SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Çelik,kulak zarı arkasında, yani orta kulak boşluğunda bilinen anlamda iltihap olmadan sıvı birikmesi olarak tanımlanan kulak nezlesinin; çocukluk çağının en sık gö
SANKO
Üniversitesi Hastanesi'nde Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı da olan
Doç. Dr. Çelik, "Kulak nezlesiolan çoğu hastada tek şikâyet işitme kaybıdır.
Hastaların bir kısmının ise herhangi bir şikâyeti yoktur ve başka nedenlerle
muayene sırasında tanı konulur" dedi.
Küçük
çocuklarda orta kulak ve östaki kanalının gelişimini tam olarak tamamlamadığını
kaydeden Doç. Dr. Çelik, "Bu nedenle kulak nezlesi büyük çoğunlukla çocukluk
çağı hastalığıdır. Özellikle 4-6 yaşlarında karşılaşılır. Yaş ilerledikçe
östaki kanalı eğimli hale gelir ve bu nedenle erişkinlerde kulak nezlesi nadir
görülür" diye konuştu.
KULAK
NEZLESİNİN BELİRTİLERİ
Kulak
nezlesinin orta kulak iltihabından farklı bir hastalık olduğuna dikkat çeken
Doç. Dr. Çelik, belirtileri şöyle özetledi:
"Orta
kulak iltihabında orta kulak boşluğunda ve kulak zarında iltihap oluşur ve bu
durumda, orta kulak dokularında ve kulak zarında şişlik, kızarıklık ve şiddetli
ağrı meydana gelir. Kulak nezlesinde ateş, kulak ağrısı ve kulak zarında şişme
ve aşırı kızarıklık gibi aktif enfeksiyon bulguları yoktur. Çoğu hastada tek şikâyet
işitme kaybıdır. Kulak nezlesi olan çocuklar, şikayetlerini ifade edemezler ve
dikkat çekici şekilde sürekli olarak kulaklarıyla oynarlar. Hastaların bir
kısmının ise herhangi bir şikâyeti yoktur ve başka nedenlerle muayene sırasında
tanı konulur.
İşitme
kaybı hafif dereceden orta-şiddetli derecelere kadar değişen seviyede olabilir.
Hafif işitme kaybı bile çocuğun gün içerisinde iletişiminde birçok kelimeyi
kaçırmasına neden olabilir. İşitme kaybının uzun süre fark edilmemesi
çocukların zihinsel gelişiminde, konuşmasında ve entelektüel fonksiyonlarında
gecikmelere neden olabilir.
İşitme
kaybı yaşayan çocuklar televizyonu yüksek sesli olarak izlerler, işitme
azalması nedeniyle seslere hemen cevap vermezler veya ilgisiz kalırlar,
derslerinde başarısızlık ve sosyal uyumunda bozulmalar başlar, iyi
duyamadıkları için konuşma bozuklukları gelişebilir."
TANI
YÖNTEMLERİ
Doç.
Dr. Çelik, kulak nezlesi tanısında, hastalığın genellikle çocuklarda görülmesi
nedeniyle kişisel ifade yetersizliği, belirtilerin az ve belirsiz olması ve
muayene bulgularının da belirsiz olmasının yaşanan en önemli sorun olarak
karşılarına çıktığına vurgu yaptı.
KULAK
MUAYENESİ
Muayenede,
kulak zarının değişik görünüm, renk ve özellikte olabileceğini anlatan Doç. Dr.
Çelik, "Kulak zarının şeffaf görünümü ve beyaz rengi genellikle değişmiş olup,
renk bazen açık pembe, bazen kehribar sarısı, bazen de soluk mor refleli
olabilir. Kulak nezlesinde kulak zarı şeffaf ya da donuk olup hava-sıvı
seviyeleri ya da hava kabarcıkları seçilebilir. Tanıda, orta kulak basıncı
ölçümü ve hasta uyumlu ise işitme testleri kullanılır" ifadelerine yer verdi.
TEDAVİ
YÖNTEMLERİ
Doç.
Dr. Çelik, kulak nezlesi tedavi yöntemlerini ise şu şekilde açıkladı:
"Takiplerle
Koruma Tedavisi (Konservatif Tedavi):Kulak
nezlesi tedavisinin doğrudan altta yatan nedenlere ve risk faktörlerine yönelik
olması ve orta kulağın normal havalanmasının sağlanması gerekir.
İşitmede
aşırı bozulma yoksa ve yapılan muayenelerde dönem dönem orta kulağın normale
döndüğü görülüyorsa ve muayenede kulak zarında belirgin çökme yoksa orta kulak
sıvıları 3-6 ay takip edilebilir. Kulak zarında çökme, ileri seviyede işitme
kaybı, hastalık süresi 3 ayı geçmemişse, konuşmada gecikme, sık orta kulak
atakları öyküsü yoksa hastalar birer ay aralıklarla 3 ya da 6 ay takip
edilebilir.
İlaç
Tedavisi:Kulak
nezlesinde orta kulakta mikrobik hastalık etkenleri bulunmadığı için ilaç
tedavisinin etkisi çok azdır. Ancak orta kulağa enfeksiyon yayılmasına yol açan
burun, boğaz, sinüs, geniz bölgesinde enfeksiyon varsa antibiyotikler, geniz
açıcı ilaçlar ve alerji ilaçları üst solunum yolu enfeksiyonu geçene kadar
10-14 gün kullanılması yeterlidir. Kulak nezlesinde ağrı kesiciler iltihap
sürecini uzattığı için önerilmez.
Cerrahi
Tedavi:Kulak zarında
çökme, işitme kaybının fazlalığı (35 dB ve üzeri), sinirsel tip işitme kaybı,
konuşmanın gecikmesi, dirençli ve yakın bir gelecekte düzelmenin olası
görülmediği durumlarda cerrahi tedavi uygulanması kaçınılmaz ve göreceli olarak
acildir.
Cerrahi
tedavide kulak kanalından kulak zarına havalanma sağlayıcı tüp takılır. Hastada
geniz eti varsa ve enfeksiyon kaynağı olarak risk oluşturuyorsa geniz eti
ameliyatı yapılması gerekir. Tüp genellikle takıldıktan sonra 6 ay içinde dış
kulak yoluna doğru kulak zarı kapandıktan sonra atılır. Tüp ameliyatının hayati
komplikasyonu yoktur."
ERİŞKİN
ÇAĞDA KULAK NEZLESİ
Erişkinlerde
çocuklardan daha seyrek karşılaşılan kulak nezlesinin, buna karşın daha ciddi
nedenlere bağlı olabileceğinin altını çizen Doç. Dr. Çelik, "Özellikle tek
taraflı olan erişkin kulak nezlesinde ilk elenmesi gereken patoloji, geniz
kanseri ya da lenf kanseri olmalıdır" diyerek sözlerini tamamladı.