"Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından bugün açıklanan 2020 yılı Kasım dönemine
ilişkin veriler işsizliğin ülkemizin en yakıcı sorunlarından biri olmaya devam
ettiğini gösteriyor.
·
TÜİK verilerine göre Kasım 2020 döneminde açık
işsizler, çalışmaya hazır olan fakat iş aramayanlar, mevsimlik işçiler ile
eksik ve yetersiz istihdam edilenlerin toplamından oluşan geniş tanımlı işsiz
ve atıl işgücü sayısı 11 milyon 195 bin kişi, oranı ise yüzde 31,1 seviyesinde
gerçekleşmiştir. Diğer bir ifadeyle her üç kişiden biri işsiz ya da atıl
durumdadır.
·
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik
oranı yüzde 25,4 olmuştur.
·
Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı ise yüzde 27,1 seviyesinde gerçekleşmiştir.
·
İşlerini ve gelirlerini
kaybeden vatandaşlarımız ilave olarak her gün yağmur gibi yağan zam ve vergi
baskısı altında yaşamaya mahkûm edilmiştir.
·
Fahiş fiyat artışı ile
mücadele iddiası altında esnafı, pazarcıları, marketleri baskı altına alan
iktidarın kendisi, kontrol ettiği vergi ve fiyatları artırmaktan geri durmuyor.
Son dönemde hükûmet;
- Özel iletişim vergisinde yüzde 33,3
-
Elektrikli otomobiller üzerinden alınan özel tüketim vergisinde 3 ila 4 kat
- Köprü ve otoyol geçiş ücretlerinde yüzde 26,
- Genel Sağlık Sigortası Priminde yüzde 22,
- İlaç fiyatlarında yüzde 22,
- ÖSYM sınav ücretlerinde yüzde 28,5 oranında
artışa gitti.
·
Bir yandan istihdam ve
gelir kayıpları, diğer yandan artan vergi ve zamlar halkımızı ağır bir geçim
sıkıntısı ve yoksullaşma içine sokmuştur.
·
Vatandaşlarımız
pazarlardan ve çöplerden atık gıda toplar hale gelmiştir. İnsanlarımız avuçlarına "aş ve iş"
yazarak hayatlarına son veriyor.
·
Buna mukabil, her bir
vatandaşımıza insan onuruna yaraşır iş, gelir ve refah düzeyi sağlamakla
yükümlü olan iktidar, halkımızın yaşadığı ağır sıkıntılar ile adeta alay
ediyor.
·
İktidar; Halkımıza
"kuru ekmeği" bile çok görüyor. Temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan
vatandaşlarımızın daha da azı ile nasıl yetineceğini ve atık gıdalarla nasıl
yaşayacağını öğretmeye çalışıyor. Kendileri için saymakta zorlandığımız lüks araç
ve özel uçak sahibi olmakta bir beis görmez iken, vatandaşımıza bir telefon
sahibi olmayı dahi çok görüyorlar. Deva Partisi olarak, iktidarı bu umursamaz
tavrı derhal terk etmeye ve suni gündemler yaratarak halkımızın gerçek
sorunlarını örtmeye çalışmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz.