Ekonomi Gazetecileri Derneği
(EGD) görüntülü platformdaki Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor' programını
sürdürüyor. Her hafta bir ilin ekonomisinin değerlendirildiği toplantıda bu kez
Batı Karadeniz`in turizm değerleri ile öne çıkan kenti Bolu konuşuldu. EGD
Başkanı Celal Toprak ve EGD Temsilciler Koordinatörü Şener Meral'in
moderatörlüğündeki etkinliğe Bolu Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Türker
Ateş, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bolu TSO Başkanı Ateş, kentlerinin uzun bir süre teşvik alan
illerin ortasında kaldığını, bu yüzden yeterli sanayi yatırımları alamadığını,
ancak ilçe bazında uygulanan teşviklerle son dönemde OSB'lerin doluluk oranına
ulaştığını söyledi.
ISLAH
OSB KURACAĞIZ
Kanatlı sektör başta olmak üzere beyaz eşya, tekstil-konfeksiyon
gibi alanlarda önemli yatırımların bulunduğu Bolu'dan 1 milyar dolarlık ihracat
gerçekleştirilmesine rağmen şirketlerin dışsatımı başka kentlerden yapmayı
tercih ettikleri için bu rakamın geçtiğimiz yıl 111 milyon dolar olarak
kayıtlara geçtiğini belirten Ateş, "Ne IPARD programından ne de devlet
teşviklerinden istediğimiz ölçüde yararlandırılabildik. Son dönemde ilçe
bazında teşvik uygulamalarıyla ilçelerdeki OSB çalışmalarımız hız kazandı.
Ayrıca yeni bir Islah OSB' için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye`nin
etkin beyaz eşya markalarından birine ev sahipliği yapıyoruz. Bu tesisimiz
OSB'de değil. Ancak etrafında bu tesise üretim yapan çok sayıda şirketimiz
konuşlanmış durumda. Bu bölgeyi Islah OSB'ye dönüştürdüğümüzde Türkiye'nin
katma değeri yüksek sanayi üretiminin yapılacağı bir üs haline gelecek" dedi.
HİZMET
SEKTÖRÜMÜZ CİDDİ YARA ALDI
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nin öğrenci ve öğretim
görevlileriyle 30 binin üzerinde nüfusuyla şehre önemli katkı sağladığını,
ancak Covid-19 pandemisi dolayısıyla örgün öğretimin verilmemesi nedeniyle kent
ekonomisinin ciddi yara aldığını anlatan Ateş, "Yurt, kafe, kırtasiye gibi
birçok yatırım yapmıştık. Şehrimizin turizm ve üniversite başta olmak üzere
hizmet sektöründe yüzde 60'lık bir ağırlığı olduğu için pandemiden olumsuz
etkilendik. Bunu sanayi, tarım ve turizm yatırımlarıyla telafi etmeye
çalışıyoruz" diye konuştu.
Üniversiteyle kentin işbirliğini yeterli düzeyde sağlayamadıklarını
ancak teknokent başta olmak üzere geliştirdikleri projelerle bu birlikteliğe
güç kazandırmaya çalıştıklarını anlatan Bolu TSO Başkanı Ateş, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Türkiye'de KBDG yönünden 13'üncü sırada yer alan bir şehiriz.
7'si yüzde 100 yabancı olmak üzere 400 sanayi kuruluşumuz üretime devam ediyor.
Teşvikle gelenin teşvikle gitme ihtimali yüksek. O yüzden başka kentlerin sahip
olmadıklarını ön plana çıkararak sağlıklı büyüme hedefimiz var. Burada da ilk
sıraya turizm çıkıyor. Biz Bolu'ya daha çok iç ve dış turist getirme
çerçevesinde projeler yürütüyoruz. Müzemizde bulunan Zeus'un kızı Artemis
heykelini simgemiz haline getirme çerçevesinde tüm hazırlıklarımızı yaptık.
İnsanlar Mona Lisa tablosunu görmek için dünyanın öbür ucuna gidiyor. Aynı yöntemle
şehir merkezine koyacağımız Artemis başı heykelinin ilgi göreceğini
düşünüyoruz. Yanı sıra turist sayısını artırdığımızda Mengenli aşçılarımızın
yemeklerinin tadılabileceği lokantalar yapacak, coğrafi tescillerini aldığımız
ürünlerimizi tanıtacağız."
TEŞVİKLE
GELEN TEŞVİKLE GİDER
Turizmde Abant, Yedigöller ve Kartalkaya gibi değerlere sahip olan
Bolu'nun Türkiye'nin nüfus yoğunluğu en yüksek bölgenin ortasında yer aldığına
dikkat çeken Ateş, "KTKGB ile 38,8 bin hektar alan turizme ayrıldı. İnsanlar
yeni dönemde birkaç günlüğüne kafalarını dinleyecek mekânlar arıyor.
İstanbul'dan Ankara'dan birkaç saat içerisinde göle, ormana, kayak merkezine,
termal tesislere ulaşmak isteyenlere yönelik yatırımlara hazırlanıyoruz.
Bolu'nun geleceğini turizmde görüyoruz" dedi.
Bolu'nun en önemli taleplerinden birinin hızlı tren olduğunu
anlatan Ateş, "Bolu'ya otoban dışında ne yazık ki başka ulaşım enstrümanı yok.
Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi'nde ikinci etapta da Bolu ve Düzce yer
almadı. Kuzey hattından geçecek olan bir hızlı tren hattını, üniversite
öğrencileri, sanayi çalışanı, turist potansiyeliyle Bolu bunu hak ediyor. Bu
projeye Bolu ve Düzce eklendiğinde Türkiye ekonomisine daha fazla katkı
sağlamış olacağız" ifadelerini kullandı.