7233- İbnu Mes`ud radıyallahu anh anlatıyor: "Biz,
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm`ın yanında iken Benî Hâşim`den bir grub genç
geldi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm onları görünce, gözleri yaşla doldu ve
rengi değişti. Ben: "(Ey Allah`ın Resulü!) şimdiye kadar, mübarek
yüzünüzde hoşumuza gitmeyen bir manzara hiç görmemiştik, (şimdi ne oldu da bizi
üzen bir ifade ile karşılaşıyoruz?)" dedim. Şu cevabı verdiler:
"Biz öyle bir Ehl-i Beytiz ki, Allah bizim için dünyaya
mukabil ahireti tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim benden sonra bela,
kaçırılma ve sürgüne maruz kalacak. Nihayet, meşrık (doğu) tarafından
beraberlerinde siyah bayraklar olan bir kavim gelecek. Bunlar hayır (saltanat)
isteyecekler, fakat istekleri yerine getirilmeyecek. Bunun üzerine onlar
savaşacak. Allah onlara yardım edecek. Bundan sonra istedikleri (hükümdarlık)
kendilerine verilecek. Ne var ki, onlar bunu kabul etmeyip emirliği Ehl-i Beytim`den
bir adama tevdi edecekler. Bu (Emîr) de, insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile
doldurdukları gibi, yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Artık sizden kim o güne
yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın
(katılsın)" buyurdu."
7236- Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Biz Abdulmuttalib`in oğullarıyız.
Cennet ehlinin efendileriyiz: Ben, Hamza, Ali, Cafer, Hasan, Hüseyin ve
Mehdi."
7237- Abdullah İbnu`l-Hâris
İbni Cez`iz-Zübeydi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm (bir gün): "Doğudan birtakım insanlar çıkacak ve Mehdi için zemin
hazırlayacak" buyurdular. O Mehdi`nin hakimiyetini kastediyor."
7238- Zî Muhmer radıyallahu
anh`a müslümanların Rumlarla yapacağı savaş sorulunca, Resûlullah`tan şu hadisi
nakletmiştir: "Rumlar sizlerle emin bir sulh antlaşması yapacaklar. Sonra,
siz ve onlar (başka) bir düşmanla savaşacaksınız ve zafer kazanıp ganimet
mallarını alıp (savaştan) salimen galip çıkacaksınız. Sonra savaş yerinden
ayrılıp tepeleri bulunan bir çayırlıkta mola vereceksiniz. Orada haç ehlinden
(hıristiyanlardan) bir adam haçı havaya kaldırarak: "Haç galip oldu"
diyecek, müslümanlardan bir adam kızarak kalkıp (adamın elindeki) haçı kırıp
ezecektir. İşte o zaman Rumlar sulh antlaşmasını bozarak şiddetli bir savaş
için toplanacaklar."
İbnu Mâce, bu hadisin, kendisine bir başka vecihten de
ulaştığını, hadisin o veçhinde şu ziyadenin olduğunu belirtir: "(Rumlar)
şiddetli bir savaş için toplanacaklar. O zaman onlar seksen sancak altında
oldukları halde gelirler ve her sancakta onikibin asker vardır."
7240- Amr İbnu Avf radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Müslümanların silahlarını
koydukları yerin en yakını Bevlâ`da olmadıkça kıyamet kopmaz."
Aleyhissalâtu vesselâm sonra: "Ey Ali, ey Ali, ey
Ali!" diye nida etti. (Hz. Ali) "Annem babam sana kurban olsun,
(buyurun ey Allah`ın Resulü!)" dedi.
Aleyhissalâtu vesselâm: "Muhakkak ki, sizler Benî
Esfar`la (Rumlarla) savaşacaksınız. Sizden sonra gelecek müslümanlar da onlarla
savaşacaklar. Nihayet Allah yolunda hiçbir kınayanın kınamasından korkmayan
seçkin müslümanlar olan Hicaz halkı onlarla savaşa çıkacaklar. Konstantin`i
tesbih ve tekbirlerle fethedecekler. Onlar daha önce benzerini elde etmedikleri
ganimetler elde edecekler. Öyle ki (dirhem ve dinarları sayıyla değil, kalkanla
ölçerek taksim edecekler. Bu sırada biri gelip şöyle diyecek:
"Memleketinizde mesih çıktı." Bilesiniz bu haber yalandır. Artık o
haberi tutan (inanan) da pişmandır, terkeden (inanmayan) da pişmandır."