Tarihe
"Mirabel Kardeşler" olarak geçen bu üç kadın;ülkelerinde demokrasiyi
savundukları için vatan haini ilan edildiler vedefalarca hapse atıldılar. Bir 25 Kasım günü, Mirabel kardeşlerin
arabasını yolda durduran diktatörün yandaşları, kardeşlere önce tecavüz etti
sonra da öldürüp uçurumdan aşağı attı. Vahşice katledilmeden önceMaria Mirabel'in şöyle demişti: "Belki bize en
yakın şey ölüm ancak bu beni korkutmuyor. Haklı olan her şey için savaşmaya
devam edeceğiz!"
61 yıl önce canlarıyla bedel ödeyen bu cesur ve onurlu kadınların
mücadelesi, bugün de bizlerin omuzlarında yükseliyor. Bu bilinçle, dünyaya ve
ülkemize demokrasiyi, adaleti ve eşitliği getirmek için var gücümüzle
çalışıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, bir yandan örgütlü
gücümüzü arttırırken, diğer yandan dünyadaki ve Türkiye'deki kadın hareketine
ses katıyor, mücadeleyi birlikte büyütüyoruz.
Ülkemiz demokrasiden uzaklaştıkça, kadına yönelik şiddet hız
kesmeden devam ediyor. Kadınlar sırf kadın oldukları için öldürülüyor, şiddete
uğruyor. 11 gün önce Başak Cengiz'i samuray kılıcıyla katleden katil Can Göktuğ
Boz; ``Birini öldürmeyi planladım, kadın direnemez diye onu öldürdüm``
demişti.
Bizler, en temel hakkımız olan yaşam hakkımıza sahip çıkmak için
direniyoruz. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece
yarısı, tek adamın kararıyla çıkılmasını asla kabul etmiyoruz! İlk seçimlerde
kadın düşmanı zihniyeti sandığa gömeceğiz ve Genel Başkanımız Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu'nun söz verdiği gibi ilk bir hafta içinde İstanbul Sözleşmesi'ni
yeniden yürürlüğe koyacağız.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak,
geçen yıl sözleşmenin bir maddesini hayata geçirdik ve Genel
Merkezimizde "Alo Şiddet" hattı kurduk. Yaşam en temel haktır diyerek projemize
"YaşamHak" adını verdik. 444 82 85 numaralı hattımızı arayan tüm şiddet mağduru
kadın ve çocuklara, 7/24 ücretsiz destek hizmetleri verdik ve vermeye devam
ediyoruz. Projemiz kanalıyla şunu daha net görüyoruz: İstanbul Sözleşmesi'nin
fesih kararından sonra iletilen şiddet vakalarında artış var.
Eğer
İstanbul Sözleşmesi yürürlükte olsaydı ve uygulansaydı; şiddet
uygulayan birçok fail caydırıcı cezalar alacaktı. İmza tarihinden bu yana
öldürülen binlerce kadın bugün hayatta olacaktı, katiller "yatarım üç beş ay,
çıkarım" rahatlığıyla hareket etmeyecekti. Çocuğa yönelik cinsel istismarda
bulunanlar, delil yetersizliği gerekçesi ile tahliye edilmeyecekti. Süreli
nafaka ve aile hukukunda arabuluculuk gibi konular tartışmaya bile
açılmayacaktı. Sözleşme her gün aşındırılmaya çalışılan haklarımıza koruyucu
kalkan olacaktı.
Bu süreçte, hakkında uzaklaştırma kararı bulunan birçok erkek, kız
kardeşlerimizi hayattan kopardı. Nermin U. dört yıl önce boşandığı Mahir A.'ye
yönelik "beni öldürecek`` diyerek koruma kararı istediği karakoldan
dönerken, sokakta aynı erkek tarafından öldürüldü.
Sivas'ta yaşayan 8 çocuk annesi 60 yaşındaki Mevlüde Parlak, yemek yapmadığı
bahanesiyle evli olduğu Rahmi Parlak tarafından öldürüldü.
İstanbul'da yaşayan 32 yaşında 2 çocuk annesi Ulviye Avağ, ikinci eş olma teklifini
reddettiği bahanesiyle Mehmet Demir tarafından öldürüldü.
56 yaşındaki Behiye
Çakır boşanma aşamasında olduğu Ali Çakır tarafından "500 TL nafaka istediği"
bahanesiyle öldürüldü.
TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz`ı 15 bıçak darbesiyle katledenOrhan
Munis'e "aşırı sevgi"den öldürdüğü gerekçesiyle "tutku indirimi" uygulandı.
Katiller, cinayeti işlemeden önce nasıl ceza indirimi alacaklarına
ilişkin internet araması yaptılar. Yargılanırken bahanelerin arkasına
sığındılar. Önceki yargı kararlarından cesaret aldılar!
