Tek adam rejiminin ülkemizi içine soktuğu çok yönlü krizin ağır sonuçlarını yaşadığımız alanların başında eğitim gelmektedir. 19 yıllık AKP iktidarı süresince liyakatten uzak ideolojik saiklerle yapboz haline getirilen eğitim sistemimizin yapısal sorunlar
Türkiye, COVİD-19 salgını boyunca okulların
kapalı kaldığı uzun süre boyunca 2 milyon 316 bin öğrenciuzaktan eğitimin
yürütüldüğü EBA sistemine ulaşamamıştır. 1 milyon 459 bin öğrenci ise internet
erişimine sahip değildir. Bu yetersizliklerle beraber, uzaktan eğitimden bir
şekilde yararlanabilen öğrencilerimiz de dahil olmak üzere çok büyük bir
öğrenim kaybıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır. İktidarın salgın döneminde
eğitim alanında ortaya koyduğu tercihler, var olan fırsat eşitsizliklerinin
daha da derinleşmesine yol açmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın salgın süresince
ortaya çıkan öğrenme kaybının boyutlarını ölçme ve bu kaybın telafisi için
derhal gerekli bilimsel çalışmaları başlatması gerekmektedir.
DERİN KAYGILAR ORTAYA ÇIKTI
6 Eylül 2021'de yüz yüze eğitim tekrar
başlamış, öğretmenlerimiz ve çocuklarımız okullarına kavuşmuşlardır. Uzun bir
aradan sonra yüz yüze eğitime dönüşün büyük bir mutluluk yaratması gerekirken,
yetersizlikler nedeniyle eğitimin tüm paydaşlarında derin kaygılar ortaya
çıkmıştır. Okullarda ihtiyaç duyulan 101 bin yardımcı hizmet personeli hala
atanmamıştır. Okullarımızda hijyenin korunmasını sağlayacak bu atamaların
derhal gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Gerekirse Milli Eğitim Bakanlığı'na ek
kaynak aktarımı yapılabilir.
43 BİN 627 DERSLİK İHTİYACI VAR
Haftalardır birçok kentte sınıflarda vakalar
ortaya çıkmakta ve yayılmaktadır. Sosyal mesafenin korunabilmesi için
sınıfların seyreltilmesi gerekirken, birçok okulda öğrenciler kalabalık
sınıflarda derslere girmektedirler.Bazı okullarda farklı düzeylerde sınıfların
aynı dersliklerde eğitim gördüğü bilinmektedir. Bunun en büyük sebebi 43 bin
627 derslik ihtiyacıdır. Yandaşlara, beşli çeteye, Saray beslemelerine kaynak
ayıran iktidar; çocuklarımızın sağlığı, eğitimi ve geleceği için gereken bu
ihtiyacı karşılamamaktadır.
EĞİTİM İÇİN HAZIRIZ
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, buradan bir kez
daha ilan ediyoruz: Sayın Genel Başkanımızın da belirttiği gibi, biz
çocuklarımızın eğitimi için bu ihtiyacı karşılamaya hazırız. Gerekli sayıda
derslik ve okulu, ihtiyaç duyulan yerlerde belediyelerimiz eliyle inşa etmeye
hazırız. Arsa gösterildiği anda belediyelerimiz gerekli çalışmayı başlatacak ve
en kısa sürede ihtiyaç duyulan derslikleri eğitim ve öğretime hazır hale
getireceklerdir. Aynı şekilde, tamirata ve onarıma ihtiyaç duyan derslik ve
okullar için de partimiz ve belediyelerimiz harekete geçmeye hazırdır.
İKTİDARIMIZDA ATANAMAYAN ÖĞRETMEN SORUNU
KALMAYACAK
Eğitim sistemimizin en acil ihtiyaçlarından bir
diğeri de geleceğimizi yetiştiren öğretmenlerin temel sorunlarının
çözülmesidir. İlk olarak öğretmen açığının kapatılması gerekmektedir. Sayıştay
raporlarına göre 138 bin, MEB'in raporuna göre 107 bin öğretmen ihtiyacı
vardır. Şu ana kadar yalnızca 20 bin atama yapılmış, öğretmenlerden gelen
tepkiler üzerine Erdoğan 15 bin ilave atamayı müjdeymiş gibi duyurmuştur. Bu atamaları
gerçekleştirmemek ise Saray'ın bilinçli tercihidir. Biz bu tercihleri
değiştireceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Türkiye'nin atanamayan
öğretmenler diye bir sorunu kalmayacak. Bizim tercihlerimiz açık ve nettir:
Toplumdaki en önemli meslek gruplarından birini öğretmenlerin oluşturduğunun
farkındayız. Öğretmenlerin haklarını ve çalışma koşullarını yasal güvenceye
kavuşturacak Öğretmenler Meslek Kanunu'nu çıkaracağız. Bununla birlikte, hak
kayıplarının önüne geçmek için sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen gibi
garabetleri ortadan kaldıracak, kamuda çalışan tüm öğretmenlerin insanca
koşullarda eşit şartlarda ücret almalarını ve özlük haklarına sahip olmasını
sağlayacağız. Öğretmenlerin 3600 ek gösterge hakkını teslim edeceğiz.
GELECEĞİMİZİ KARANLIKTAN
KURTARACAĞIZ!
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bir toplumun
geleceğinin eğitime bağlı olduğunun bilincindeyiz. Cumhuriyetimizin ve
partimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifadeleriyle, "Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, bağımsız,
şanlı yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da milleti esaret ve sefalete terk
eder."
Bugün maalesef Saray rejiminin elinde devletin
eğitim politikası, 100 yıl önce inşa edilen Cumhuriyetin eğitim felsefesinin
gerisine düşmüştür. Bu nedenle eğitim üzerine konuşurken teknolojiden, bilim
insanı yetiştirebilmekten, çağın gereklerinden bahsetmek yerine çok temel
sorunlar üzerine mücadele vermek durumunda kalıyoruz. Ancak buna mecbur
olmadığımızın farkındayız.
Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında; rantı
yandaşlara harcamak yerine geleceğimize ayıracağımız kaynaklarla eğitimin tüm
paydaşlarının ihtiyaçlarının karşılandığı, tüm çocuklarımızın nitelikli eğitime
ulaşabildiği, hiçbir ailenin çocuklarının geleceğinden endişe duymadığı,
öğretmenlerin güvenle yeni nesilleri yetiştirdiği eşit ve adil bir eğitim
sistemini inşa edeceğiz. O gün gelene kadar, imkânlarımız doğrultusunda,
çocuklarımızın eğitimi için elimizi taşın altına koymaya hazırız.
Biz hazırız, geleceğimizi karanlıktan kurtaracağız!
Esat ŞENGÜL
CHP
İL BAŞKANI