DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programına konuk oldu. Babacan gündeme ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
Aşılama adil ve
şeffaf yapılmalı'
"Hükümetten gelen açıklamalar beni çok
tatmin etmiyor. Aşı konusunda bilgileri bilim insanlarından alıyorum. Bilim
insanları aşı yaptırmanın çok faydalı olduğunu söylediler.
Etkinlik oranı yüzde 50'ymiş, 70'miş, 90'mış, ondan bağımsız
olarak söylüyorum; aşı koruyor. O yüzden aşılamanın başlamasına
hayırlı olsun diyorum.
"Aşı konusunda iki önemli
sorun var. Biri, ülkeye gelen aşı miktarının azlığı, diğeri
ise adil dağıtım konusu. Yeni Zelanda kendi nüfusunun 5 katı, Kanada ise 9 katı
aşı tedarik ediyor. Bilim insanları bir ülkenin korunması için nüfusun %60'ının
aşı olması gerektiğini söylüyor. Türkiye'nin nüfusu 84
milyon, her vatandaşın 2 doz aşı olması gerekiyor ve aşı 6 ay koruyor. Türkiye'ye 6 ay yetecek aşı miktarı 100 milyon doz. 2021'in tamamına yetmesi içinse 200 milyon doz aşı gerekiyor. Ama
gele gele 3 milyon doz geldi...
"Aşının adil dağıtımının esas olması
lazım. Geçtiğimiz günlerde bir üniversite rektörü
Avrupa'da üretilen
bir aşının ikinci dozunu oldum' dedi. Bazı insanlar
bulamazken bu insanlar nasıl buluyor? Hangi tedarik kanalıyla Türkiye'ye geliyor? Aşıyı yaptıranlar ve yaptıramayanlar diye iki
sınıf vatandaşın oluşması ülkemize çok büyük zarar verir. Adil ve şeffaf bir sistem
lazım."
Yoksulluk intiharları başladı, yazıktır'
"Bakın, yoksulluk intiharları' başladı. Böyle bir kavram
oluştu. Daha dün akşam Ankaralı bir esnaf Ankara Kalesi'nden kendini atarak
intihar etti. Yazıktır bu memlekete. Çiftçinin traktörüne haciz konmaya
başlandı. Biz böyle bir şeyi daha önce yaşamamıştık. Esnafımız kepenk
kapatıyor. Şu partili cumhurbaşkanlığı inadından vazgeçmek lazım
Aksi halde bu
ülkenin sorunlarını çözmek mümkün değil."
Ev genci' diye bir kesim oluştu'
TÜİK'in açıkladığı rakamlara inanıyorsak bile işsizlik, tarihin en
yüksek seviyesinde. Pırıl pırıl gençlerimiz yarınlardan ümitsiz. Türkiyede ev
genci diye bir toplum kesimi oluştu. Okulda da işte de değiller."
Hükümet işsizlik ve yoksulluk sorununu çözemeyecek'
"Mevcut hükümet bu ülkenin işsizlik sorununu ve yoksulluk sorununu
kesinlikle çözemeyecek. Çok açık söylüyorum. Çünkü bu ülkeye yatırım yapan
yerli ve uluslararası yatırımcı yok. Çünkü keyfiliğe dayalı bir yönetim
anlayışı var. Hukuk reformu yapmadan ekonomiyi çözemezsiniz. Bu ülkenin eğitim
sisteminin kalitesini yükseltmeden ekonomiyi düzeltemezsiniz. Bu ülkenin
gözbebeği olan Boğaziçi Üniversitesi'ne partili birini rektör atarsanız bu
ülkedeki sorunları çözemezsiniz."
Çiftçi desteğine sıfır, Cumhurbaşkanı bütçesine %28 artış'
"Sürekli nakit akışı olan projelerde özel sektörün işe girebilmesi için
bir miktar devlet garantisine ihtiyaç var. Bizde devlet garantileri çok yüksek.
