Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi düzenlediği Değerler Akademisi son programını gerçekleştirdi. Programa konuk olan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ''Çocuğun ilk öğretmeni anne ve babasıdır. Çocuklar ailede üç şeyi örne
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen Değerler
Akademisi son çevrimiçi programını gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü Prof. Dr.
Mustafa Taşlıyan'ın yaptığıyayının konuğu Prof. Dr. Nevzat Tarhan oldu.
Büyükşehir Belediyesi'nin instagram hesabından canlı yayınlanan programda,
toplumun düşünce yapısının değişmesi, değişen toplumun evliliğe bakış açısı ve
toplumda aile kavramının önemi gibi pek çok konuya değinildi.
Toplumsal Değişmenin
Evliliğe Yansıması
Düzenlenen etkinlikte konuşan Prof. Dr. Nevzat
Tarhan, ''Başta aile değerleri olmak üzere tüm insanı değerlerimiz
yıpranmaya başlamıştır. Aile değerlerinin yıpranması zamanın getirdiği özgürlük
ile sorumluluk dengesinin bozulmasına neden olur. Zamanın ruhu değiştiği için
aile kavramı ile ilgili eski sorulara zamanın ruhuna uygun yeni cevaplar
verilmesi gerekiyor. Günümüzde değişen şartlar nedeniyle Türkiye`de aile
kırılganlığı artmış durumda. Kuzey Avrupa ülkeleri gibi Türkiye`de de çok
kişili hane sayıları azalırken tek kişilik hane sayıları artmaktadır. Yine
değişen dünya düzeni nedeniyle Türkiye`de doğum oranlarında ciddi azalış
görülmektedir. Bu azalıştan dolayı ilerleyen yıllarda yaşlı nüfus oranı artarken
genç nüfus oranı azalacaktır. Türkiye`nin nüfus piramidi tam tersine dönme
eğilimi göstermektedir. Günümüzde doğum oranının düşmesinin birçok sebebi
vardır. Daha önce çocuğu toplum yetiştiriyordu ancak bu normlar bozuldu. Doğum
oranlarını azalmasınınsebeplerinden bir tanesi insanların evlilikten korkması
ve ona karşı mesafeli durmasıdır. Doğum oranlarının azalmasının bir diğer
nedeni ise eğitim düzeyinin yükselmesidir. İnsanların evliliğe karşı mesafeli
olmasının sebeplerinden bir tanesi kötü örneklerin artmış olmasıdır. Günümüzde
özellikle Y ve Z kuşağı olarak tabir ettiğimiz genç kesim evliliğe daha
mesafeli yaklaşıyor. Günümüzde gençler özgürlüğün tadını çıkarmak adına
evlilikten kaçırıyorlar. Daha önceki nesil yokluk içerisinde olgunlaşmak zorunda
kalırken şimdiki nesil varlık içerisinde olgunlaşmak durumundadır. Genç nesil
kendiliğinden olgunlaşmıyor ve olgunlaşması için eğitimler verilmesi
gerekiyor'' dedi.
Aile Kavramı Biterse
Toplum Biter
Ailenin toplum içerisindeki önemine vurgu yapan
Tarhan, ''Dünyada boşanmaların artmasının en büyük nedenlerinden biri de
hayata bakış açısının değişmesidir. Bir evlilikte önemli olan kadın veya erkek
değil evliliğin kendisidir. Evlilik ve aile bizim için en mühim değerlerimizden
bir tanesidir. Ancak günümüzde bu değerler yozlaştırılıyor ve değer erozyonuna
uğruyor. Değerler hiyerarşisi bozuldu. Günümüzde değerler hiyerarşisinin en
üstünde maalesef maddi değerler yer alıyor. Ancak biz bunun tam aksine aileyi değerler
hiyerarşisinin en tepe noktalarından birine koymalıyız. Çünkü aile toplumun
yapı taşıdır. Vücutta hücreler öldüğünde insan ölür, aynı şekilde aile kavramı
biterse toplum da biter. Toplumu ayakta tutan en küçük sosyal birim aileler.
Ailenin güvenli alan haline gelmesi gerekir ki sağlıklı çocuklar yetişebilsin.
Sağlıklı aileler oluşturabilmek için çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren
değerler içerikli eğitim verilmesi gerekir. Çocuğun ilk öğretmeni anne ve
babasıdır. Çocuklar ailede üç şeyi örnek alır; anne, baba ve anne ile baba
arasındaki ilişki. Bireye çocukluk yaşından itibaren gerekli değerler iyi bir
şekilde verilirse ileride kendisi de aile kuracağı zaman bu değerlere sahip bir
aile kurabilir. Bazı ülkelerde evlenecek çiftlere olgunluk eğitimleri veriliyor
ve bunun neticesinde uygun görülürse evlenmelerine izin veriliyor. Yani
evlenmek isteyen çiftler aile, anne ve baba olmaya hazır mı, bu konular tespit
ediliyor'' dedi.
Ailemize Yatırım
Yapmalıyız
Prof. Tarhan konuşmasını, ''Günümüzde en
çok yatırım yapmamız gereken şey ailemizdir. Evliliği ateşe benzetebiliriz.
Ateşten yayılan ısı ise sevgidir. O ısıdan çok uzaklaşmamak gerekiyor. O ısıyı
söndürmeden sürekli denge halinde tutmamız gerekir. Isıya çok yaklaştığımızda
nasıl yanarsak evlilikte de aynı şekilde sevgi lakaytlaşırsa kırılganlık artar.
Nasıl o ısıdan uzaklaştığımızda soğuyup üşürsek evlilikte de aynı şekilde
sevgiden uzaklaşırsak ilişkiden soğuruz. İlişkide esas olan şey karşılıklı
güven duygusudur. Evliliği güzel hale getirmenin ayakta tutmanın 2 önemli yolu
vardır; şefkat ve nezaket. Toplum olarak öğrenen aile modelini benimsememiz
gerekiyor. Bu sayede hem anne baba öğrenecek hem de öğrendiklerini çocuklarına
aktarabilecek. Toplumda aileyi koruyan sosyal normlar vardır. Bu normlar adeta
bir dış kale gibi aile müessesesinin koruyordu. Ancak zamanla sosyal normların
yozlaşması sonucu dış kale yıkılmaya başlamıştır. İç kale ise ailedir yani aile
son sığınaktır'' cümleleriyle noktaladı.