Türk Sağlık Sen Kahramanmaraş 7. Olağan Genel Kurulu'nda mevcut Başkan Mehmet Özer güven tazeledi.
Türk Sağlık-Sen Kahramanmaraş Şubesi'nin 7. Olağan Genel
Kurulu, Öğretmenevi toplantı salonunda bugün yapıldı. Tek liste ile gidilen
genel kurulda mevcut Başkan Mehmet Özer güven tazeledi. Saygı duruşu ve
İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan genel kurulun divan başkanlığını Kamu
Sen Kahramanmaraş İl Temsilcisi ve Türk Eğitim Sen Kahramanmaraş Şube Başkanı
Ziya Yenipınar yaptı.
Genel kurulda konuşma yapan Türk Sağlık Sen
Kahramanmaraş Şube Başkanı Mehmet Özer, sendikal faaliyetlere başladıkları
günden beri dik duruşlarından hiçbir zaman taviz vermediklerini söyledi. Özer,
"30 yıla yaklaşan şanlı mücadelemizde Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız diye
çıktığımız yola, çıktığımız ilk andan itibaren başımız dik, yüreğimiz cesur ve
duruşumuz nettir. Ekmek kavgamızın önüne koyduğumuz Türkiye Sevdamız ve bu
uğurdaki fedakârlıklarımız bizim en önemli gurur kaynağımızdır.
Türkiye'nin yaşadığı her zorlu süreçte, Milli Sivil Toplum kuruluşu olarak
Türkiye Kamu-Sen, Türk Sağlık-Sen Büyük Türk Milletinin ve Devletinin yanında
olmuştur" dedi.
"ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ TÜRKİYE KAMU-SEN'LİYİZ, TÜRK
SAĞLIK-SEN'LİYİZ"
Türk Sağlık Sen'in her zaman milli bir duruş
sergilediğini belirten Başkan Özer, şöyle konuştu: "Hainle hain olan, terör
örgütlerine payandalığı seçen, aklını kiraya veren, inandığı değerlerin hepsini
menfaati için anında terk edenlerle kuşatılmış bir sivil toplum dünyasında
milli duruşuyla fark yaratan sendikamız. Sadece bunları bile düşündüğümüzde
şükürler olsun ki Türkiye Kamu-Sen'liyiz, Türk Sağlık-Sen'liyiz diyoruz.
Kıymetli Arkadaşlar; Sivil toplum örgütü olarak ortaya koyduğumuz tavrı ve
mücadelemizi sendikacılıkta çalışanın hak ve hukukunda da en net biçimde herkes
görmektedir. Geride bıraktığımız 2 yıla yakın bir süreyi dünyayı saran
bir pandemi ile geçirdik. Bu zor süreçte sağlık çalışanlarının kahramanca
mücadelesine herkes tanık oldu. Yaşanılan ve yaşatılan tüm zorluklara rağmen
cefakar sağlık çalışanları millet ve devlet için canları dahi olmak üzere her
türlü fedakarlıklarda bulundular."
"ÇÖZÜM ARADIK, ÇARE SUNDUK!"
Pandeminin ortaya çıktığı ilk andan itibaren
sağlık çalışanlarının temel sorunlarına ve ihtiyaçlarına dikkat çektiklerini
ifade eden Özer, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Alanlara çıktık, başvurularda
bulunduk, görüşmeler gerçekleştirdik. Kurumlarda sağlık çalışanları ile hep
beraber olduk. Çözüm aradık, çare sunduk. Kısacası çalışanların sesi, nefesi
olduk. Tabi ki çözdüğümüz meseleler oldu, ilerleme kaydettiğimiz süreçler
yaşandı. Israrla dile getirmemize rağmen temel taleplerden görmezden gelinenler
oldu. Fakat biz hiçbir zaman mücadeleden geri durmadık durmayacağız. Çünkü
Mücadele edenler her zaman kazanamaz ama kazananlar hep mücadele edenlerdir,
sözünü kendimize şiar edindik, asla mücadeleden vazgeçmedik. Çok şükür ki
anlattığımız, aktardığımız hep sendikal mücadelemiz olmuştur. Bakın bir toplu
sözleşme hezimeti yaşandı. Sağlık çalışanlarının temel taleplerini sümen altı
edip, kapsamı sınırlı, getirisi zayıf düzenlemelerin altına imza atanlar yüzde
40 zam aldık, Kazanımlarımıza kimse sahip çıkmasın, tarihi toplu sözleşme diye
hiç sıkılmadan konuşuyorlar. Halbuki tablo ortada; Ne istenen 600 TL seyyanen
zam ne de yüzde 3 refah payı alındı. Yıllık yüzde 21 zam isterken, imza
attıkları yüzde 12'lik zam oldu. Enflasyonun TÜİK'e göre yüzde 20'lerde olduğunu
düşündüğümüzde bunların aldıkları sıfır zamdır. Yani memurun cebine bir kuruş
dahi koyamadılar. 3600 ek gösterge ve sözleşmelilere kadro gibi iki önemli
beklentide belirsiz bir sürece tamam dediler. Türkiye Kamu-Sen bunlara itiraz
ettiği içini masayı terk edip, bu anlaşmayı kabul etmediğini ilan etmiştir."
"SAĞLIK ÇALIŞANLARININ TEMEL TALEPLERİNDE SOMUT
ADIMLAR ATILMALIDIR"
Sağlık ve sosyal hizmet kolunda yapılan anlaşmanın
da genel toplu sözleşmeden bir farkı olmadığına dikkat çeken Özer, şu hususlara
dikkat çekti: "Sağlık çalışanlarının ücretlerinde kapsayıcı, nitelikli,
makul, sürdürülebilir ve çalışanın mağduriyetlerini sonlandıracak bir ücret
artışı olmadıkça hizmet kolu sözleşmesinin bir anlamı olmayacaktır, olmamıştır.
Sağlık çalışanlarının temel talepleri olan döner sermayeler, ücretlerin
iyileştirilmesi, şiddet v.b meselelerle ilgili somut adımlar atılmalıdır.
Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca sabit ek ödemelerin
maaşlara ekleneceğini ifade etmiştir. Söz konusu düzenleme önemli bir gelişme
olmakla birlikte döner sermayeler ve ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.
Bununla birlikte yeni, sürdürülebilir ve kalıcı bir ücret politikası ana
ekseninde adil, hakkaniyetli ve tüm sağlık çalışanlarının ücretlerinde artış
sağlayacak bir ücret sisteminin kurulması daha zaruridir. Sağlık personeli
eksikliği ve buna bağlı gelişen aşırı iş yükü tüm sağlık sistemimizin önemli
bir diğer sorunudur. Bu sorununun aşılabilmesi ve istihdam bekleyen
yüzbinlerce genç sağlık çalışanının taleplerinin karşılanması için acil olarak
bir istihdam eylem planı ortaya konulmalı ve alımlar süratle
gerçekleştirilmelidir."
"SAĞLIKTA ŞİDDETTE VAHŞET BOYUTUNDA OLAYLAR
YAŞANIYOR!"
Sağlıkta şiddette son dönemde ağır darp, silahlı
saldırı, hastanede rehin alma gibi vahşet boyutunda olayların yaşandığına vurgu
yapan Başkan Mehmet Özer, şunları kaydetti: "Bu meselenin çözümü içinde daha
önce dile getirdiğimiz sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan
ilan edilmesi yönünde adım atılmalıdır. Sıfır toleranslı alanlarda işlenen
suçlara en sert yaptırımlar uygulanır, suçlara karşı hâkimlerin bir takdir
yetkisi de olmaz. Para cezasına çevrilme veya hafifletici sebepler göz önüne
alınmayarak cezalar net bir biçimde verilir. Böylelikle eminiz ki sağlık kurum
ve kuruluşları daha güvenli yerler olacaktır. Sağlık çalışanlarının sorunlarına
çözmeye yönelik her irade beyanı ve atılan adım bizleri memnun eder fakat
beklentimiz ve sağlık çalışanlarının isteği, sözlerin yerini icraatların
almasıdır. Üniversite Hastanelerinde görevli çalışanlarda benzer sorunlarla
uğraşmaktadırlar. Özellikle Üniversite idarelerinin tercih ve iradelerini
çalışandan yana kullanmamaları sorunları içinden çıkılmaz bir hale
sürüklemektedir. Bunun yanı sıra tayin ve becayiş gibi temel haklarda bir türlü
ilerleme olmaması kabul edilemezdir. Devletin şefkat eli sosyal hizmet
çalışanlarımızın içinde maalesef durum pek iç açıcı değildir. Kamuda
ötekileştirilmeleri son bulmamıştır. Temel talepleri görmezden gelinmeye devam
edilmektedir."
"DİK BAŞ, TOK KARIN, MUTLU YARIN!"
