1-7 Mart Deprem
Haftası nedeniyle değerlendirmelerde bulunan KSÜ Deprem Araştırma ve Risk Merkezi
Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Alican Kop, Kahramanmaraş'ın deprem açısından ne kadar
riskli olduğunu yaptıkları bilimsel çalışmalar ışığında açıkladı.
Türkiye'nin
depremsellik açısından en riskli bölgelerinin en başında gelen Kahramanmaraş'ı
tehdit eden iki deprem kaynağının olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Alican
Kop, bunlardan birincisinin Gölbaşı-Türkoğlu segmenti diğerinin ise şehrin
içerisinden geçen 28 kilometrelik fay hattının olduğunu söyledi.
Doğu Anadolu Fay
Hattı'nın 5 parçasından 1'i olan Gölbaşı-Türkoğlu segmentinin 509 yıldır enerji
biriktirdiğini vurgulayan Dr. öğretim Üyesi Kop, her an segmentin
kırılabileceğini ve kırıldığı zamanda 7 civarında bir deprem oluşturabileceğini
ifade etti.
Kahramanmaraş şehir
merkezinin içerisinden geçen Kahramanmaraş Fay Zonu'nu incelendiklerini belirten
Kop, aldıkları örneklerin yaşlandırılması sonucunda, fay zonun kaç yılda bir ve
en son ne zaman deprem ürettiğinin belirleneceğini kaydetti.
"Gölbaşı - Türkoğlu segmenti şehir merkezinin yaklaşık
15-16 kilometre uzağından geçiyor"
KSÜ Deprem
Araştırma ve Risk Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Alican Kop, konuyla ilgili
şunları söyledi: "Depremleri bu coğrafyada sürekli yaşayacağız, yaşamama gibi
bir şansımız yok. Şimdi Kahramanmaraş'ın depremselliğine baktığımız zaman
Kahramanmaraş, Türkiye'de deprem açısında en riskli illerin en başında geliyor.
Bu nedenle de birçok projede Kahramanmaraş pilot bölge olarak seçiliyor.
Kahramanmaraş'ta deprem riskinin yüksel olmasının iki nedeni var. Bunlardan
birincisi: Doğu Anadolu Fayı'nın Gölbaş ile Türkoğlu arasından geçen bölümü. Bu
segmente Gölbaşı-Türkoğlu adını veriyoruz. Bu segment şehir merkezine yaklaşık
15-16 kilometre uzaklıktan geçiyor."
"Bu segment her
an 7 ve civarında bir deprem üretebilir"
"Bu Doğu Anadolu
Fayı'nın toplam 6 tane parçası, (segmenti) var. Bu 6 segmentten 5 tanesi
1800'lü yıllarda deprem üretmişken, (1822'de Türkoğlu ile Antalya arasındaki
bölüm, 1866'da Bingöl ile Karlıova arasındaki bölüm, 1872'de Antakya
civarındaki bölüm, 1874'te Palu-Hazar Gölü arasındaki bölüm, 1875'te hemen
devamındaki Hazar Gölü ile Sincik arasındaki bölüm, 1893'te de Çelikhan ile
Erkenek arasındaki bölüm 7 civarında depremler üretmiş) Gölbaşı-Türkoğlu
Segmenti bu dönemde deprem üretmemiş. Bu segmentin ürettiği son 2 depreme
baktığımız zaman tarihsel kayıtlara göre 1114 ile 1513 yıllarında deprem
ürettiğini görüyoruz. Yani yaklaşık 400 yılda bir deprem üreten bu segment
1513'ten bu yana deprem üretmemiş ve enerji biriktiriyor. Dolayısıyla da
yaklaşık 509 yıldır bu segment üzerinde enerji birikmiş ve dolayısıyla da bu
segment Türkiye'deki en önemli sismik boşluklardan biri olarak tanımlanıyor.
Yani deprem üretme pontansiyeli olup, halen deprem üretmemiş bir fay olarak
değerlendiriyor. Geçmişte de 7'den büyük veya 7 civarında deprem üretmiş olan
bu segment her an 7 ve civarında bir deprem üretebilir. Dolayısıyla da bunun
etkisi Kahramanmaraş'ta çok ciddi bir şekilde hissedilecektir. Örneğin Kahramanmaraş'tan
yüzlerce km uzakta meydana gelen son Sivrice depreminin etkisi Kahramanmaraş'ta
çok belirgin olarak hissedildi ve insanlar korku içerisinde büyük bir panikle
oraya buraya kaçışmaya çalıştılar. Oysaki Gölbaşı-Türkoğlu segmenti ile ilgili
bir deprem hem çok yakınımızda hem de çok daha büyük boyutta olacak."
"Ciddi bir deprem tehdidi altındayız"
"Kahramanmaraş'ın
depremselliğinin ikinci kaynağı, 2011 yılında güncellenen Türkiye Diri Fay
haritasında ilk kez tanımlanan Kahramanmaraş Fay Zonu'dur. Birçok fay kolundan
oluşan ve28 kilometre uzunluğunda olan bu zon, yaklaşık doğu batı yönünde bir
uzanımla Kahramanmaraş kent merkezinin içinden geçmektedir. Dolayısıyla daha
önceden imara açılan ve yerleşim bulunan alanlarla birlikte yeni imara açılan birçok
alanda bu fay zonuna ait kolların olduğunu görüyoruz. Yani Kahramanmaraş kent
merkezinde bugün birçok bina veya birçok mahalle maalesef doğrudan bu fayın
üzerinde bulunuyor. Ayrıca şehrin batıya doğru geliştiği alanlarda da bu fayın geçtiğini
görüyoruz. Yaptığımız bilimsel hesaplamalara göre 28 kilometre uzunluğundaki bu
fay yaklaşık 6,8 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip. Bu da şehir
merkezinde tam da Sivrice depreminin hemen hemen benzeri bir depremin olması
demek. Yani yüzlerce kilometre uzakta meydana gelmesine rağmen insanlar korku
içerisinde büyük bir panikle oraya buraya kaçıştığı depremin tam olarak
Kahramanmaraş kent merkezinde yaşanması demek. Dolayısıyla bu kadar ciddi bir
deprem tehdidi altındayız."
