"Bir şehrin, bir bölgenin turizm kalkınmasını
sağlayabilmesi topyekun bir hareket, bilinç, sunum ve strateji gerektirir."-diyen
Başkan Zekeriya Büyükdereli sözlerine şöyle devam etti: "Gezdiğim onca yerde
gözlemim şu oldu; çoğu alan aslında fotoğraftalar da ve anlatımlarda güzelken,
gerçekte ise biraz hayal kırıklığı yaratabilmektedir. Yani turizm tanıtımları
doğru şekilde ve doğru pazara sunulduğunda başarılı olmaktadır. İspanya'daki
İbiza adası, Yunanistan' da Mikanos adası ya da Santroni adası diyince bilenler
"vaaay be, oraları görür müyüz" derken "Gökçe Ada" diyince aynı heyecan ve
istekle bir söylem duyamayız. Aslında ilk söylediğim adaların coğrafi, tarih ve
ada hayatında sunduklarının Gökçe adaya ciddi bir üstünlükleri yoktur. Buna karşın
marka değeri yaratılabildiğinden çekici bulunmaktalar. Yaratılan bu marka
değeri de katma değerli, daha yüksek fiyatlı turizm hizmeti sunma ve bundan kar
etme becerisini getirmektedir."
"TURİZM GELİRLERİ NASIL KATMA DEĞERLİ
ARTIRILABİLİR?"
"Turizm
gelirleri nasıl katma değerli artırılabilir; ilin yerel ve kamu yöneticileri,
ticaret odaları, diğer stk'ları, esnafı, taksici, halkı ve hatta trafik
polislerinin bile katkısı gerekir. Önce şehirde şehir merkezi panaromik alan,
tarih ve kültür tur rotaları; çevre kasaba, köy, ilçelerde panaromik alan,
tarih ve kültür tur rotaları; kamp, yürüyüş, tırmanma ve bisiklet turları için
zorluğuna göre gezi rotaları belirlenir ve yayımlanır. İnsanlara Kahramanmaraş'a
gelmek için doğa, tarih, kültür, ticaret ve gastronomi zenginliklerimizin
sunulduğu merak uyandıran nedenler sunulur." "diyen Büyükdereli sonrasında
şunları kaydetti: "Şehre ait marka değeri olan ürünler ön plana çıkarılır. Dondurmamız,
tatlılarımız, keçi peynirimiz, çift saraylı mutfağımız (Dulkadiroğlu ve Osmanlı
saray mutfağı), kendine özgü tarhanamız, üzümden elde edilen şıra ürünlerimiz,
bakır ve çelik mutfak eşyalarımız (ülkemizde çelik mutfak ürünlerinin %60 ı
şehrimizde yapılmakta), pamuklu tekstil ürünlerimiz (avrupanın en modern ve 1.
Sıradaki pamuklu kumaş üretim merkezidir şehrimiz) gibi pek çok katma değerli
ürünümüzü tanıtabiliriz. Bu tanıtım şehrimizi cazip hale getirebilir. Çelik ve
türevleri mutfak eşyası üretim merkezi olan şehrimde Kıbrıs Meydanına
turistlerin gezerken fotoğraf çektireceği mizansen alanları yaratılabilir.
Örnek, büyük içinde bir insanın rahatça ayakta durabileceği eğik bir tava
yapılır. İçinde eriyen tere yağ görümü verilmiş bir bölüm de olur ve bir kişi
bunun üstünde iken bir başka kişi ise birkaç basamak merdivenle yukarı çıkıp
tavayı karıştıran spatulayı tutuyor gibi yapar ve bir hatıra fotoğrafı
çektirirler. Yine çelik mutfak eşyası üreticilerine ithafen şehrin turistik
bölümlerinde birkaç otobüs durağı yarım çelik tencere ve çaydanlık şeklinde
yapılabilir. Turizm konusunda sonsuz varyasyonla sonsuz sayıda çarpıcı fikir
üretilebilir."
Şehrin Ticaret ve Sanayi Odasının marka yaratmak isteyen üreticiye
hibe desteği vermesi gerektiğinin altını çizen Büyükdereli şunları kaydetti: "Yeni
bir marka yaratılması hakkında bilimsel veriler ve deneyimler ışığında bilgi
aktarabilir, yol gösterebilir. Belki hemen marka çıkmaz, ama marka yaratmaya
çalışırken batan firma hikayeleri olmadığı için, bir süre deneme ve yanılmalar
olsa da sonunda marka ve markalar yaratılır. Charles Goodyear, 1839'da doğal kauçuğun soğukta donup
sıcakta erimesini önleyen vulkanizasyon yöntemini keşfeden bir mucitti. Ve
bu buluşu için 1834 ten 1839' a dek yüzlerce deneme yaptı. Sonunda buldu ancak
tüm emeğini, zamanını ve parasını buna harcadı. Hayatımızı değiştiren bir
buluşa imza atan bu adam öldüğünde 200.000 amerikan doları borcu vardı.
Şehrimizin üreticilerini marka yaratırken bu tip bir acı sondan korumak
gerektiğini düşünüyorum. Marka yaratmak neden önemli, yurt dışı gezilerinde
hanımlar hemen İtalyan kozmetik mağazası "Kiko" ya uğramak ister. Ya da
Türkiye' dekiler gidenlerden bu mağazadan ürün sipariş verir. Ticari amaçlı bir
turizm faaliyeti olur. Farklı alanlarda örnekler çoğaltılabilir."
