Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bütçe görüşmeleri yaklaşırken, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yoğun görüşmeler son hızla sürüyor.
Sağlık
Bakanlığı'nın bütçesi görüşülürken söz alan İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr.
Aylin Cesur, sağlık sisteminde ve Pandemi yönetiminde yaşanan sorunları Sağlık
Bakanı Fahrettin Koca'ya tek tek saydı:
Milletvekili
Cesur'un konuşmasında, atanamayan sağlıkçılar, sağlıkta şiddet, Covid ve yoğun
bakım biriminde çalışan sağlıkçıların sorunları, şehir hastanelerinin bütçeye
getirdiği yük, aşılama kampanyasının yetersizliği, 3. doz aşılama programının
belirsizliği, Covid-19'un meslek hastalığı sayılmaması, mesleği bırakan veya
yurt dışına gitmeye çalışan sağlıkçılar öne çıkan konular oldu.
"Sağlık
sisteminde düştüğümüz halin bizzat 1 numaralı halk sağlığı sorunu olduğunun
farkında mısınız sayın Bakan" diyen Cesur, ayrıca sigorta kapsamında çıkarılan
ilaçları ve Isparta'nın ilçelerindeki hastanelerde tamamlanmayan eksikleri dile
getirdi.
Atama
bekleyip de atanamayan sağlık personelinin neden söz verildiği halde
atanmadığını sordu ve bir an evvel atamalarının yapılmasının sadece onlar için
değil, onlara yurdun her yerinde çok da ihtiyaç olduğu için de gerekli olduğunu
belirtti.
İYİ
Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur'un Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine
Plan ve Bütçe Komisyonu konuşmasının tamamı:
Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri,
Bakanlığın ve kurumlarımızın değerli temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye sınav döneminde, milletimizin sabırla sınandığı
bu dönemde kaygı dağ oldu, en büyük kaygı da sağlık. Sağlık açısından büyük bir
sınav verdiğimiz bir dönemdeyiz.
Aşılar sayesinde her ne kadar normal sayılabilecek bir
hayata yavaş yavaş dönsek de görmezden gelinen bir gerçek var. Salgın tüm
hızıyla sürüyor. 200 canımız gidiyor her gün.
Bu verilerin gerçeği yansıtmadığını düşünüyoruz, çünkü
dünyada vaka ölüm oranı dünyada %2 iken bizde %0.9.
Bu farkı neyle açıklıyorsunuz Sayın Bakan?
Dünya'da kimsenin kullanmadığı, aylarca vatandaşlarımıza
verdiğiniz, sonra vazgeçtiğiniz Hidroksiklorikin ilacıyla değil sanırım.
18 yaş üstü nüfusumuzun %20'si hala aşılanmamış durumda.
Dünyada aşılamaları tamamlamada 68.'yiz.
Siz Eylül'de, hastaneye yatışların %83'ü aşıları
tamamlanmamışlar, ölümlerin %90'ını da aşısızlar dediniz, sahadan da aldığımız
bilgiler bu yönde.
Ben size bu verileri, geçen Ağustos ayında sormuştum,
ancak cevap vermediniz. Halbuki o zaman halkı aşı olmaya teşvik için bu veriler
paylaşılmalı ve kampanya sürdürülmeliydi, geç kaldınız.
Aşılama kampanyası neden durdu Sayın Bakan?
Herkesi aşılamak için ne düşünüyorsunuz, ne yapacaksınız?
Sinovac aşılarının pek de bir işe yarmadığı kısa zamanda
anlaşıldı. Çin'den sipariş edilen ve bize ulaşmayan 75 milyon doz aşıya ne
oldu, bilgimiz hala yok.
Biontech aşılarının etkinliğinin 6. aydan itibaren
düştüğüne dair çalışmalar var ve 3. Doz uygulamasına geçen, ABD, İsrail,
İngiltere gibi ülkeler var.
Bizim bu yöndeki programımız nedir?
Yeteri kadar aşı sipariş ettik mi? İlk Biontech aşısı
olanların 6. Ayları dolmaya başladı.
Aşı olduğu için eskisi gibi önlem almayan pek çok
vatandaşımız var, aşılama yetişmezse salgında 5. bir pik görmek durumunda
kalabiliriz.
Hayatı normalleşmeyen ve artık unuttuğunuz meslektaşlarımızı
hatırlatmak istiyorum; Covid birimlerinde ve yoğun bakımlarda çalışan fedakar
sağlıkçılarımız. Onlar hala yakın temastalar. Hala o kıyafetlerin içinde
saatlerce nefer almadan çalışıyorlar, virüse maruz kalmaya devam ediyorlar.
Covid-19'un meslek hastalığı sayılması gerektiğini
defalarca söyledik ancak dikkate almadınız, almayı düşünüyor musunuz Sayın
Bakan?
Bugün 508 sağlık çalışanımız Covid'den dolayı hayatlarını
kaybetti. Ön cephede bizler için savaşan, sağlık şehitlerimize meslektaşları
olarak neden sahip çıkmıyorsunuz Sayın Bakan?
Salgınla mücadelede ön saflarda olan sağlık
çalışanlarımızın gelirlerine yönelik kayda değer iyileştirme yapılmadı, verilen
ek ödemeler zaten çok yetersizdi.
Çok yoğun mesailerde çalışan sağlıkçılarımız var.