"Türkiye'de ilk defa biz yapmış olduk"
"KSÜ'nün Deprem
Araştırma ve Risk Merkezi var. Bu merkez kurulduğu gündem bu yana
Kahramanmaraş'ın deprem riski ve bu konuda şehirde yapılması gerekenlerle
ilgili hem bilimsel anlamda araştırmalar, hem de konferanslar, paneller,
röportajlar, bildiriler ve benzeri şekilde insanların bilgilendirmesi konusunda
çalışmalar yapıyor. Son olarak geçen yıl Onikişubat Belediyesi ile
Üniversitemizin yapmış olduğu protokol kapsamında Kahramanmaraş Fay Zonu'nun Onikişubat
ilçesi içerisindeki konumunun belirlenmesine yönelik çok ciddi palelosmoloji
dediğimiz yani "fay üzerinde hendek açılması ve oradaki fayların belirlenip bu
fayların yaşlandırılması, ne zaman deprem olmuş, en son depremden bugüne ne
kadar zaman geçmiş, deprem tekrarlanma periyodu ve kayma hızı nedir" gibi
konularda veri elde edilmesine yönelik çalışmalar yaptık. Bu çalışmalar
kapsamında şehir merkezinden Kılavuzu'yla kadar uzanan alanda birçok koldan
oluşacak şekilde fayın olduğunu gördük. Bu kollar üzerinde yaklaşık 40 adet
hendek açtık. Çok yoğun ve bir şehir merkezinde bu kadar hendek açılarak
yapılan ilk çalışma oldu."
"Açmış olduğumuz
hendeklerde Kahramanmaraş Fay Zonu'nu çok net bir şekilde görebildik. Biz bu fayların kestiği birimlerden veya
fayları örten birimlerden de ayrıca örnekler alıp onları yaşlandırabiliyoruz ve
bu şekilde de fayın en son ne zaman ve hangi aralıklarla deprem ürettiğini
belirleyebiliyoruz. Kazdığımız hendeklerden örnekleri aldık ve şu anda onları
yaşlandırma çalışmaları devam ediyor. Bunlar sonuçlandığı zaman da bu fayın en
son ne zaman deprem üretmiş ve en son depremden bugüne ne kadar süre geçmiş
bunu belirlemiş olacağız. Dolayısıyla da riski tam olarak ortaya koymuş
olacağız. Onikişubat Belediyesi'yle yapmış olduğumuz çalışma sonucu da fayın
arazide tam olarak nereden geçtiğini belirlemiş olduk. Buna ilişkin verileri de
belediyemize sunduk. Onların elinde var, Büyükşehir Belediyesiyle
paylaşılabilir ve buna göre gerekli önlemler alınıp, bu fay zonu üzerinde
yerleşimin olmaması sağlanabilir."
"Binalarımızı alırken veya oturacağımız konutu seçerken
sadece büyüklüğüne bakmamalıyız"
"Vatandaşlarımıza
da şöyle uyarıda bulunmamız gerekiyor: Birincisi, artık bilgi ve teknoloji
çağındayız, herkes MTA'nın web sayfasına girip oradan Yer Birimleri Portalı'na
bakarak fayın yaklaşık olarak nereden geçtiğini görebiliyor. Dolayısıyla da
vatandaş herhangi bir yerden bina ve arazi alırken, mutlaka bu araziye baksın
oradaki fayın konumunu incelemiş olsun. Ayrıca binalarımızı alırken veya
oturacağımız konutu seçerken onların büyüklüğüne, konumuna değil; sağlam
yapılmış mı, zemini sağlam mı faydan uzak mı, yakın mı, fayla ilişkisi nedir?
Bu gibi şeylere de bakmalarını önemle rica ediyorum. Çünkü Kahramanmaraş'ta her
an her saniye çok ciddi deprem olma riski var ve bu risk içerisinde yaşıyoruz"
"Bu da tabi can ve mal kayıplarına neden oluyor"
"Mümkünse yüksek
katlı yapılaşmadan uzak durulmasını özellikle öneriyoruz. Bazı alanlarda
özellikle alüvyon zeminlerde binaların sadece sağlam olması depreme karşı
alınan önlem olarak yeterli değil. Deprem sırasında sıvılaşma dediğimiz olay
meydana geliyor, bu durumda bina göçmeyebiliyor ama devrilebiliyor, yatabiliyor
veya zemine batabiliyor. Bu da tabi can ve mal kayıplarına neden oluyor. O yüzden de zeminin sıvılaşma özelliği ve binanın
o tür alanlarda olup olmadığını da vatandaşın sorgulaması, hem kendisinin
güvenliğini sağlayacak, hem de bu işleri yapan müttehitlerin sıvılaşmaya karşı
önlem almaları konusunda çok daha teşvik edici olacaktır."