Türk Sağlık-Sen olarak sağlık ve sosyal hizmet
çalışanlarının hakkı ve hukuk için mücadelelerini hız kesmeden sürdüreceklerini
dile getiren Özer, şunları söyledi: "Çalışanın gür sesi olarak her zaman ve her
şartta gerekeni yapmaya, hakkı savunmaya, mağduriyetleri sonlandırmaya devam
edeceğiz. Türkiye Kamu-Sen'e Türk Sağlık-Sen'e omuz vermek, Türk
Milletinin geleceğine omuz vermektir, çağrımızı her daim dile
getireceğiz. Dik Baş, Tok Karın, Mutlu Yarın' düsturu ile bakışını ortaya koyduğumuz
şanlı mücadelemizde bayrağı daha yükseklerde ve daha gür bir şekilde
dalgalandırma azmimizden de asla vazgeçmeyeceğiz. Bu inanç ve azim bu güçlü
teşkilatın her bir ferdinde mevcuttur. Bugün burada da teşkilatımızın 4 yıllık
yeni bir döneminin adımını atmak adına Genel Kurulumuzu gerçekleştiriyoruz. Her
şeyden önce şunu bilmenizi isterim ki bizim seçimlerimizde kaybeden olmaz.
Kazanan Türk Sağlık-Sen'dir. Bizim seçimlerimizde esas olan birlik ve
beraberliktir. Çünkü biz bir araya gelmenin bir başlangıç, bir arada bulunmanın
bir gelişme ve birlikte çalışmanın ise başarı getirdiğine inananlarız."
"YARIN İSE TEK BİR İŞİMİZ VAR O DA ÇALIŞMAK"
Konuşmasında Çok Çalışmak vurgusu yapan Başkan
Özer, son olarak şu ifadelere yer verdi: "Genel kurulumuzda bir araya
gelmemizde birlikte hep beraber sendikamız için çalışacağımız anlamını
taşımaktadır. Bizim için esas olan da budur Çünkü başarının anahtarı burada
gizlidir. Geride bıraktığımız dört yıl içerisinde şube yönetim kurulu
üyelerimizden temsilcilerimize kadar yılmadan, baskılara boyun eğmeden mücadele
eden tüm arkadaşlarımı yürekten kutluyorum. Hiçbirinizin hakkının asla
ödenmeyeceğini de iyi biliyorum. Bugün seçimlerimizi yapacağız. Yarın ise tek
bir işimiz var o da çalışmak. Hiç durmadan duraksamadan çalışacağız, yorulmak
kelimesini lügatimizden çıkaracağız. Sendikal Mücadelemizi benimseyerek bizimle
yıllardan beri aynı safta yer alan Tüm Üyelerimize, Temsilcilerimize Yönetim
Kurulu Adına Sonsuz Teşekkürlerimizi sunarız. Olağan genel kurulumuzun
öncelikle şubemize, teşkilatımıza ve üyelerimize hayırlar getirmesini temenni
ediyor, hepinize saygılar sunuyorum."
Türk Sağlık Sen 7. Olağan Genel Kurulu sonrası
Yönetim, Denetleme ve Disiplin Kurulu şu isimlerden oluştu:
Mehmet Özer (Şube Başkanı), Fevzi Kıraç (Şube
Başkan Yardımcısı " İdari), Halit Paksoy (Şube Başkan Yardımcısı " Mali) Ali
Nacar (Şube Başkan Yardımcısı " Teşkilat), Özgür Aksakal (Şube Başkan
Yardımcısı " Eğitim), Adem Binici (Şube Başkan Yardımcısı " Mevzuat), Mustafa
Doğan (Sosyal İşler), Mehmet Güven (Yönetim Kurulu Yedek Üye), Murat Şan
(Yönetim Kurulu Yedek Üye), Gökhan Anlaşbay (Yönetim Kurulu Yedek Üye), Mehmet
Belkıran (Yönetim Kurulu Yedek Üye), Özkan Bozkaya (Yönetim Kurulu Yedek Üye),
Kürşat Kutlukkaya (Yönetim Kurulu Yedek Üye), Sonerhan Budak (Yönetim Kurulu
Yedek Üye), Mehmet Sürücü (Denetleme Kurulu Asil Üye), Ayhan Derinkuyu
(Denetleme Kurulu Asil Üye), Süleyman Gedemenli (Denetleme Kurulu Asil Üye),
İbiş Budak (Denetleme Kurulu Yedek Üye), Mehmet Özdil (Denetleme Kurulu Yedek
Üye), İbrahim Polat (Denetleme Kurulu Yedek Üye), Doğan Köksal (Disiplin Kurulu
Asil Üye), Ali Başpınar (Disiplin Kurulu Asil Üye), Ramazan Kemik (Disiplin
Kurulu Asil Üye), Ayhan Akçadağ (Disiplin Kurulu Yedek Üye), Sema Demir
(Disiplin Kurulu Yedek Üye), Berat Tepe (Disiplin Kurulu Yedek Üye).
Genel Kurulda; Mehmet Özer, Fevzi Kıraç, Adem
Binici ve Mehmet Doğan üst kurul delegesi seçildi.