|
||||||||||||
|
||||||||||||
|
Gıda sektörü, dünyayı bir yıldan fazla bir
süredir etkisi altına alan Covid-19 virüsünden en fazla etkilenen sektör oldu.
Virüs nedeniyle gıda hizmeti veren işyerlerinin kapatılması sektör
çalışanlarını zora soktu.
Dünya Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde
ortaya çıkan ve kısa sürede yayılan pandemiyle mücadelesini sürdürüyor. İlk
vakanın 11 Mart 2020’de görüldüğü ülkemizde de virüs 40 binden fazla can aldı.
Virüsün görüldüğü ilk andan itibaren bulaşma riskinin azaltılması amacıyla
Türkiye’de de bir dizi önlem alındı. Hemen hemen tüm sektörleri olumsuz
etkileyen virüs gıda sektörünü ise durma noktasına getirdi.
KORONA
VİRÜSÜ BULAŞMA RİSKİNİNİN ÖNLENMESİ
İnsanın temel ihtiyacı olan beslenme ihtiyacını
karşılayan gıda sektörü, covid-19 döneminde en çok dikkat edilmesi
gereken sektörlerin başında geliyor. Ancak sektörün gerek virüsün ülkemizde
yeniden zirve yaptığı şu günlerde ve gerekse salgının kontrol altına alınabilir
düzeye gelmesinden sonra önlemlerin alınması bir zorunluluktur.
KORONA VİRÜS VE GIDA SEKTÖRÜ
Virüsün tüm dünyada olduğu gibi ilk olarak sağlık sektörünü etkiledi.
Sağlık çalışanları, bu süreçte mesai mefhumu gözetmeksizin özveri ile çalıştı.
Salgını devamında ise zincir etkisi göstererek ekonominin diğer bileşenlerini
olumsuz etkiledi. Ekonominin ana çarklarından olan gıda sektörü de virüsten en
çok etkilenen sektörlerin başında yer aldı. Salgınının etkisini kırmak,
toplumdaki bulaşma hızını düşürmek için alınan tedbirler nedeniyle cafe ve
restorant gibi gıda tüketim yerleri kapatıldı. Bu işletmelerin sadece paket
servis hizmeti yapmalarına izin verilmesi nedeniyle sektör ve çalışanları
pandemiyi en fazla hissedenler arasında yer aldı. Yiyecek içecek sektörünün
hizmet bölümü kapatılırken bu süreçte gıda sektöründe üretim yapan fabrikaların
üretim faaliyetlerine izin verilmesi ise ikinci bir bunalımın önüne geçti.
SEKTÖR YÜZDE 75 KÜÇÜLDÜ
Virüs nedeniyle alınan önlemler, ekonominin ana
bileşenlerinden olan gıda sektöründe ciddi daralmalara neden oldu. Yapılan
araştırmalarda son bir yılda sektörün gelirlerinin % 75 azaldığı ortaya çıktı.
Virüse karşı üç önlemden biri olan hijyen konusuna önem veren tüketici ise online
siparişe yöneldi.
KORONA VİRÜS SONRASI GIDA SEKTÖRÜ
Aşılama çalışmalarının başlamasıyla birçok ülkede virüsün bulaşma hızı
kontrol altına alındı. Türkiye’de de 2 Mart’ta kontrollü normallaşme sürecine
geçildi. Ancak vaka sayılarında artış yaşanması nedeniyle önce kısmi kapanma
ardından da üç haftalık tam kapanmaya geçildi. Vaka sayılarının düşürülmesi
amacıyla ilan edilen tam kapanma 17 Mayıs’ta sona erecek. Bu tarihten sonra
Türkiye’de ‘yeni normal’ adı verilen kontrollü sosyal hayata geçiş tekrar
başlayacak. Kontrollü sosyal hayat sürecinde gıda sektörünün
paydaşlarından olan yiyecek ve içecek sektörü yeniden müşteri kabulüne
başlayacak. Salgın süresince tarlasında çalışarak ürün yetiştiren, fabrikasında
toplumun ihtiyaçlarını karşılamak üzere üretime devam eden, sektörünün tüm
elemanları yeni virüs sonrasında da görevlerini ifa etmeye devam edecek.
