Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği yumurtalık (over) kanseri ile mücadele eden hastalara yardımcı olmak amacıyla "Yumurtalık Kanseri ile Yaşamak rehberini yayınladı. AstraZeneca Türkiye'nin koşulsuz desteğiyle hazırlanan bilgilendirme dokümanı, dünya çapı
Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği, 8 Mayıs Dünya Yumurtalık (Over)
Kanseri Günü'nde yumurtalık kanserine ilişkin farkındalığı artırma ve
yumurtalık kanseri teşhisi konulan kadınlara hastalık yolculuğuna ilişkin bilgi
verme amacıyla "Yumurtalık Kanseri ile Yaşamak" başlıklı bir rehber yayınladı. Rehber,
yumurtalık kanserinin görülme sıklığı, görüldüğü yaş grubu, risk faktörleri,
genetik tanı ve tedavi gibi bilgileri içermesiyle bu alanda topluma yönelik
hazırlanan ilk kapsamlı çalışma olarak öne çıkıyor.
Kadınların üreme (yumurta üretme) organı olarak görev yapan
yumurtalıklarda ya da fallop tüplerinde anormal bir şekilde büyüyen hücrelerden
kaynaklanan yumurtalık kanseri, dünya çapında kadınlar arasında en sık görülen
sekizinci kanser türü olma özelliğini taşıyor ve ağırlıklı olarak 50 yaşın
üzerindeki, menopoz sonrası dönemi yaşayan kadınlarda görülüyor. Dünya Sağlık
Örgütü 2020 verilerine göre dünyada her yıl yaklaşık 314 bin, Türkiye'de ise
yaklaşık 4 bin kadına yumurtalık kanseri teşhisi konuluyor.
Yumurtalık kanserinin kesin nedeninin bilinmediğini ve ilk
evrelerinde geçici şikayetler oluşturması nedeniyle genellikle hastalar
tarafından fark edilmediğini hatırlatan Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği,
"Yumurtalık Kanseri ile Yaşamak" rehberinin hastalığın hem fiziksel hem de
psikolojik yönlerine dair bilgileri tek çatı altında topladıklarının altını
çizdiler. Yumurtalık kanseri teşhisi konulduğu andan itibaren hastalar için
belirsizliklerin giderilmesinin önemli olduğunu belirten uzmanlar, "Bu
hastalıkla yaşayan kadınların, aynı tanıyı alan binlerce başka kadın olduğunu
bilmesi ve gerekli bilgilere ulaşabilmesinin tedavi yolculuğunu olumlu yönde etkilediğini
ifade ettiler. Hazırladıkları rehberle yumurtalık kanseri ile mücadele eden hastaların
akıllarına gelebilecek en temel sorulara yanıt vermeye çalıştıklarını
belirttiler.
Yumurtalık kanserine ilişkin risk faktörlerinin yer aldığı
rehberde hiç doğum yapmamış olmak, erken menstruasyon ve geç menopoz, obezite,
aile öyküsü ve BRCA1-2 mutasyonu gibi faktörlerin yumurtalık kanseri riskini
artırdığı vurgulanırken, doğum kontrol hapı kullanımı, emzirme ve fallop
tüplerinin çıkarılması gibi önlemlerin riski azaltan faktörler arasında olduğu
belirtiliyor. Yumurtalık kanserinin tüm evrelerinde görülen belirtiler, karında
şişlik, kalça veya karın bölgesinde ağrı, kabızlık, ishal, sık idrara çıkma
ihtiyacı, vajinal kanama ve yorgunluk hissi olarak sıralanırken, daha ileri
safhalarda iştah kaybı, hazımsızlık, nefes darlığı ve şişkinlik hissi gibi
belirtilerin ortaya çıkabileceği ifade ediliyor. Türk Jinekolojik Onkoloji
Derneği görüşünü şöyle bildiriyor: "Bu şikayetleri yaşıyorsanız bir doktora danışmalısınız.
Ancak, bu belirtilerin diğer birçok hastalıkta da görülebileceği ve yumurtalık
kanserine özgü olmadığı unutulmamalıdır."
Yumurtalık kanseri oluşumunda aile öyküsünün rolüne de dikkat
çeken uzmanlar, bir kadının yumurtalık kanseri geliştirip geliştirmeyeceği
konusunda aile öyküsünün çok önemli bir rol oynadığını vurguluyorlar. Birinci
derece akrabasında yumurtalık kanseri olan bir kadının, böyle bir aile öyküsü
olmayan bir kadına kıyasla yumurtalık kanserine yakalanma riskinin iki kattan
daha fazla olduğu ifade ediliyor. Kalıtsal yumurtalık kanserine sahip kadınlar,
hastalığa, kalıtsal
olmayan kadınlara göre yaklaşık 10 yıl daha erken yakalanma eğilimindedirler.
Yumurtalık kanseri yönetimi ve tedavisinin birbirinden farklı pek
çok tıbbi branşın ortak çalışması ile yapıldığının altını çizen dernek üyeleri,
yumurtalık kanserinin tedavisine ilişkin şu bilgileri paylaştılar: "Hastalığın
tedavi ve yönetim ekibi içerisinde jineko-onkolog, medikal onkolog, radyasyon
onkoloğu, patolog, tıbbi genetik uzmanı, radyolog, nükleer tıp uzmanı, psikolog,
kanser tedavisi konusunda tecrübeli ve eğitimli hemşire, sosyal hizmet uzmanı,
fizyoterapi uzmanı ve diyetisyen yer alır. Yumurtalık kanseri tanılı hastalarda
birincil tedavi cerrahidir. Cerrahiyi takiben genellikle kemoterapi uygulanır. Uygun
hastalarda tümörün beslenmesi ve büyümesini engellemek için farklı tedavi
seçenekleri uygulanabilir".
AstraZeneca Türkiye'nin koşulsuz desteği ile Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği tarafından hazırlanan "Yumurtalık Kanseri ile Yaşamak" rehberine https://www.trsgo.org/files/toplum-icin/yumurtalik-over-kanseri-ile-yasamak.pdf adresinden ulaşılabiliyor.
Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği:
Jinekolojik kanserler ile ilgili sorunları dünya standart ve ölçeklerinde çözümleme amacıyla 1989 yılında kurulan Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği, üyelerinin bilgi, deneyim ve uygulamalarını geliştirmesine katkıda bulunmayı ve uygulanacak tedavi yöntemlerini en üst düzeyde standardize edebilmeyi hedefliyor. Jinekolojik onkoloji ile ilgilenen hekimlerin bilgi ve paylaşım ihtiyaçlarının karşılanmasına destek olan dernek, bölgesel, ulusal ve uluslararası toplantılar aracılığıyla güncel bilgi paylaşımı imkânları yaratıyor.