Çünkü projelerin ihale aşamasında sınırlı sayıda firma davet' edildi, projeler
pahalıya mâl oldu. Bu tür ödemeler için yıllık bütçede ayrılan rakam 31 milyar
lira. Çiftçiye verilen destek 22 milyar lira. Geçen yıl da 22 milyardı. Yani
çiftçi desteği enflasyon kadar bile artırılmadı. Oysa cumhurbaşkanlığı bütçesi
%28 artırılmış.
"Pandemi döneminde dünyanın en önemli konusu gıda güvenliği. Tarımda
kendi kendine yeten ülke olmak yerine bu hesapsız kitapsız işler yüzünden her
şeyi ithal ediyoruz. Gübre, ilaç, mazot hepsi dövize bağlı. Hepsinin
maliyetleri döviz kuru kadar sıçradı ama çiftçimizin satış fiyatı o kadar artmadı.
Çiftçimizin 130 milyar lira borcu var şu anda. Çiftçi ürettikçe borçlanıyor
"
"Türkiye'de kimse mutlu değil"
"Türkiye'de şu an ben mutluyum' diyen yok. Tek mutlu kesim, Merkez
Bankası faizi %17'ye çıkardıktan sonra Türkiye'ye gelen, kısa vadede parasını
tutup yüksek faizi ve kur farkını cebine koyduktan sonra çıkıp giden yabancı
yatırımcı. Onun dışında Türkiye'de mutlu herhangi bir kesim yok."
Cumhurbaşkanı ve Bahçeli'nin söylediklerine kimse inanmıyor'
"Cumhurbaşkanı yıllarca Avrupa düşmanlığı üzerinden siyaset yaptı.
Haç-hilal' dedi, Ey Avrupa!' dedi. Avrupa ile Amerika'nın Türkiye ile ilgili
ortak tavır alacağı bir dönemde, ekonomide de sıkışınca Geleceğimiz Avrupa'da'
demeye başladılar. Eğer samimilerse hemen Avrupa Birliği'nin kamu alımları
mevzuatını uygulasınlar. Bakalım projelerin maliyetleri nasıl düşüyor, görelim.
Eğer Avrupa Birliği diyorlarsa demokrasi, özgürlükler konusunda ülkeyi Avrupa
standartlarına çıkarsınlar, görelim. Cumhurbaşkanının, Sayın Bahçeli'nin daha
önce söylediklerini bugün söyledikleri ile alt alta koysanız tamamen zıt
ifadeler. Aynı şeyi bende göremezsiniz. Çıkarın seneler önce söylediklerimi,
bugünle aynı. Ama onlar o kadar çok U dönüşü, o kadar çok zikzak yaptılar ki
söylediklerine artık kimse inanmıyor."
Muhafazakâr vatandaşların kazanılmış haklarının
kefiliyiz'
"Biz Türkiye'deki dindar, muhafazakâr tüm
vatandaşlarımıza söz veriyoruz. İktidara geldiğimizde kazanılmış hiçbir
hakkınızdan tek bir zerre kaybınız olmayacaktır. Biz bunun kefiliyiz. Tüm
kadınların kendi tercih ettikleri hayat tarzı neyse biz onun garantisiyiz.
Kadının tercihlerine saygı bizim çok temel bir ilkemiz."
Cumhurbaşkanı adayı parlamenter sisteme geçiş taahhüdü
vermeli'
"Başkanlık sisteminin en önemli sorunu cumhurbaşkanının
taraflı olması. Hem cumhurbaşkanı olmanın bütün yetkilerini kullanıyor hem de
bir siyasi partinin genel başkanı olarak diğer partilere rakip olarak
çalışıyor. Türkiye için bizim ısrarımız ve getireceğimiz sistem
güçlendirilmiş parlamenter sistemdir. Ancak mevcut sistemden parlamenter
sisteme nasıl geçileceğinin yol haritasının çok iyi ortaya konulması lazım.
Beni ziyarete gelen parti başkanlarına da bu konuyu özellikle açtım. Yoksa o
yetkiler ele geçtikten sonra kolay kolay bırakılmaz."