VİRÜSTE MASKE MESAFE
HİJYEN
Yeni normal dönemde; insanların sosyalleştikleri, bir araya gelip sohbet
ettikleri ya da temel yaşam için zorunlu olan beslenme ihtiyacını
karşıladıkları kafe restoran gibi işletmeler, maske, mesafe ve hijyen tedbirlerini
alarak yeniden hizmet vermeye başlayacak.
Ülkemizde 20 milyondan fazla kişinin aşılama çalışması gerçekleştirildi.
Ancak buna rağmen vaka sayılarında istenen seviyelere henüz inilemedi. Normal
dönemde de vazgeçilmez sektörler arasında yer alan gıda sektörüne bu dönemde
özel bir önem verilmesi gerektiği artık herkes tarafından kabul ediliyor.
Üretimdeki daralma nedeniyle gıda fiyatlarında yaşanan artış, toplumun
beslenmesi açısından tarımsal üretimin artırılması gerektiğini de gözler önüne
seriyor. Sektörün bu süreçte oluşan her talebi karşılamaya hazır olması
sağlanmalıdır.
TÜKETİCİ ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİ
Bir yıldan fazladır mücadele
ettiğimiz virüs tüketici alışkanlıklarını da değiştirdi. Tüketicinin online
siparişlere yönelmesi sektörde yer alan ve varlığını devam ettirmek isteyen
firmaların bu yeni satış alanında olmasını da zorunlu kıldı. Online satış sektör
içinde çürük meyvelerin de ayıklanmasına katkı sağladı. Gıda sektöründe,
merdivenaltı üretim yapan, hijyen ve üretim koşulları ile tüketiciye güven
vermeyen işletmeler tüketici tarafından saf dışı bırakılmaya başlandı.
HİJYEN
YOKSA SEKTÖRDE YER DE YOK
Yiyecek içecek sektöründe yer alan
firmalarda, kasa görevlisinden garsonuna, aşçısından kuryecisine kadar hemen
her çalışana maske zorunlu hale getirildi. Bu işletmeler için hijyende iş
yapabilmelerinin vazgeçilmez ilk kuralı haline geldi. İşletmelerde bulunan
masalar sosyal mesafelere göre yeniden düzenlendi. Virüs, gıda sektöründe
hijyenin ne kadar önemli ve uyulması gereken kural olduğunu sektöre ve tüm
ülkeye bir kez daha gösterdi. Sektörde kaliteyi ve hijyeni ön plana çıkarmayan
işletmeler oyunun dışında kalmaya başladı. Hijyen artık pandemi sonrasında da bayilik
veren zincir işletmelerin de ilk ve en
önemli anayasa maddesi haline geldi. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki; virüs
sonrası yeni dönemde sadece sağlık ve gıda sektöründe değil hemen her sektörde
küresel çapta yapısal değişiklikler yaşanacak.
TÜRKİYE
İHRACATI İÇİN FIRSAT
Türkiye, 2018 yılında 190'dan
fazla ülkeye bin 800 çeşit tarım ürünü ihraç ederek 17,7 milyar dolar geliri
elde etti. Dünyanın 7. En büyük tarım üreticisi olan Türkiye için bu yeni
durum bir fırsat olarak görülmelidir. Çünkü salgının bilinen ancak bu dönemde
önemi bir kez daha ortaya çıkan tarım ve gıda gibi sektörlerin
stratejik önemini bir kez daha göstermiştir. Tarım ve gıda sektöründe dışa
bağımlı olmamak, bu sektörde ihraç yapabilmek olağanüstü dönemlerde o ülke için
bir fırsattır. Bu nedenle tarım ve gıda sektörlerinin yeni ve bütüncül bir
yaklaşımla yeniden yapılandırmaları gerekir. Zira Türkiye, elverişli coğrafi koşulları,
uygun iklimi ve bereketli topraklarıyla tarım ve gıda alanında dünyanın önde
gelen ülkelerinden birisidir ve bu konumunu korumalıdır.
Bu
Yazı İçin Henüz Yorum Yapılamadı... |
||