Tarih: 25.03.2015 14:08

``Çalışanı kandıranlar hesap vermeli``

Facebook Twitter Linked-in

Yalancıların patır patır döküldüğü, umut tacirlerinin foyalarının ortaya çıktığı, çamur atmakta mahir olanların aslında yalan çukurunun içine gömülü olduğunu tüm sağlık çalışanları gördüğünü söyleyen Demir, şunları söyledi. "Kimin çalışandan ve hak mücadelesinde yer aldığı, kiminde çalışanı kandırmaktan başka hiçbir şey yapmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Tüm yurtta toplanan ve döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması ve yıpranma payı verilmesi için çalışanların imzaladığı on binlerce dilekçe Genel Merkezimiz tarafından TBMM Dilekçe Komisyonuna teslim edildi.TBMM'de siyasi partilerin grup başkanvekilleri ve milletvekilleriyle görüştük. Döner sermayelerin emekliliğe yansımasını, yıpranma payı verilmesini ve çalışanların taleplerinin hayata geçmesini istedik. Çalışanın bu konudaki iradesi ve beyanını ilettik."

13 Martta'da işi bırakarak çalışanların taleplerinin yerine getirilmesini ve sorunlarına çözüm bulunmasını tüm Türkiye'de dile getirdiklerini ifade eden Demir şunları söyledi. "Çalışanlar için hem alanlara çıktık hem de çalışmalar yaptık. Bu bir haftada malum-sen'in yaptıkları ise sendikacılık tarihinde ibret vesikası olarak yer almıştır. Önce bizim döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması ve yıpranma payı verilmesi için başlattığımız dilekçe kampanyasını karaladılar. Biz istedik aldık dediler. Ama gördük ki hayal bile değil koskoca bir yalanmış. Keşke bu malum sendika yapmış olduğumuz kampanyayı karalayacağına, kendileri de imza kampanyası yapsalardı. Topladıkları imza sayısı ile sendikal bir rekabetin içine girselerdi.

Masa başında, makam odalarında emek harcamaksızın sendikacılık yaptığını zannedenler,  çalışan hakkı için alanlara çıkmayanlar başlattığımız kampanyamızı karalamak için hastane önlerinde açıklama yaptılar.

Bizi emek hırsızlığı ile suçladılar. Bunları kazandıklarını 14 marttada açıklanacağını ilan ettiler, tüm çalışanların cep telefonlarına hayırlı olsun mesajı gönderdiler. "

Demir: "Antalya'da Sağlık Bakanını ve bürokratlarını ağırladılar. Poz vermek için birbirleriyle yarıştılar. Güya toplantılarında Bakan müjdeler açıklayacak bunlarda biz kazandık diye ortalıkta çığırtkanlık yapacaklardı. Ama Bakandan sadece bize oy toplayın talimatını aldılar. SayınBakan orada Sağlık çalışanlarına duanın yeterli olacağını söyledi.  Ne eleştirdiler, ne de tepki gösterdiler. Elleri patlayana kadar alkışladılar.  Oradan bir şey çıkmayınca Bakanlığın sadece toplantılarda hatırladığı şifa veren ele vefa toplantısında Başbakanın müjdeler vereceği ile çalışanı kandırmaya çalıştılar. Oradan da bir müjde çıkmadı. Çıkaçıka sadece nöbete 3 TL zam, 70 yaşına kadar çalışma gibi günü kurtarma hamleleri çıktı.  Söyledikleri sözlerin, attıkları mesajların, dağıttıkları kazanım broşürlerinin koskoca bir yalandan ibaret olduğu ortaya çıkınca yeni bir manevra yaparak bürokratları tembelliklesuçladılar, bakanlık sınıfta kaldı dediler. Eğer Bakanlık bürokratları tembel ise  ve eleştiriyorsanız niye Antalya'da otelde ağırladınız.  Tepki gösterip daha önceden Bakanlık bürokratları çalışmıyor diye açıklama yapmadınız. Yoksa siz idareye tepkinizi 5 yıldızlı otelde ağırlayarak mı gösteriyorsunuz. Yandaşın tepkisi böylemi oluyor ? Tembellikle suçladığınız bürokratlar kimin adamı, kimin adına bakanlık odalarında sendikal faaliyetler yapıyor.   çalışanları çok iyi biliyor.Bakanlık sınıfta kalmış diyorlar. Bunu herkes biliyor Bakanlık sınıfta kaldıysa bunların yandaşı olanlar ne oldu bunu da açıklamak lazımdır."dedi.

Bunca kandırmaya, çalışanın hakkının istismarına ve umut tacirliğine sendikal tarih boyunca hiç rastlanılmadığını söyleyen Demir şu ifadeleri kullandı. "Bırakın çalışanların yanını bu kadar yapılandan sonra utançlarından bunların sokağa bile çıkmaması lazım.  Yalanları çalışanlar tarafından yüzlerine vurulduğuna, atılan mesajlar kulaklarına okunduğunda ne cevap verecekler. Yüzleri kızaracak mı çıkıp özür dileriz diyebilecekler mi?Tüm söylediklerinin  yalan olduğu ortaya çıkanlar dağıttıkları broşürleri geri toplayacaklar mı? Sağlık çalışanlarına sizi kandırdık diyebilecekler mi?   Çalışanlardan özür dileyecekler mi ?Peygamber Efendimiz bir Hadis-i şeriflerinde "Utanmıyorsan dilediğin gibi yap" buyurmuşlardır. Yoksa bunlarda hiçbir şey olmamış gibi kurumlarda gezmeye, çalışanların karşısına çıkmaya devam mı edecekler?Yoksa yine idarecilerle kolkala girip malum işlerine devam mı edecekler ne yapacaklar hep birlikte göreceğiz."

Demir: "Tıp Bayramı sürecinde neler olduğunu, kimin ne yaptığını, ne söylediğini çalışanlar net biçimde görmüştür. Sarı sendikacılıkta sınırları aşarak fezaya çıkanlara kırmızı kart göstermenin vakti gelmiştir.  Eğri cetvelden doğru çizgi asla çıkmayacaktır. Bunlar çalışanın değil idarecinin sendikasıdır. Bunlardan çalışana bir fayda gelmeyeceği gibi tahammül edildikçe daha da çok çalışana zarar vereceklerdir."dedi. (FATİH YALÇIN)

 

 

 

           

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —