Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel
Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde yaptığı basın toplantısında
hazırladıkları Afet Eylem Planı'nı açıkladı. Toplantıda Babacan'ın yanı sıra partinin
Yerel Yönetimler ve Şehircilik Başkanı Candan Karlıtekin ile Doğa Hakları ve
Çevre Politikaları Başkanı Evrim Rızvanoğlu konuştu.
DEVA Partisi'nin Afet Eylem Planı 54 maddeden
oluşuyor. Planda, seçim sonrasında kurulacak hükûmetin ilk 90 ve 360 gününde hangi
adımların atılacağı anlatılıyor.
Yangın ve sel bölgelerine yaptığı
ziyaretlerinin ardından "Türkiye kötü yönetim sebebiyle maalesef kapasitesini
yitiren bir devlete dönüşüyor" diyen Babacan, partisinin Afet Eylem Planı'nı
şöyle anlattı:
Şu anki yönetim zihniyeti olası
İstanbul depreminin altından kalkamaz'
"Bugün 17 Ağustos. 22 yıldır İstanbul başta olmak üzere bir
sonraki büyük depreme hazırlığın son derece zayıf olduğunu görüyoruz. Son haftalarda yaşadığımız yangın ve sel afetleri şunu çok açık gösterdi
ki Allah korusun, olası bir İstanbul depreminde
şu anki yönetim zihniyeti bunun altından kalkamaz. Ülkeyi yöneten ortaklığın
böylesi olası bir felaketin altından kalkması mümkün değil."
DEVA Partisi'nden İstanbul için özel proje: Hayat
İstanbul'
"Bilim insanlarının senelerdir uyardığı İstanbul depremi için Afet Eylem
Planı'mızda özel bir proje hazırladık. Projemizin adı Hayat İstanbul'. Projenin amacı İstanbul'da kentsel yenilenmeyi deprem ve sel gibi afet
risklerini bertaraf etmek üzere uygulamak. Uygun şehir planlama, mühendislik ve
finans ortamını İstanbul'a sağlayacağız. Kentsel
yenilenme faaliyetlerinde şeffaflık, hesap verebilirlik, tarafsızlık,
bilimsellik, verimlilik ve çevreye uyum ilkelerini baz alacağız. Bu konuda afet
tehlikesi, nüfus ve finansal gereksinim ölçülerini esas alınacak. Güvenli
konutta yaşama hakkını temel insan hakkı olarak görüyoruz."
Hak sahipliği' tanımını engel olmaktan
çıkartacağız'
"Afet Eylem Planımız ile afet
bölgesindeki vatandaşlarımızın haklarını koruma altına alacak yeni bir
perspektif ortaya koyacağız. Hak sahipliği'nin tanımını yeniden yapacağız. Yıkılan
veya ağır hasar gören binada mülkiyet hakkı afetzede vatandaşımızın
olmayabiliyor. Veya
tüzel kişiliğe sahip olduğu için hak sahibi kabul edilmeyebiliyor. Bu tanımları
bir engel olmaktan çıkartacağız. Afetzedelerin illa mal sahibi olmaları anlayışını
değiştirmemiz gerekiyor. Konut veya işyeri edinebilmeleri için alternatif
çözümler geliştireceğiz."
Belediyelere risk haritası' zorunluluğu
"Merkezî yönetimin afet yönetimiyle
ilgili yetkilerinin mutlaka yerinden yönetime önem veren bir yaklaşımla gözden
geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tüm yükü AFAD'a ve valiliklere
bırakmayacağız. Sorumluluğu ve yetkiyi yerel yönetimlerle paylaştıracağız. Afetin
türü, büyüklüğü ve etki alanına göre bölgesel ve yerel' bazlı yeni
görevlendirmeler yapacağız. Her kademedeki yönetim birimlerinin ve yerel
yönetimlerin rollerini yeniden tanımlayacağız. Belediyelere yerel afet
tehlikesi ve risk haritaları hazırlama sorumluluğu getireceğiz. İmar
planlarının, belediyelerin yapacağı bu çalışmalarla uyumlu olmasını yasal
zorunluluk haline getireceğiz. Denize ulaşma hattının üzerinde imar planları
yaparsanız, geçen hafta yaşadığımız gibi büyük acıya sebep olur."
Babacan ayrıca binaların afete dirençli hale
getirilmesiyle ilgili hem mühendislik hem de finans açısından özendirici
teşvikler hazırlayacaklarını ve DASK'ın kapsamını diğer doğal afetlere doğru
genişleteceklerini söyledi.
ABD'nin Paris Anlaşması'na
dönmesi yeterli değil'
Nesiller arası adaleti çok önemsediklerini ifade
eden Babacan, Paris İklim Anlaşması'nı yürürlüğe sokacaklarını vaat etti.
Babacan ayrıca dünyanın güçlü ekonomilerine de çağrı yaptı:
"Yangınlar, seller, buzul erimeleri dünyanın
gözü önünde gerçekleşiyor. Hükûmetler bu sorunu henüz ciddiye almış değil. Çin
ve ABD dünyayı en çok kirleten, karbon emisyonu en çok olan ülkeler. Bu
ülkelerin adım atması gerekiyor. Biden yönetiminin Paris Anlaşması'na dönmesi yeterli
değil. Dünyanın bir numaralı ekonomisi ABD'nin Paris Anlaşması'nın
uygulanmasıyla ilgili ciddi kaynaklar ayırması, öncülük yapması gerekiyor. ABD
Merkez Bankası bilançosunun 8 trilyon dolara çıktığı bir dönemde kaynak
sorunundan söz etmelerinin mümkün olmadığını düşünüyorum. Avrupa Merkez Bankası
Başkanı Sayın Lagarde'ın girişimiyle çevre meselelerini para politikası
uygulamalarının öncelikleri arasına aldı. Hükûmetler eli kolu bağlı oturunca
Merkez Bankaları öncü rol oynuyor. Bu çabayı bütün Avrupa hükûmetlerinden, Çin
ve ABD yönetimlerinden bekliyoruz."
El frenini çekmezsek iklim krizinin altında
kalacağız'
Babacan'ın ardından konuşan DEVA
Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Evrim Rızvanoğlu, "Geçtiğimiz
ay tarihin en yüksek sıcaklıklarından birisini yaşadık. Küresel deniz
seviyesindeki artış tehlikeli boyutlara ulaştı. Tüm bunlar dünyamızın ve
ülkemizin tepesinde çalan bir alarm zili gibi. Eğer el frenini bir an önce
çekmezsek iklim krizinin altında kalacağız" dedi.
Planın
detaylı sunumunu ise DEVA Partisi Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları
Başkanı Candan Karlıtekin yaptı.
Karlıtekin
uzun vadede Afet Çerçeve Kanunu çıkartacaklarını, kısa vadede ise 7269 sayılı
afet kanununu risk yönetimi çerçevesinde yeniden düzenleyecekleri söyledi. Afet
döneminde arama kurtarma faaliyetlerinin ana omurgasını İtfaiye Teşkilatı'na
vereceklerini belirten Karlıtekin, orman yangınlarına müdahale amacıyla
kolaylıkla millî bir yangın söndürme filosu kuracaklarını da sözlerine ekledi.