A Haber televizyonun canlı yayın konuğu olan TBMM İçişleri
Komisyon Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, programda
kamuoyunda ''Kobani olayları'' veya ''6-8 Ekim olayları''
olarak bilinen, 2014`te yaşanan protesto ve şiddet olaylarını
değerlendirdi. Kobani olaylarını açıkça
ihanet ifadesi olarak değerlendiren TBMM
İçişleri Komisyon Başkanı Güvenç, canlı yayın programında şu değerlendirmelerde
bulundu:
ÜLKENİN ANA MUHALEFET
PARTİSİ BUNU GÖRMEZDEN GELİYOR'
"Bu ülke nasıl garip bir ülke bir yanda bir gerçeğimiz var.
84'ten beri sivil, kadın, çocuk demeden öldüren bir terör örgütü var. O terör
örgütü ile bugün bile askerimiz polisimiz mücadele ediyor. Sınır ötesinde
Metina'da ciddi mücadelemiz ediyoruz ki yazın teröristler şehirlerimize gelip
kan kusmasın. Onun mücadelesini veriyoruz. Öbür yanda bunların dışarıda ki
destekçileri, 1915 olayları üzerinden hem de dünyanın en güçlü ülkesinin
ağzından saçma sapan bir surette de olsa bizi suçluyor. Hayretler içerisinde
kaç gündür izliyorum. Ülkenin bir partisi ihanet içerisinde Amerika başkanının
Ermeni Diasporasının ağzıyla konuşuyor. 1915 soykırımdır diyor. Yine hayretler
içerisinde izliyorum. Ülkenin ana muhalefet partisi bunu görmezden geliyor.
Ortağı İYİ Parti suskun kalıyor. Ve kamuoyunu milleti yanıltabilme adına da
dolaylı yollarla Amerikan başkanını kınıyor. Emin olun bu kadar çelişkiler
yumağının olduğu, bu kadar acıların yaşandığı, bir ortamda bunları görmek
azıcık duyarlılık sahibi olan tüm insanları gerçekten çok üzüyor. Bugün Kobani
davasıyla Metina'da ki askerimizin operasyonunu 70'li yılarda büyük
elçilerimizeHasala'nın yaptığı katliamları ve 1915'te Ermenilerin tahrik
edilerek, yaptıkları ihaneti birbirinden ayıramazsınız. Tarih süreklilik arz
eder. Tarih devamlıdır, bir akış içerisindedir. 1915'te neyle karşı
karşıyaysak, bugünde aynı şeyler karşı karşıya olmanın idraki içerisinde
olmalıyız.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE
MEYDAN OKUMA'
Kobani olayı sadece bir terör olayı değildir. Bugün
yargılaması olan Kobani olayı sadece bir terör olayı değildir. Kobani olayı ve
daha sonraki Hendek çukur siyaseti, bir kalkışmanın, bir ihanetin, bir ülkeye
savaş açmanın açık adıdır. İddianameden öyle zannediyorum ki; Kobani
olaylarında çok açık bir şekilde Kandil halkı isyana çağırmış. Gençlerin sokağa
çıkmasına emir vermiş Murat Karayılan, onun bu emrini alan HDP ve onun
sözcüleri, Selahattin Demirtaş başta olmak üzere aynı şekilde halkı isyana
çağırmıştır. Sıradan bir olay değildir. Burada ki aldıkları cesarette şudur;
Suriye'de ki karışıklıktan medet
ummuşlarıdır. Suriye'nin kuzeyinde bir oldubitti yaparız, bunu da Türkiye'ye
yansıtırız diye çok açık şekilde bir tavra girmiştir. Selahattin Demirtaş; "PYD
Fırat'ın batısına da geçecek. Sizde mal mal bakarsınız" demiştir. Burada
devlete ve Türkiye Cumhuriyeti'ne bir meydan okuma vardır.
Güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz, cumhurbaşkanımızın
riyasetinde büyük bir özveri ile bunları püskürtmüştür. O günleri anarken, şer
şebekelerinin bir başka ayağı olan Işıd'ı de unutmamanız gerekir. Bir yandan Türkiye PKK ile YPG ile
uğraşırken, öbür yandan Işıd'ın eli kanlı teröristleriyle de mücadele etmek zorunda
kalmıştır.
GENCECİK İNSANLAR KATLEDİLDİ'
Cumhurbaşkanımızın o tarihi konuşmasını burada anıyorum
"Topunuz gelin" demiştir. FETÖ'sü de, PKK'sı da, Işıd'ı da, DEAŞ'ı da bu ülkede
gözü olan, bu ülkeye karşı düşmanlık
duyguları olan kim varsa, bizi şimdi zayıf görüyorsunuz, hepiniz gelin bu ülke
en zayıf anında bile sizleri yenecek güçte demiştir Cumhurbaşkanımız. Bu
saldırıların ülkemize hep bir bedeli oluyor. Kobani olaylarının sonucunda
gencecik masum insanlar katledilmiş. 35 vilayette sokaklara çıkılamaz hale
gelinmiş, 37 insan katledilmiştir. İnsanlarımızın bunu bilmesi gerekir.
SÖZ KONUSU ÜLKEMİZİN
GELECEĞİ'
Buradan HDP, CHP, İYİ Parti'ye oy veren kardeşlerimize
çağrıda bulunuyorum bu işler iç politika malzemesi olacak kadar hafif konular
değildir. Söz konusu olan bu ülkenin birliğidir, dirliğidir, geleceğidir.
Amerika başkanından Kandil'de ki Karayılan'a kadar tamamı bu ülkenin varlığını
hedef almaktadır. Bakın Biden'ın konuşmasında altı çizilmesi gereken bir şey
var; konuşmasında sadece soykırım demiyor, İstanbul'a İstanbul demiyor.
Verdikleri mesaj çok daha başka bin yıllık anadolu coğrafyası bizim
anayurdumuzdur. Burada kanımız var. Burada medeniyetimiz var. Burada bizim
ruhumuz var. Anadolu'yu biz vatan yapalı bin yılı geçmiş ama onların Anadolu'da
gözleri var. Şu kritik günlerde bile eğer ülkenin ana muhalefet partisi, ülkede
milliyetçiyim diyen bir partinin genel başkanı Biden'a karşı, bu terör
saldırılarına karşı net tutum sergileyemiyorsa ben artık onlara değil,
vatandaşlarımıza çağrı yapıyorum. Bunlara karşı tavır alınmalı söz konusu olan
da ülkemizin geleceğidir."