2 gün içinde 36 saat çalışmak zorunda kalanlar var. Ve bu
çalışma insanlık onuruna yaraşmaz.
Performans sistemi, sağlıkçılarımızı tüketiyor ve
hastalara yeteri kadar vakit ayıramıyorlar, özen gösteremiyorlar.
Bunun karşısında bir de sağlıkta şiddet hala
sağlıkçılarımızın can güvenliğini tehdit ediyor. Bir türlü mücadele etme
kararlılığı göstermediğiniz bir konu bu.
Salgının pençesinde idik ama Aralık 2020'den bu yana hiç
sağlık çalışanı atamadınız.
Bütün bunların yanında hala 39 branşta 800 bine yakın
sağlık çalışanı atama bekliyor. Yeni mezunlarla 1 milyona çıkacak.
Bu atamalara en çok ihtiyaç olunan dönemde neden
yapmadınız bu atamaları?
Atamayacaksanız, neden yıllarca kaynak harcayıp
gençlerimizi yapamayacakları bir meslek için yetiştirdiniz? Neden vakitlerini
ve emeklerini çaldınız?
Sorun bütçe yetersizliğiyse, hasta garantili, kira
bedelli Şehir hastaneleriniz bu yıl bütçenin %21'ini oluşturması bekleniyordu.
Döviz arttı, ödenecek garantiler de arttı. 13 hastane için bütçenin 5'te birini
kilitlediniz.
Şehir hastanelerine bu yıl ödenmesi hedeflenen para ile
aylık 10.000 liradan, 136 bin sağlık çalışanı istihdam edebilirdiniz.
Şimdi bu hastaneleri Birleşik Arap Emirlikleri'ne
satacaksınız ve bu garantiler oraya gidecek. FETÖ destekçisi dediklerinize
altın tepside kapitülasyonları veriyoruz.
Şimdi Türkiye çok daha derin bir halk sağlığı sorunu ile
karşı karşıya.
Sağlık çalışanlarımız, yurt dışına gitmek için plan
yapıyor.
OECD ortalamasının altında, bütün ülkeler arasında
sonuncuyuz.
1000 kişiye düşen doktor sayısı bizde 2, OECD ort. 3.6.
1000 kişiye düşen hemşire sayısı bizde 2.4, OECD ort.
8.8.
Sağlık çalışanı açığımız var.
Bugün dil kurslarında hiç olmadığı kadar çok sağlık
çalışanımız dil eğitimi alıyor.
Yurt dışında ortalama 38 saat çalışma sistemi var.
Üstelik erken yaşta emekli olabiliyorlar. Bizde ise haftalık 60 saati aşan çalışma
saatleri var.
Yurt dışında sağlık çalışanlarının üzerlerine yürüyen
yok. Bizde sağlık çalışanlarımız hastayken bile çalıştırılıyor. Kolunda serum,
hasta bakan sağlıkçılarımız var.
Yurt dışında 3000 euroyu aşan ücretler varken, bizde 300
euro etmeyen ücretler veriliyor.
Ortada aşı yokken, onlar ordaydı. İnsani şartlarda
çalışmak istiyorlar.
Gençler TUS'a çalışmayı bıraktı, Almanca öğrenmeye
başladılar.
Siz böyle götürdükçe, yurt dışında giden doktorlarımızın,
yoğun bakım hemşirelerimizin, sağlıkçılarımızın haberlerini daha çok alacağız.
Sistemi işlemez halde Sayın bakan ve bizzat sağlıktaki
düştüğümüz halin 1 numaralı halk sağlığı sorunu olduğunun farkında mısınız?
Geçen yıl ilaç şirketlerine olan borçlar gündeme gelmişti.
Bugün son olarak 52 ilaç daha SGK geri ödeme kapsamından çıkarıldı.
Yakında ne hekim, ne de tedaviye ulaşabileceğiz.
5 Ekim 2021'de SGK internet sitesindeki duyuruda SMA
hastalarının ilaç raporlarını herhangi bir puanlamaya veya kritere tabi olmadan
yıl sonuna kadar hazırlatıp ilaçlarını alabilecekleri belirtilmişti. Yıl sonu
geldi ancak bu düzenleme neden hala hayata geçirilmedi Sayın bakan? O
çocukların kaybedecek 1 haftası dahi yokken, verdiğiniz sözü tutmanızı
bekliyoruz.
Isparta'mızın ilçelerinden Şarkikarağaaç, Senirkent,
Uluborlu, Gelendost, Yalvaç devlet hastanelerinde uzman doktor yok. Yalvaç
Devlet hastanesinde çok uzun zamandır tomografi ve MR cihazı yoktu. Konu ile
ilgili verdiğim önergenin ardından ihalesi yapılmış, teşekkür ediyoruz.
Şarkikaraağaç da aynı şekilde tomografi ve MR cihazı bekliyor. Gelendost Devlet
Hastanesi'nde defalarca bildirilmesine rağmen sedye gibi hala giderilmeyen
basit ekipman ihtiyaçları var.
Isparta'mızın köylerinden Kuyucak, Arak, Göksöğüt,
Özbayat, Özgüney, Salur ve Yeniköy ebeye ihtiyaç duyuyor, köy halkı ebe
bekliyor.
Isparta Merkez'de Fatih mahallesinde aile sağlık
merkezinin yeri uygun değil. Halife Sultan mahallesi, Vatan mahallesi ve
Anadolu mahallesi aile sağlık merkezine ihtiyaç duyuyor.