Değerli Basın Mensupları,
Bu ölümlerin ve şiddetin sebebi uygulanan
politikalar değilmiş gibi, AKP Sözcüsü Ömer Çelik çıkmış ``Toplumsal
olarak kadın cinayetlerine karşı seferber olmamızın vakti gelmiştir ve dahi
geçmektedir" diyor.Günaydın! Sanki 19 yıldır iktidarda olan onlar değil.AKP
iktidarında kadına yönelik ekonomik şiddet de arttı; çalışabilir nüfustaki her
3 kadından ikisi işsiz. Her iki kadından biri kayıt dışı çalışıyor. Kadınlar
eşit işe eşit ücret almıyor. Bizlere, ne giyeceğimizden, kaç çocuk
doğuracağımıza kadar dayatılan bir hayat reva görüldü.
Bizler, AKP'nin kadın cinayetlerini "fıtrat" ve "kader" söylemine
mahkum ettiğinizi unutmuyoruz.
Değerli Basın Emekçileri
Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara geldiğimizdeki
yol haritamızı "Altı Ayda Altı Kolaylık" başlığıyla açıkladı.
İktidara geldiğimizde ilk altı ayda ne mi yapacağız?
1-KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEMİZ DERHAL BAŞLAYACAK
Kadına şiddet davaları için Özel Yetkili Mahkemeler ve Yargıtay'da
ayrı bir ceza dairesi kuracağız. Hâkim ve savcılar ile tüm adli makam
çalışanları kadına şiddet konusunda özel eğitim alacak. Her polis karakolunda
içinde en az bir kadın polisin yer aldığı ev içi şiddet konusunda eğitim almış
ekipler oluşturacağız. Şiddet bildiriminin aile hekimleri tarafından da
yapılması için, polis ve aile hekimi arasında bir iletişim kanalı
oluşturacağız. Kadınlara şiddet uygulayanların iyi hal indiriminden
yararlanmasına izin vermeyeceğiz. İş yerinde veya evde, her nerede olursa olsun
kadına yönelik psikolojik ve ekonomik şiddet ile ayrımcılık da fiziki şiddetle
aynı kapsama alınarak suç sayılacak. İktidarımızda kadınlar, adaleti ve
güvenliği sosyal medyada aramak zorunda kalmayacak.
2- AİLE DESTEKLERİ SİGORTASINI HAYATA GEÇİRECEĞİZ
1971 yılından beri yasalaştırılmayan Aile Destekleri Sigortası ile
ev kadınlarının sosyal güvence meselesini çözeceğiz. Hane geliri asgari ücretin
altında olan aileler için Aile Destekleri Sigortası'ndan mali destek
sağlayacağız. Bu destekleri, hanedeki kadın adına bankada açılan hesaba
yatıracağız.
3- KADIN İSTİHDAMINI ARTTIRACAĞIZ
"EV KADINLARINA İŞ, EVE AŞ" sağlayacağız. Çalışmak isteyen ev
kadınlarına destek olacağız. KOBİ'ler aracılığıyla yarı zamanlı kadın
istihdamını arttıracağız. Ev kadınlarına istihdam sağlayan KOBİ'lere, Aile
Destekleri Sigortası kapsamında maaş ve vergi desteği vereceğiz. Ev
kadınlarının devlet memuriyetine alınmasını teşvik edeceğiz. Kamudaki yönetim
kademeleri için en az yüzde 35 kadın kotası uygulayacağız. Yönetim
kademelerinde yüzde 35 veya üzerinde kadın çalışanı olan özel sektör şirketlerine,
vergi teşviki vereceğiz.
4-BOŞANAN KADINLAR İÇİN "YENİ BAŞLANGIÇLAR FONU" OLUŞTURACAĞIZ
Eşinden boşanan kadınlara, Aile Destekleri Sigortası kapsamında
kuracağımız Yeni Başlangıçlar Fonu ile taşınma ve ev kurma desteği vereceğiz.
Kadın çalışmıyorsa, istihdama katılmaları için belediyeler tarafından eğitim ve
iş bulma desteği vereceğiz. İktidarımızda kadınlar kimseye muhtaç olmadan
hayatlarını sürdürecekler.
5-DOĞUM İZNİ UYGULAMASINI GELİŞTİRECEĞİZ
Doğum iznine ayrılmış ve kanuni süre içinde işine dönememiş veya
işinden ayrılmak zorunda kalmış kadınlar, yeniden iş hayatına dönmek
istediklerinde pozitif ayrımcılık uygulamalarından yararlanacaklar.
6-GÜÇLÜ BİR KADIN SAĞLIĞI PROGRAMINI BAŞLATACAĞIZ
Kadınların sağlık, bakım ve hijyen konusundaki en büyük güvencesi
devlet olacak. Ergenlik çağına giren kız çocuklarının sağlık harcamaları
ücretsiz olacak. Rahim kanserini önleyen HPV aşısı da dahil olmak üzere tüm
önleyici sağlık harcamaları devlet tarafından ücretsiz olarak karşılanacak.
Değerli basın mensupları,
Bugün Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak 81 ilden eş
zamanlı olarak haykırıyoruz:
Geliyor Gelmekte Olan
Naile İŞLEK
CHP İL KADIN KOLLARI BAŞKANI