DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, T24'te Murat Sabuncu'nun konuğu oldu. Babacan gündeme ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu
Amacımız iktidar olmak
"Yeni bir siyasi partinin öncelikle kendi özgün kimliğini oluşturması lazım.
Eğer bu noktada belli bir aşamaya gelmeden herhangi bir ittifak algısının
içerisine girersek, o zaman bizim algımız o grup içerisinde erir. Bunu özellikle iktidar tarafı çok istiyor.
İktidar yanlısı basın her gün bizi belli bir grup içerisindeki fotoğrafların
ortasına koyuyor. Bunların hepsi bir' diyorlar.
Biz iktidar tarafının stratejisine düşemeyiz. Biz DEVA Partisi'ni
profesyonel muhalefet yapalım diye kurmadık, iktidar olmak için kurduk. Bunun
vatandaşlarımız tarafından iyice anlaşılması lazım.
Asgari gelir desteğini hayata
geçireceğiz
"Çok somut bir projemiz var; asgari
gelir desteği.
Bir ailenin farklı kanallardan gelebilecek gelirine bakılacak. O ailenin asgari
ihtiyacına bakılacak. Şu andaki geliri ile asgari ihtiyacı arasındaki farka biz
asgari
gelir desteği' diyoruz. Asgari gelir desteğiyle
aradaki farkı kapatmanın da devletin bir görevi olduğuna inanıyoruz. Aile
hekimlerinde olduğu gibi, her bir ailenin zimmetleneceği sosyal destek
uzmanları aile-aile, fert-fert insanları takip edip eksiklikleri telafi edecek.
Model bu.
Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçim yöntemini değiştireceğiz
"Gençlerle bir toplantımızda hukuk
fakültesi birinci sınıf öğrencisi bir arkadaşımız dedi ki, Adaletle
ilgili sorunları çözmek için yapılacak iki şey var. HSK ve Anayasa Mahkemesi
üyelerinin seçim yöntemini
değiştirmek lazım'.
Bunu birinci sınıf öğrencisi söylüyor,
çok önemli.
Anayasa Mahkemesinin Meclis'in nitelikli çoğunluğu tarafından
seçilecek üye sayısını artıracağız. Böylece siyasi partiler ortak isimler üzerinde uzlaşır ve
liyakat öne
çıkar.
Bahçeli hükûmetin üstünde veto mercii haline geldi
"Sayın Erdoğan 2018 seçimlerindeki yüzde 50+1'i, Sayın Bahçeli'nin ve MHP'nin desteğiyle ancak alabildi. Tek başına Meclis çoğunluğu yok. Dolayısıyla o destek çekilirse bir siyasi meşruiyet sorunu ortaya çıkar. Sadece Meclis'teki çoğunluk açısından değil, Cumhurbaşkanının siyasi meşruiyet sorunu da ortaya çıkabilir. Dolayısıyla bu mecburi ortaklık. Bu ortaklığın devamı uğruna ciddi hatalar yapılıyor. Adeta küçük ortak, hükûmetin tüm uygulamaları üzerinde bir veto mercii haline geldi.
"Sayın Bahçeli'nin Türkiye için üretebildiği bir
proje var mı' diye hafızamı yokluyorum, aklıma hiçbir şey gelmiyor. Türkiye'nin herhangi bir sorunuyla ilgili
bir çözüm üretebildi mi diye bakıyorum, aklıma hiçbir şey gelmiyor. Siyaseti tamamen
hamaset üzerinden yürüten bir çizgi izliyor.
Ülkeyi şiddet ortamına sürüklemek
kimsenin hakkı değil
"Selçuk Özdağ'la
ilgili saldırıyı soruşturan savcı açıkça tehdit edildi, savcının fotoğrafları
yayınlandı. İçişleri Bakanı tepkisel bir şey' diyor, neresi tepkisel? Tamamen organize bir şekilde hazırlanılmış
ve siyasal şiddet tekrar Türkiye'nin sokaklarına hakim olmaya başlamış. Öncelikle Sayın
Bahçeli'nin bu konu
karşısında sağlam bir duruş göstermemesi başlı başına vahim bir durum. Daha da vahimi
Cumhurbaşkanı'nın sessiz kalması. Çünkü sükût
ikrardan gelir, yani sessizlik varsa zımni bir kabul vardır. Türkiye'yi hiç kimsenin 1990'lara götürme hakkı yok. Bu ülkeyi yönetemiyorsanız
bırakıp gidersiniz ama bu ülkeyi yönetemeyip, sorunları çözemeyip tekrar ülkeyi bir kaos ve
şiddet ortamına sürüklemek, Türkiye'yi dış politikada, dış güvenlik meselelerinde riske atmak
kimsenin hakkı değil.
Yüksek faizden şikayet ediyorsa
talimat versin, pazartesi düşürürler
"Yüksek faizden şikayet ediyorlarsa, hemen düşür talimatını versin. Kimi kime şikayet ediyor? Pazartesi sabahı Para Politikası Kurulu toplanır, sabah ilk iş Cumhurbaşkanının talimatı var arkadaşlar, yapmak zorundayız' der. Talimatın karşısında duramazlar. Biz durduk. Bakanlığı bıraktığım güne kadar Merkez Bankasına dokundurtmadım. Merkez Bankası, hazırladığımız o özgürlük ve bağımsızlık alanında çalıştı.
Parti kapatmalar geçmişte kalmalıdır
"Parti kapatma meselesi hukuki olmaktan çok siyasi bir
konudur. Artık
Türkiye'de bu parti kapatma meselesinin ilke
olarak tamamen geçmişte kalması lazım."