Toplantı açılış konuşmasını yapan Prof. Dr.
Cuma Akbay, Türkiye'nin, son 10
yılda yumurta üretimini yüzde 68 artırarak 2019 yılında 19,9 milyar adet
yumurta üretimi ile dünya ülkeleri arasında dokuzuncu sırada yer aldığını ve dünya
yumurta ihracatının yaklaşık %15'ini karşıladığını ifade etti.
Türkiye'nin 2,1 milyon ton tavuk eti üretimi ile dünya ülkeleri arasında
önemli ve yüksek ihraç potansiyeli olan bir ülke olduğunu ve tavuk etinin
yaklaşık %22'si ve yumurta üretiminin ise %30'unun ihraç edildiğini belirten
Akbay, Kahramanmaraş ilinde ise395 bin et tavuğu, 1milyon 340 bin adet yumurta
tavuğu, 10 binadet hindi, 9 bin adet ördek, 8 bin 500adet kaz ve beç tavuğu bulunduğunu
ayrıcailde 11'i aktif 15 ticari yumurta, 4'ü aktif6 ticari et tavuğu, 1'i aktif
3 kesimhane işletmesi bulunduğunu söyledi.
Toplantıda ilk sözü alan Şenpiliç Bölge Müdürü Fatih Gürsoy, kanatlı
sektörünü hem ülke ve hem de bölge bazındaki durumunu özetledi.Şirket olarak bölgede
gerçekleştirdikleri yatırımlara ilişkin bilgiler veren Gürsoy, günde 450 bin ila 500 bin hayvan kesecek
kapasiteye ulaşmak için yaklaşık 450 milyon TLyatırım yaptıklarını, hayvanlarıMersin,
Adana, Osmaniye ve Kahramanmaraş ilindeki üreticilerden karşıladıklarını
söyledi.
Kanatlı sektörünün her yıl daha da büyümeye
devam ettiğini belirten Gürsoy, "Şenpiliç'in bölgeye gelmesi yeni kümes
yatırımlarını arttırdı. Fakat yatırım maliyetleri çok yüksek. Pandemiden önce
yatırımların geri dönüş süresi 5-7 yıl iken, şu anda bu süre 10 yıla çıkmış
durumdadır. Biz şu anda bir hattımızın iki vardiyasını kullanabiliyoruz ve 200
bin hayvan kesiyoruz. Ancak bölgeye ve Türkiye'ye daha fazla ekonomik getiri
sağlayabilmemiz için günde 400-450 bin hayvan kesmemiz gerekiyor. Bunun da tek
yolu üretim. Bu yüzden bu bölgede 12 milyon kapasiteli broylere ihtiyacımız
var." dedi.
Bir kümesin tavuk üretirken maliyet
kalemlerinin 20 bin ve 35 bin kapasiteli kümes için aynı olduğunu,binada
kapasite ne kadar çok olursa üretici açısından sürdürülebilirliğin de o kadar
fazla olacağını hatırlatan Gürsoy, kamu ve Avrupa Birliği kanatlı sektörü
desteklemelerinde broyler kümes kapasitesini70 binde tutmanın daha doğru olacağını
söyledi.
Kahramanmaraş, Hatay ve Mersin'de yeni
tesisleşmenin TKDK müdürlüklerince IPARD III kapsamında desteklenmesi
taleplerini ileten Gürsoy, "Broylerda lojistik çok önemli. Özellikle
entegrasyonlara yakın bölgelere yeni kümes yapımına destek verilmesi büyük önem
arz etmektedir." dedi.
Sektörün ihracat verilerine ilişkin
değerlendirmelerde de bulunan Gürsoy, pandeminin etkilerine rağmen ihracatta
sorun yaşanmadığını ifade etti.
Broyler üreticisi Tevfik Kar ise IPARD
projesiyle ve öz sermayesiyle yaptığı kümesler hakkında bilgiler verdi.
IPARD projesiyle kümes yaparken yüklenici
firmaların devletin verdiği bu hibeyi bedava paraymış gibi gördüklerini ve
bunun da maliyeti arttırdığını belirten Kar, kendi öz sermayesiyle yaptığı
kümesi dört yıl önce hibe kullanarak yaptırdığı kümesten %30 daha ucuza mal
ettiğini söyledi.
Tavukçuluğun her geçen gün geliştiğini, kesimhanelerin
büyüdüğünü ancak bölgede bunu karşılayacak hayvan sayısının az olduğunubelirten
Tevfik Kar, "Bu yüzden firmalar ihtiyaçlarını diğer illerden karşılıyor. Bu
ekstra maliyet ürünün fiyatını arttırıyor. Bu sebeple bölgede tavukçuluğun
geliştirilmesi ve desteklenmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.
Tavuk üreticilerinin karşılaştığı sorunlara
dikkat çeken ve yüksek kapasiteli işletme desteğinin verilmesi gerektiğini
söyleyen Tevfik Kar, "250 bin Euro'ya ancak 25 bin kapasiteli kümes yapılabiliyor.
Yeni bir bina, idari bina, depo, kümes, makine-ekipman gibi birçok maliyet söz
konusu. Bütçenin en az 1 milyon euro'ya çıkması gerekir. Broylerda 50 bin büyük
bir kapasite değil. Bir işletmeye orta ölçekli bir işletme denilebilmesi için
en az 200 bin kapasiteli olması lazım. Benim şu an 120 bin kapasitem mevcut, işçi
ve altlık maliyeti de kapasitesi farklı diğer işletmelerle aynı, iş küçüldükçe
maliyet artıyor." dedi.
TKDK görevlisi Mehmet Karaaslan da verilen desteklere ilişkin
bilgilendirmelerde bulundu. IPARD II ile beraber TKDK'nın Erzincan, Elazığ ve Sivas dışındaki
39 ile yeni yatırımları kapattığını söyleyen Karaaslan, Kahramanmaraş'ın büyük
bir potansiyele sahip olduğunu ve IPARD III kapsamında desteklenmesi
gerektiğini belirtti.
KSÜ Ziraat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Beyhan Yeter ise "Tavuk stratejik bir
üründür. Amerika'ya baktığımızda toplam et tüketimi 100 kg, Avrupa Birliğinde
90 kg'lardadır. Türkiye'de ise kırmızı et 13-14 kg'larda iken beyaz et tüketimi
25 kg'dır. Olması gereken miktarın çok altındayız.Bunu yükseltmenin ise tek
yolu beyaz etten yani tavuktan geçmektedir." diye konuştu.
Broyler yetiştirmede Kahramanmaraş'ın oldukça
önemli bir bölge olduğunun altını çizen Yeter, "Kahramanmaraş yaz aylarında
termometrelere baktığımızda sıcak görünebilir. Fakat rutubetin düşük olmasından
dolayı kümes soğutmada bu zamana kadar hiçbir problem yaşanmamıştır." dedi.
IPARD II'nin sınırladığı maksimum 50 bin
kapasiteninbroyler için oldukça düşük olduğuna dikkat çeken Yeter, "Broylerda
fason yetiştiricilik için en büyük girdilerden biri işçiliktir. İki tane kümes
yapıldığında işçilik rantabl olmamaktadır. Kapasite olarak 100 bin kapasite
üzerinde durulması taraftarıyım. İki tane iki katlı ya da dört tane 100 bin
kapasitelik kümes için bir yatırım yapıldığı zaman bunun işçilik açısından çok
daha rantabl olacağı kanaatindeyim." şeklinde konuştu.