Türkiye'de 7 milyondan fazla asgari ücretli çalışan ve aileleri açlık sınırı altında yaşıyor.
Açlık sınırı altında asgari ücret alan milyonlarca çalışanın
dengeli ve sağlıklı beslenme hakkı yok. Kış aylarında domates yeme hakkı yok.
Asgari
ücretli çalışanlar aldığı ücretle kirasını, faturalarını ödeyemez durumda,
çocuğuna okul harçlığı dahi verememenin ağır yükü altında.
Telefon ve
araba almaya hakkı yok; ama, geçmeyeceği üçüncü köprünün yapım parası kendisini
açlığa mahkûm eden asgari ücretinden kesiliyor.
Asgari
ücretli çalışanlar açlığa ve yokluğa mahkûm edilmişken; bir yandan da ağır
vergi yükü ile karşı karşıyalar.
Asgari
ücret, adı üzerinde en düşük ücrettir. Ve Türkiye'de toplumun en düşük gelire
sahip olan asgari ücretlilerden yüksek oranda vergi kesintisi yapılmaktadır.
Bir asgari
ücretli yılın dört ayından fazla bir sürede sadece vergi ödemek için
çalışmaktadır. Öte yandan iktidar 10 yılda beşli çeteye tam tamına 128 kez
vergi affı getirmiştir. Her bir kurumda 3'er 5'er maaş alan yandaş
bürokratların bu ülkeye vergi ödeyip ödemediği belirsizdir.
Yandaş şirketlerin vergi ödememek için mal varlıklarını
başka ülkelerdeki banka hesaplarına gönderdiği, uluslararası belgelerce tescillenmiştir.
Yandaşından
almadığı vergiyi vatandaşından alan tek adam rejimi yandaşın borcunu vatandaşa
ödetmektedir.
Zengini
daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak tek adam şahsım hükümetinin asli görevi
haline gelmiştir. Türkiye'de vergi
kaçıranları, vergi affından yararlananlar düşünüldüğünde, açlık sınırı altında
yaşayan asgari ücretlilerden vergi kesintisi yapılması en büyük adaletsizliktir.
Şu an
asgari ücret brüt olarak 3 bin 577 TL'dir. Asgari ücretten yapılan vergi ve SGK
kesintilerinden sonra bir asgari ücretlinin eline 2825 TL geçmektedir. Çünkü
asgari ücretliden gelir vergisi, SGK işçi payı, İşsizlik Sigortası primi payı,
damga vergisi olmak üzere yapılan aylık toplam kesinti tutarı 752 TL'dir.
Bir başka
deyişle asgari ücretten kesintilere son verildiğinde, asgari ücretlinin geliri
752 TL artışla 3 bin 577 TL'ye yükselecektir.
Cumhuriyet
Halk Partisi olarak sadece 2018 yılından itibaren bu konuda Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nde defalarca kanun teklifleri ve önergeler verdik.
Başta Genel
Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun imza sahibi olduğu, asgari ücretten vergi
kesintisine' son verilmesine ilişkin verdiğimiz kanun tekliflerimiz halen mecliste bekletilmektedir.
En son Ekim
2021'de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki Vergi Yasası görüşmelerinde "Asgari ücretlilerin gelir vergisinden muaf
bırakılması" önerisi partimizce sunulmuş, önerimiz AKP-MHP oylarıyla
reddedilmiştir.
Biz
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, asgari ücretliler vergi ödemesin, aldıkları
ücretten herhangi bir kesinti olmasın, en azından asgari ücret insanca
yaşanabilecek bir seviyeye çekilsin derken; AKP ve MHP ittifakı ısrarla ve
inatla asgari ücretlilerin vergi yükü altında ezilmelerine, açlık sınırı
altında yaşamalarına göz yummaktadır.
Halkın
temel besin gereksinimlerinden kaçınarak sadece abur cubura 1000 TL ödeyen
Cumhurbaşkanından, asgari ücretlinin sofrasından eksilen ekmeğin hesabını
bilmesini elbette bekleyemeyiz.
Daha
geçtiğimiz günler AKP Yetkilileri "Herkesin cep telefonu var, arabası var"
diyordu. Şimdilerde ise "Asgari ücreti en azından insani yaşam seviyesin
getireceğiz" demiş.
Yani
milyonlarca asgari ücretlinin açlık sınırı altında yaşadığını kendileri de
itiraf etmiş. Peki, bu itiraflar yeterli mi? Elbette değil.
Ekonomik
buhranın en büyük bedelini; aç kalan, kirasını karşılayamayan, faturasını
ödeyemeyen, asgari ücretliler ödemektedir.
Türkiye
şu an Avrupa ülkeleri arasında en düşük brüt asgari ücrete sahip olan ikinci
ülkedir. Dünya'nın en büyük ucuz iş gücü
ülkesi olarak bilinen Çin'de dahi ortalama asgari ücret 387 dolar iken, TL'deki
hızlanan değer kaybıyla birlikte Türkiye'de asgari ücret 300 doların altına
inmiştir.
Şimdi
kalkıp, asgari ücreti insanca yaşanabilecek bir seviyeye getireceğiz diyenler,
eğer ki bu görüşlerinde samimilerse hodri meydan!
Adil
bir dünya diye nutuk atan, "Dünya 5'ten büyüktür" diye sürekli sözüm ona
dünyaya mesaj veren Cumhurbaşkanı, evvela kendi ülkesindeki adaletsizliğe son
versin.
Yıllardır
bekletilen kanun tekliflerimiz meclise getirilsin ve asgari ücretliden vergi
kesintisine son verilsin.
Asgari
ücret en azından yeni yıla kadar 3 bin 577 TL seviyesine getirilsin.
İktidara
son çağrımız! Bu adaletsizliğe, bu hukuksuzluğa derhal son verilmelidir. Asgari ücretteki vergi zulmü ortadan
kaldırılmalıdır.
Eğer
ki iktidar yine bu çağrımıza kulak vermez ise;
Seçim
yakındır!
Cumhuriyet
Halk Partisi olarak iktidarımızda; asgari ücretlilere uygulanan vergi zulmüne
son vereceğiz, iktidarımızda asgari ücretten vergi kesintisini kaldıracağı