Cumhurbaşkanı'nın
tehdit ve şiddet karşısında susması vahimdir
"Tehdit suçtur, şiddet suçtur, şiddeti teşvik etmek suçtur. Hukuk devletinde böyle
bir şey kabul edilemez. Bir siyasi partinin genel başkan yardımcısı şiddete
maruz kaldı. Türkiye, bu olayı soruşturan savcıların alenen tehdit edilebildiği
bir ülke oldu. En basit konularda topa giren Cumhurbaşkanı hiçbir açıklama
yapmadı. Cumhurbaşkanı'nın bu konuda bir duruş sergilememesi çok vahimdir.
Yanlış ortağı seçen
Cumhurbaşkanının kendisidir
"Şiddete göz
yummak kabul edilemez. Bunlar siyasetin kırmızı çizgisi olmalıdır. Bir siyasi
partinin genel başkan yardımcısına saldırılıyor, iktidarın ortağından geçmiş
olsun telefonu gitmiyor. Tersine durumu tırmandırıyor. Cumhurbaşkanının bu tür durumlarda hukuktan yana taraf olması
lazım, buna karşıyım,
yanlıştır' demesi lazım.
Yanlış ortaklarla yola çıkmak böyle yoldan çıkartıyor. Ama bu bir mazeret değil, çünkü yanlış
ortağı seçen de Cumhurbaşkanının kendisidir.
"Sayın Erdoğan, 2018 seçimlerini
kaybetmiştir. Bir başka partinin desteğiyle Cumhurbaşkanı seçilmek ve Meclis
çoğunluğunu bir başka partinin desteğiyle sağlamak AK Parti açısından da Sayın
Erdoğan açısından da bir yenilgidir. Bu bir zafer değildir.
Muhalefeti egzersiz
olarak görmüyoruz, hedefimiz iktidar
"Parlamenter sistem isteyenlerin geçiş
süreci, bu sürecin aşamaları ve takvimi
üzerine çalışması lazım. Bizim hedefimiz iktidar olmak ve bu ülkeyi yönetmektir.
Bu nosyonla hazılanıyoruz. Bütün politika kurullarımız hükûmetimizin
ilk doksan gününü ve ilk bir yılını çalışıyor. Politika birimlerimizin ilk ev ödevi
bu. Muhalefeti, ilelebet muhalefet olarak, muhalefet egzersizi olarak görmüyoruz.
Anayasa değişikliği
teklifimiz hazır
"74
maddelik Anayasa değişiklik teklifimiz hazır. Bu teklifi hazırlarken hem
partili hukukçu arkadaşlarımızdan hem de dışarıdan destek aldık. Biz bu teklifi
"DEVA Partisi'nin çok güzel çalışması var, bizim
paketimizdir, kamuoyuna açıklıyoruz" diye ortaya bırakıp geri çekilsek doğru
bir yöntem olmaz. Çünkü anayasa değişikliği toplumsal mutabakat
arayışıdır. Dolayısıyla hazırladığımız 74 maddelik detaylı çalışmadan bir
vizyon belgesi çıkarıyoruz. Bunu kamuoyuyla paylaşmadan önce,
siyasi partilerle ve daha önce Anayasa konusunda çalışmış kuruluşlarla tek tek görüşeceğiz.
Diğer tarafları dinleyip, diğer çalışmaların geri planını anlamaya çalışacağız.
Aksi halde reklamını yaparız ama sonuç çıkmaz.
Erken seçim, küçük
ortak desteğini çekerse mümkün olur
"Böyle
bir tabloda mecbur kalmadıkça seçime gitmezler. İktidar partilerinin zemin
kaybettiği bir durumda elindekini niye riske atsın? Hazır önünde iki buçuk yıl daha süre var. İktidar ortakları
arasındaki ilişki de sağlam bir yapıda değil.
Farklı duruşlar olduğunu görüyoruz. Erken seçime ancak küçük ortağın desteğini çekmesi gibi şartlar zorlayabilir.
Cumhurbaşkanının ve
Bakanların yargıya müdahil olmaması gerekir
"Bakanlık görevinin
insanlara yüklediği bir devlet ciddiyeti vardır. Bu hukuka bağlılıktır. Uzaktan
izlediğim kadarıyla, bununla anne ile oğul ilişkisinin duygusal hassasiyeti
birbirine karışmış durumda. Duygusallık olabilir ama Türkiye Cumhuriyeti bir
hukuk devletiyse, hukuk neyse onun gereği yapılır. Adalet Bakanının da nokta
atış müdahale yapması doğru değildir. Cumhurbaşkanı da bu nokta atış
müdahaleleri çok sık yapıyor. Davalarda taraf oluyor.
Berberoğlu kararına inşallah' uyarlar
"Anayasa
Mahkemesinin Enis Berberoğlu davasında verdiği hak ihlalini alt
mahkeme uygulamayınca Cumhurbaşkanı çıkıp uygulamayabilir' dedi. Alt mahkeme gücü direkt oradan aldığı için bunu söyleyebiliyor.
HSK'nın, mahkeme olarak
nasıl Anayasaya aykırı iş yaparsın diye bir çalışma başlatması lazımdı. Döndü
dolaştı, Anayasa Mahkemesi önceki kararını teyit etmiş oldu. İnşallah uyarlar. İnşallah
diyorum çünkü Anayasanın ve Anayasa Mahkemesinin sistemdeki değeri eskisi gibi
değil."
Babacan'dan Akyol'a kalem hediyesi
DEVA Partisi Genel
Başkanı Ali Babacan ayrıca Elif Çakır, Yıldıray Oğur ve Taha Akyol'un isminin verilerek Karar gazetesinin tüm yazarlarının
tehdit edilmesine, tüm yazarları temsilen Taha Akyol'a dolma kalem hediye ederek tepki gösterdi.
Babacan, hediyeyi Akyol'un hedef gösterildikten sonra köşesinde kaleme aldığı "Eli sopalı adamlarım yok. Elimde kalemim var sadece" sözlerinden
esinlenerek seçtiğini vurguladı.