Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi düzenlediği Değerler Akademisi`ne konuk olan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ''Özgürlük hiçbir şeye bağımlı olmamaktır. Ancak sosyal medya bizleri kendine bağımlı haline getirerek özgür
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve Kahramanmaraş
Sütçü İmam Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen Değerler Akademisi`nin konuğu
Prof. Dr. Nevzat Tarhan oldu. Moderatörlüğünü Dr. Öğretim Üyesi Necmettin
Gül`ün yaptığı program Büyükşehir Belediyesi`nin Instagram hesabından canlı
yayınlandı. Programda bağımlılık kavramı, sosyal medya bağımlılığı ve teknoloji
ile insan arasındaki ilişki gibi pek çok konu masaya yatırıldı.
Sosyal
İlişkilerimizi Güçlü Tutarak Bağımlılıktan Kurtulabiliriz
Düzenlenen etkinlikte konuşan Prof. Dr. Nevzat
Tarhan, ''Bağımlılık psikiyatri de ödül yetmezliği sendromu olarak
adlandırılır. İnsan beyni ödüle doymuyor. İnsanları bağımlılığa iten en büyük
etkenlerin başında hedonizm geliyor. İnsanlar sosyal medya ortamından haz
duyuyor ve gün geçtikçe oraya olan ilgisi ve ayırdığı zaman artıyor. Daha önce
insanlar temel ihtiyaçlarını karşıladıklarını da mutlu oluyorlardı. Ancak şimdi
insanların temel ihtiyaçlarını karşılaması yetmiyor. Bunlara ek olarak lüks bir
hayat istiyor. Dünyada klinik depresyon tanısı konulan kişi oranı yaklaşık
yüzde 17 civarındadır. Ancak mutsuzluk oranı yüzde 50`nin üzerine çıkmıştır.
Mutsuzluk oranı arttıkça insanların sosyal hayattan kopması hızlandı. Sosyal
hayattan kopan insan haz duyduğu başka bir ortama yönelme ihtiyacı duydu.
İhtiyaç duyduğu bu hazzı da sosyal medyada buldu. Dolayısıyla kendini sosyal
medyada tatmin eden insan orada mutlu olduğunu sanıp oraya olan bağımlılığı
arttı. Artık mutluluk bilimi diye bir şey ortaya çıktı. Aile içerisindeki
huzuru sağlayamamış ve mutlu olmayan kişilerin daha çok dijital dünyaya
yöneldiği görülmektedir. Sosyal hayatta bulamadığı mutluluğu dijital dünyada
arıyor. Aile ve arkadaş ortamında huzuru yakalayan kişiler dijital ortamlara
daha az yönelmektedir. Dolayısıyla bağımlılığa yakalanmamak için ilk önce
sosyal ilişkilerimizi güçlü tutmamız gerekir. Özellikle gençlerimiz bu dönemde
çok büyük risk altında. Bu tür bağımlılıklara en çok gençlerimizin
yakalandığında görmekteyiz. Sosyal medyada çok zaman geçiren insanlar o sahte
dünyaya kanıyor ve oraya olan ilgisi artıyor. Sosyal medyaya ilgi arttıkça
orada geçirilen sürede artıyor ve artık önüne geçilemez bir hal alıyor. Bunun
sonucunda da bağımlılık ortaya çıkıyor. Sosyal medya bağımlıları ondan yoksun
kaldıklarında çok huzursuz olurlar. Dijital bağımlılık bir anlamda dijital
esaret demek oluyor. Özgürlük hiçbir şeye bağımlı olmamaktır. Ancak sosyal
medya bizleri kendine bağımlı haline getirerek özgürlüğümüzü elimizden
alıyor'' dedi.
Teknoloji
ile İnsan İlişkisi
Gün geçtikçe teknoloji bağımlılığının arttığını
vurgulayan Prof. Tarhan, ''Teknoloji tamamen tarafsız olarak gelişmektedir.
Örneğin bıçak ekmeği kesmek için üretilmiştir ancak insanlar onu başkalarına
zarar vermek için de kullanabiliyor. O yüzden esas mesele teknolojiyi doğru
kullanabilmekte. Teknoloji insanlığa hizmet etmek için kullanırsak bizler için
çok yararlı bir şeydir. Dijital dünyada aynı şekilde onu kullanan kişinin
kullanım amacına göre iyi veya kötü olabilir. Örneğin empati yoksunu insanlar
teknoloji sadece kendi çıkarını kullanabiliyor. Durum böyle olunca da
teknolojinin olumsuz yönleri ile karşılaşmış oluyoruz. Bir taraftan da
teknoloji bizleri sosyal hayattan uzaklaştırarak tamamen kendisine yöneltti
diyebiliriz. Teknoloji bağımlılığının artmasıyla aile kavramı da zarar görmeye
başlamıştır. Artık teknoloji ile bütünleşen aile bireyleri birbirinden
uzaklaşarak yalnızlığa sürükleniyorlar. Böyle olunca da aile kavramı zarar görmeye
başlıyor. Teknoloji bağımlılığı hastalığından kurtulmak için öncelikle bunun
bir hastalık olduğunun kabul edilmesi gerekir. Daha sonra bu hastalıktan
gerçekten kurtulmak istenmelidir. İnsanları korkutarak bağımlılıklarından
kurtarmak mümkün değildir. Onun için tedavide doğru yöntem
belirlenmelidir'' ifadelerini kullandı.