlerle ilgili
şunları kaydetti:
"Yeri geliyor evde çocuğunuz hastayken ya da
size ihtiyacı varken onu evde arkanızda bırakıp başka insanların sağlığı için
çabalıyorsunuz. Ama bu her meslekte böyle değil mi? Aldığımız eğitimin
karşılığını hepimiz vermek zorundayız. Hepimiz ülkemize bunun için borçluyuz.
Milletimize, ülkemize hizmet etme bilinciyle büyütüldük. Eşim de bir hekim ve
üzerime aldığım yükü hafiflettiği için bu konuda şanslıyım.
Öğrencilerimi çok seviyorum, yaptığım işi çok
seviyorum. Onlara yardımcı olmayı, onlarla bir arada olmayı çok seviyorum,
bunlar benim motivasyonum. Online eğitimlerimizde bile öğrencilerimi mümkünse
kameralarını açmalarını ve onları görmeyi istiyorum. Gerek idari gerekse bir
eğitimci olarak yaptığım işi severek yapıyorum."
BAKANLIĞIN ÖNERDİĞİ AŞIYI YAPTIRALIM
Üniversite olarak iyi ve başarılı hekimler
yetiştirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Prof. Dr. Bayram, sözlerini şöyle
tamamladı:
"Son bir yıldır, Covid-19 pandemisinin ne kadar ciddi olduğunu hem tüm dünya hem de ülkemiz yaşayarak, öğrenmek zorunda kaldı. Branşımla birebir ilgili olduğu için de bir kez daha herkesi maske, mesafe ve hijyen diye uyarmak istiyorum. Covid-19 enfeksiyonundan korunmak için en güvenilir yol Sağlık Bakanlığımız tarafından önerilen aşıyı yaptırmaktır.Tıbbın ve hekimliğin gücünü her yerde en iyi şekilde temsil edelim."