Akademik ve idari personel ile
öğrencilerin de ilgi gösterdiği programda konuşan Prof. Dr. Feyzioğlu, Yunus
Emre'nin şiir dilini ve Türkçeye yaptığı katkıları anlattı. Yunus Emre'nin Moğol baskısı ve Babai
İsyanlarının etkilerinin hissedildiği bir dönemde Anadolu'da dünyaya geldiğini
ve yaşadığını ifade eden Feyzioğlu; "Bu tür tarihsel
tehditlerin yanı sıra Türkçe de Arapça ve Farsçanın tesiri altındaydı. İşte
Yunus, böyle bir ortamda varlık sergiledi. Divan ve Risâlet'ün Nushiyye adlı
eserlerini kaleme aldı. Divan'ı şiirlerinden mürekkep bir eser iken, Risâlet'ün
Nushiyye adlı eserinde, dönemin insanına İslamiyet'le beslenmiş tasavvuftan
yola çıkarak ve eski Türk töresinin değerler sistemini de birleştirerek yol
göstermeyi hedefledi. Yunus'un şiirlerinde yaşadığı dönemin izlerini açıkça
görürüz. Yunus, hayatı boyunca maddeden, dünyevi olan her şeyden uzaklaşarak
Vahdet'e ulaşmayı amaçlamıştır" diye konuştu.
Yunus'un,
şiirleri için nefes' tabirini kullandığını anımsatan Feyzioğlu, sözlerini
şöyle tamamladı:
"Yunus'u
diğer şair ve yazarlardan ayıran en önemli özellik, tasavvufi manaları Türkçe
kelimeler ile başarılı bir şekilde kullanmasıdır. Yunus'taki insan sevgisi ise
Batılı hümanistlerin düşüncesine yama yapılamayacak kadar büyüktür, farklıdır.
Çünkü Batılıların hümanizmi Allah'a rağmen iken; Yunus'taki insan sevgisi
Allah'tandır. Yaradan'dan ötürüdür. Tasavvufi terbiye ile kendine bir had çizen
Yunus, her şeyin bilgisinin sadece Allah'ta olduğunu şiirlerinde ifade
etmektedir."
İstiklal
Üniversitesi Öğr. Gör. Ali Uzun ise Yunus Emre'nin hayatı ve evrensel insan
sevgisi gibi konularda bilgiler verdi. Yunus Emre'nin, 700 yıl önce yaşamasına
rağmen, etkilerinin günümüze kadar devam ettiğini vurgulayan Uzun, "Yunus Emre,
sanki günümüzde de bizimle birlikte
yaşadığını hissettiğimiz bir gönül insanıdır.
Yunus denilince Anadolu akla gelir. Onun
şiirleri süssüz, gösterişten uzak ve oldukça
samimidir. Yunus'un şiirlerinde Anadolu insanı
kendi benliğini bulmuştur. İnsanlığın otak değeri Yunus Emre, tasavvuftan yola
çıkarak, Allah ve insan sevgisine dayalı anlayışıyla bu karanlık çağın ortamında
umudunu yitiren, kavga ve entrikalar yüzünden birlik ve dirliği kaybolan insanlara
yeni bir umut olmuştur" ifadelerini kullandı.
Konferans, soru-cevap bölümü ile son
bulurken, Elbistan Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğr. Gör. Muharrem Eren,
konuşmacılar Prof. Dr. Feyzioğlu ve Öğr. Gör Uzun'a verdikleri bilgiler
dolayısıyla teşekkür etti.