"KAHRAMANMARAŞ HER AKŞAM GİTTİĞİNİZ
3-5 DÖNÜM BAĞ EVİNDEN DAHA FAZLASIDIR"
"Kahramanmaraş
doğası her akşam gittiğiniz 3-5 dönüm bağ evi arazinizden fazlasıdır". "diyerek
şehrin aslında bir Turizm Cenneti olduğuna dikkat çeken Büyükdereli şunları
ifade etti: "Turizm, serbest kürsü yapılabilecek, hayallerinin ucunu ne kadar
serbest bırakabilirsen o kadar öneri sunabileceğin, önerdiğin her şeyin bir
mantığa uyması gerekmeyen, özgür fikir üretebileceğimiz bir konudur. Benim
diğer mesleğim tıp doktorluğundaki katı ve kanıta dayalı disipline hiç
benzemez. Kahramanmaraş ise pek çok turizm çeşidine elverişli bir bölgedir.
Kahramanmaraş için istemediğimiz kadar çok fikir üretilebilir. Mesele bunları
eyleme dökecek yerel, kamu, stk ve halk iradesi gerekliliğidir. Bu şehre
vizyon, gelecek görüşü, planlama ve akışı sırasında gelişmelere göre planı
güncelleyecek dinamizm gereklidir. Doğa, gastronomi, yaşanmış tarih ve üstüne
koyduğumuz deneyimler bize tüm imkanları sunmuştur."
"KAHRAMANMARAŞ FİYORTLARI NORVEÇ
FİYORTLARINA BENZERDİR."
Kahramanmaraş Fiyortlarını görünce içinden "Norveç
fiyortları ile benzer bunlar" diye geçirdiğini ifade eden Zekeriya Büyükdereli:
"Dediğim gibi sınırsız fikir üretilebilecek çoklu konular içinden ben
"Kahramanmaraş Fiyortları"nı neden seçtim. Fiyortların orijinali kuzey buz
denizinde buzul erimeleri ile ortaya çıkan çok güzel dar ama derin doğa harikası
doğal körfezlerdir. Tabi ki Kahramanmaraş'ta orijinal bir buzlu fiyortu olamaz.
Ancak Kahramanmaraş kilometrekareye düşen su kaynakları bakımından Türkiye'de
birinci dünyada ise üçüncü sırada yer aldığından ülkemizde suyun başkenti
konumundadır. Bu bolluk çok sayıda hidroelektrik ve sulama barajları
kurulmasına neden olmuştur. Yapılan barajlar ve oluşturdukları yapay körfezler
fiyort benzeri oluşumlara neden olmuştur. Bu alanların dünyada bilinen adı ile
"fiyortlar" olarak anılması ve turizme bu şekilde kazandırılması ilgiyi
artıracaktır. Örneğin "Ali Kayası" olarak bilinen Hz.Ali nin atının ayak
izini taşıdığı inanılan kayanın ön-alt kısımdaki körfez tam bir fiyorttur. Bu
alan hikayesi ile beraber yerli turistleri ve doğal güzelliği ile yabancı
turistleri çekebilir. Tekne turları ve yürüyüş parkurları profesyonel olarak
hakkıyla düzenlenmelidir. İnsanlara tur süreleri, parkurların zorluğuna göre
açıklayıcı bilgiler sunularak tercih yapmaları sağlanmalıdır. Örneğin yine Ali
kayası civarı bir yapay şelale yapılabilir, yapay dalga oluşturulabilir, Niagara
şalelerindeki kadar olmasa da bu şelale ve oluşturduğu dalgalara doğru,
yolcuların hafifçe ıslanacakları, heyecan yaratacak ve anı bırakacak tekne turu
etkinlikleri ile parkur süslenmelidir. Aynı bölgede yüzlerce metre yüksekte cam
balkonlar da yapılabilir. Örneğin tekne ile şelale geçilir, alan gezilir,
fiyortun sonuna gelinir, camlı manzara asansörü ile kayalığın tepesine çıkılır
ve cam balkonda manzara fotoğrafları çekilip, kafetaryasında yenilip
içilebilir. Daha önce de dediğim gibi turizmde düşlere ve fikirlere sınır
yoktur. Sınır ancak bu işlerle ilgilenenlerin zihinlerinde olabilir. "Kahramanmaraş
Norveç değil ki, burada fiyort ne gezer, bizimki yapay ve hatta uçmuşsun hocam"
diye düşünen insanlar illaki olacaktır. Onlara sadece birkaç örnek vereceğim; Eyfel kulesi 1887 ile 1889 yılları
arasında İnşaat mühendisi ve mimar olan Gustave Eiffel`in Fransız ihtilalinin
100. yılı kutlamalarına denk gelen Paris dünya fuarı (paris expo) için sembol
kapısı olması amacıyla yapılmış yapay çelik bir kuledir. İtalya daki Pisa Kulesi, İtalya' nın kuzeyindeki Pisa
şehrinde Piazza dei Miracoli`de (İtalyanca Mucizeler
Meydanı) yer alan ve 1063-1090 yıllarında yapılan şehir katedralinin çan
kulesi, ana yapıdan ayrı olarak 1173`te yapılmıştır. Zeminin gevşek olması
nedeniyle yıllarla eğilen taştan bir çan kulesidir. Panama ve Süveyş kanalları,
Burc Halife ve Taç Mahal de insan yapısı yapılardır. Turizme kazandırılacak bir
yapının veya alanın illa tarihi ve illa doğal olması gerekmemektedir. İlgi
çekecek doğru sunumlara, tanıtımlara ve başta da söylediğim gibi bulunduğu
bölgedeki halk ve idareciler tarafından topyekun sahiplenilmesine ihtiyacı
vardır."-dedi.