"Arzavul
Tepesi" serisi ile çok sevilen yazar Mehmet Erkan, yayımlanan 11. kitabı "Kaju
Adası Kardeşliği" ile çocuklara seslenmeye devam ediyor. Yazarın çocuk
edebiyatı alanındaki 6. kitabı olan roman,
okyanusun ortasında, üzerinden ekvator çizgisi geçen gizemli bir ada
olan Kaju'yu konu ediniyor.
Meyve
toplayıcılığıyla geçinen Kaju halkı, oldukça fakirdir ve zalim hükümdar
Olimba'nın yumruğu altında ezilmektedir. Adada çocuklar başta olmak üzere hiç
kimse yeterli beslenememekte, sağlık ve eğitim hizmetlerinden
yararlanamamaktadır. Bir gece adada olağanüstü doğa olayları yaşanır ve
insanları bir anda on yıl yaşlanır. Kitabın kahramanları da sekiz, dokuz
yaşındayken birden on sekiz ve on dokuz yaşında olan, yetişkin bedenli çocuk
ruhlu insanlardır. Adanın zalim hükümdarı Olimba, onları yeni savaş makineleri
olarak görür ancak kahramanlarımız onunla aynı fikirde değildir. Mücadele ve
macera da bu noktada başlar.
Kaju
Adası Kardeşliği: Bir Özgürlük Mücadelesi
Kitap
sıra dışı ve özgün konusuyla dikkat çekiyor. Bir gecede on yıl yaşlanmak,
çocukluğunu yaşayamamak okuyucunun hayal dünyasında farklı çağrışımlara neden
oluyor. Buradan hareketle Kaju Adası'nda daha önce hiç görülmeyen bir mücadele
başlıyor. Kitap, iyi ile kötünün mücadelesinin yanında, bir halkın özgürlüğünün
ve kendi geleceğini kendisinin belirlemesinin önemini anlatıyor. Çocuk hakları
özelinde insan hakları, özgürlük, demokrasi, cesaret, mücadele, barış, bilimin
yol göstericiliği okuyucuya geçen kavramlardan sadece birkaçı.
İlk Öykü ile İlk Ödül
Mehmet
Erkan henüz 21 yaşındayken ilk öyküsü "Bekir Bey" ile Türk Edebiyatı Vakfı'nın
düzenlediği Ömer Seyfeddin Hikâye Yarışması'nda mansiyona değer bulundu. İlk
öykü kitabı "Bir Safın Öyküsü" ile ise 2005 yılında "Varlık Dergisi" tarafından
Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü'ne değer görüldü. Yazarın öykü, çocuk edebiyatı ve
iş-yönetim alanlarında da eserleri bulunuyor.
Kitaptan
"Fakat
o gece heyecan ve korkudan hiç uyuyamayacaklar da vardı. Onlar da konsey
üyeleriydi. Gerçekten de başları belada mıydı? Olimba demek onlardan bu kadar
korkuyordu. Rezobe o gece şunu düşündü: Demek ki biz çocuklar, gençler o kadar
güçlüyüz.' Peki, neydi onların gücü? Silahları, bombaları yoktu. Rezobe galiba
sorunun cevabını kendince bulmuştu, Düşüncemiz yetti. Özgürlük düşüncemiz
onları korkutmaya yetti
' "
"Size
bir şey diyeyim mi çocuklar? Hayatta şunu hiç unutmayın; kim sizin
düşüncelerinize, hayallerinize sınır telleri çekmeye kalkarsa oradan uzaklaşın."