DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı, memur ve emekli maaşlarına yapılan zammı değerlendirdi. Çanakcı yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Yapılan maaş artışları; mal, hizmet ve vergilere gelen zamlarla daha i
Çanakcı'nın
açıklaması şöyle:
"Bugün
açıklanan enflasyon verileriyle beraber memur ve emekli maaşlarına bu yılın ilk
yarısı için yapılacak artış oranı da belli oldu. Buna göre memurlar ve memur emeklileri yüzde 7,4
oranında zam alacaklar. Bu zammın 4,4 puanlık kısmının geçen yılın ikinci altı ayında doğan
enflasyon farkı olduğunun altını çizmek gerekir. Bağ-Kur ve işçi emeklilerinin
maaşları ise bu yılın ilk altı ayı için yüzde 8,4 oranında artacak.
"TÜİK'in
bastırılmış verilerine göre
bile tüketici fiyatları artışının yüzde 14,6, gıda enflasyonun ise yüzde 20,6
olduğu bir ortamda, memur ve emekli maaşlarına yapılan bu artışların çok
yetersiz olduğu ortadadır.
Zamlar
maaşları eritiyor'
"Yapılan
maaş ve ücret artışları,
yeni yılla birlikte birçok mal, hizmet ve vergilere gelen zamlarla daha ilk
günden eridi. Yeni yılda köprü
ve otoyollara ortalama yüzde 25 oranında zam yapıldı. Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu (EPDK), 2021'de
elektrik ve doğalgazda uygulanacak hizmet bedellerine yaklaşık yüzde 14 zam
yaptı. Elektrik tarifelerinde ortalama yüzde 6, konutta kullanılan doğal gaz
fiyatlarında ise yüzde 1 artışa gidildi. Motorlu taşıtlar vergisi, mobil telefon
aboneliğinin ilk tesisinde alınan maktu vergi tutarı, pasaport ve ehliyet dahil
bazı vergi ve harç tutarları yüzde 9.1, emlak vergisi ise yüzde 4.6 oranında
artırıldı.
Çalışanların
üzerindeki vergi yükü ağırlaşıyor'
"Hükûmet örtülü
vergi artışları yoluyla da çalışanların gelirlerini eritmeye devam etmektedir.
2021 yılı için gelir vergisi dilimleri yüzde 8,1-9,1 aralığında artırılmıştır.
Bu, 2021 yılı içinde çalışanların daha hızlı biçiminde yüksek vergi oranlarına
tabi olmalarına yol açılması ve çalışanların üzerindeki efektif vergi yükünün
ağırlaşması demektir.
"Hükûmet, bir kez daha ülkemizin içinde bulunduğu fakirleşme ve yoksullaşma krizini görmezlikten geldiğini ve bu ağır tabloyu tersine çevirecek adımları atmaktan çok uzak olduğunu ortaya koymuştur."
