İçinden geçtiğimiz pandemi dönemi ve yeni geçilen normalleşme
uygulamaları günlük hayatta olduğu kadar iş hayatında da birçok etki
oluşturuyor. İşyerlerinde bireysel başarı ve ekip başarısı için iyi liderlik vasıfları
olan yöneticilere her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Yönetici Koçu, Yazar
Pelin Narin Tekinsoy yöneticilikte ve şirket politikalarında Covid-19'dan
önceki dünya düzenine dönmenin başarısızlık olacağını, bu süreçte yapılması
gerekeni deneyimleyerek öğrendiğimiz yeni kriz yönetimi anlayışıyla hareket
etmek, dayanıklı liderlik gibi özelliklerin geliştirilerek eskisinden çok daha
iyi bir noktanın hedeflenmesi gerektiğini belirtti. İyi liderlik yapmak isteyen
kişilere şu önerilerde bulundu:
Dayanıklı liderlik edebilenler kazanacak
Günlük hayatta, ailede, iş hayatında geçtiğimiz aylar boyunca
öğrendiğimiz kısıtlı imkânlar ile çalışmak, kısıtlı iletişim, kaynakların doğru
kullanılması, daha fazla tolere edebilme becerisi gibi özellikleri şimdi yeni düzende
uygulama şansımız var. Bunlar şirketleri, ekipleri eskisinden de ileriye
götürecek beceriler. Güven ise, paydaşlar arasında dört farklı boyutta;
fiziksel, duygusal, finansal ve dijital olarak, beslenir ve inşa edilir.
Salgınla mücadele süreci, güven oluşturmak veya kaybetmek için daha fazla
fırsat sunan bu dört boyutta paydaş duyarlılığını da arttırdı. Şimdi dayanıklı
liderlik yapabilmek için dışarıya bakmak, başarılı bir gelecek hayal etmek,
güveni de benimseyerek ekiplere enerji verme zamanıdır.
Yeni yöneticilik trendi: uzmanlaşma değil çoklu gelişim ve çapraz
eğitim
Son 30 yılda bir konuda uzmanlaşmak popüler ve önerilen olsa da
pandemi ile birlikte birden fazla uzmanlaşma alanları doğdu. Farklı konularda
bilgi ve tecrübe sahibi olan yöneticilere daha çok ihtiyaç duyuldu. Bir konuda
uzmanlaşmak işyerlerinde güvenli görünse de bundan sonraki süreçte şirket
geleceği ve rakiplerden ayrılmak için farklı konularda bilgi sahibi olmak
önemli. Yönetici Koçu Pelin Narin Tekinsoy, Rönesans döneminde öne çıkan
Leonardo Da Vinci'yi örnek göstererek kendisinin yalnızca ressam değil, o
dönemin zorlu şartlarında aynı zamanda bir filozof, mimar, mühendis, anatomist,
matematikçi, heykeltraş gibi farklı alanlarda da uzmanlığı bulunan bir başarı
timsali olduğunun altını çizdi. Şimdiki dönemin koşullarında iyi liderlik
becerileri olan ve kendini farklı alanlarda da geliştirmiş kişilerin
ekiplerini, şirketi ve bağlı oldukları kurumları çok daha ileriye taşıyacağını
belirtti.
Sahip olunması gereken liderlik becerileri
Lider, doğal ilişki kurucu ve organizasyonel yapıdaki dinamiği
kolaylıkla sağlayacak kişidir. Ekip ruhu denilen o görünmez enerji tam da
buradan başlar. Bu kişi olayları tek bir yönden değil, bütünü görecek büyük
pencereden ya da yukarıdan bakan bir dış gözle değerlendirme yetisine sahiptir.
Olabilecek riskleri daha önceden görür ve önlem alır. Tüm ekibi içinde
bulunduğu duruma, zihinsel ve ruhsal olarak hazırlar. Her zaman bir B planı
olsa da duruma göre C ve D planları da geliştirebilir. Ekibin koordineli ve
uyumlu çalışması için olası anlaşmazlıkları anlar ve bunların üstesinden
gelmesini bilir. İyi bir gözlemcidir. Dedikodulara takılı kalmaz, kendi tespit
yeteneği yüksektir ve hedef doğrultusunda hareket eder. Bu yüzden ekip
motivasyonunun yüksek tutulmasının yanı sıra işlerin sürdürülebilirliğini
sağlama noktasında da en büyük görev onundur. Buradaki en önemli liderlik
becerisi ise liderlerin çalışanlarla kurdukları ilişkilerdir. Bireysel olarak
kişinin kendisi ile ve diğerleri ile olan ilişkileri her zaman süreç
yönetiminde en önemli püf noktasıdır.
Yeni normalleşme sürecini liderler nasıl yürütecekler?
Kapalı kalınan sürenin uzaması ve giderek azalan çalışan sayısı
ile iş tamamlamaya çalışmak stres ve içsel öfke oluşturur. Liderler bu sebeple
stres yönetimi ve öfke kontrolü için çalışmalar yapmalı. Bu süreçte sadece anı
kurtaran değil sürdürülebilirliği olan çalışmalar yapmak önemlidir. Bu da akıl,
mantık, şuur üçgenini çalıştırmakla mümkündür. Bu kısım liderleri eleştiriye
açık tutar ve onlara gelişim alanı sağlar.
Liderler gücün, kendi doğal olan halleri olduğunu göstermeliler.
Bir şey yapmadan dahi güçlü görünmek kabul getirir ve bu karizmatik liderlere
hastır. Her zaman verilecek bir cevabın olması gerekliliği yerine ekibe
güvenerek, en doğru cevabı birlikte bulunan çözümlerden yola çıkarak vermek
daha doğal bir güç getirir.
Yeni liderlik anlayışı üzerine yapılan çalışmalar gösteriyor ki;
Dünyanın önde gelen yönetim danışmanlık şirketlerinden The Boston
Consulting Group'un (BCG) Kıdemli Ortağı ve Genel Müdürü Rainer Strack ve ekibi
tarafından kaleme alınan bir makalede baş, kalp ve ellerin üç temel unsurunu
bir araya getirerek, empati ve uyarlanabilirliği birleştiren liderliğe
odaklanılıyor. Yönetici Koçu Pelin Narin Tekinsoy, bu araştırmada geçen "baş"
geleceği hayal etmeyi ve başarılı olmak için gereken öncelikleri belirlemeyi,
"kalp" çalışanlara ilham vermeyi ve güçlendirmeyi, "eller" ise yenilikçi olmayı
ve çevik yetenek yönetimini temsil ettiğine değinildiğini belirtirken; yeni
dönemde liderlere hayal güçlerini çalıştırmalarını, önceliklerini belirlemeyi,
ilham kaynağı olmalarını, yenilikleri takip etmelerini hatta öncü
olmalarını ve yetenekleri iyi yönetmelerini öneriyor.