Gözlerini kapatıp doğanın
eşsiz senfonisinde kaybolmaktır.
Gün ışığını beklerken doğanın
yine, yeni, yeniden can buluşunu izlemektir...
Maraş"ta dondurma, Afyon"da
kaymak, G.Antep"te küşleme, Hatay"da künefe, İzmir"de boza, Adana"da kebaptır
mutluluk
Tüm aile fertlerinin yemek
masasında bir arada olmasıdır;
annenizin elinin değdiği her
yer, babanızın gölgesi, kardeşinizin sevgisidir.
Sonra ansızın gelen gülme
krizidir.
Bir çocuğun gözlerindeki
gülümsemedir mutluluk..
Tatlı bir rüyanın etkisini gün
boyu hissetmektir.
Şubat"ta masanızı süsleyen bir
demet nergis, bahçenizde açan bir sümbüldür.
Mesafeleri umursamadan yürekte
sevgiyi kanatlandırmaktır mutluluk...
Bir kitaba eşlik eden bir
bardak çay yahut bir fincan kahvedir.
Minareden yükselen bir hoş
seda, bir davettir:
"hayya alessalâh"
Çimlerde çıplak ayakla
dolaşmaktır mutluluk
Ninemin kasımpatlarına su
verdiği kınalı elleridir.
Günlerdir hasbıhal ettiğiniz
menekşenizin çiçek açmasıdır.
Aniden bastıran yağmur,
yağmurun ardından çıkan gökkuşağıdır mutluluk...
Kümesten aldığın yumurta,
çiçeği üzerinde salatalık, kaynak suyunda çatlayan karpuz, mangala düşen
balıktır
Dost meclisinde hazzına paha
biçilmez bir sohbettir...
Eli öpülesi yaşlı bir ninenin
duası, yazması oyalı bir gelinin
rüyasıdır mutluluk!
Rüzgara karşı koşmaktır bazen,
Maviliklere açılan küçük bir
tekne,
Oltaya takılan bir
istavrittir.
Bazen dibini görmediğin bir
suya dalmak, çeşit çeşit balıkla selamlaşmaktır.
Bir güvercinin kanatlarına
bağlanan umuttur mutluluk
Bir zamanların ucu yanık
mektubu, kenarı oyalı mendili, şimdilerin yanıp sönen mesajlarıdır.
Bir şarkının ezgisinde
kaybolmak, başını bir omuza kaygısız yaslamaktır.
Yol almak, yollarda olmak,
yollara dalmaktır
Bir uçan balon, bir oyuncak
bebek ya da pamuktan bir elin taşıdığı bir pamuklu şekerdir.
Uzunca maratondan sonra gelen
başarıdır mutluluk
Yeni bir araba, yeni bir ev,
yeni bir bebek yep yeni bir hayattır.
Gecenin hüznünde sevgilinin
hayaliyle ısınmaktır.
Korkunç bir rüyadan uyanıp
kendini yatağında bulduğunda yapılan şükür duasıdır.
Bir fotoğraf albümünün
sayfalarını çevirip geçmişin tozlu sokaklarında çocukluğuna gitmektir.
Elim bir kazada kaybettiğini
sandığının yaşadığını bilmektir...
Ve mutluluk;
içindeki çocuğu hiç ama hiç
öldürmemektir...
Sabah iş yerine geldiğimde oda
arkadaşım Zerrin DÜRRÜ hocam bir paket bıraktı masama. Bir yandan "bu nedir
hocam" diye ona soru yöneltirken diğer yandan paketi açmaya başladım. Üzerinde
Uzakdoğu figürlerinin olduğu bir demlik! Zerrin hocam içerisinde bitki çayı
demleyebileceğim o kadar zarif, o kadar dekoratif bir demlik almış ki bana çok
duygulandım. Ona sarılıp teşekkürlerimi belirtirken demliğimi masamın en güzel
köşesine bir müddet ağırlanmak üzere bıraktım.
Beni tanıyanlar Uzakdoğu"ya
olan merakımı bilirler. Lakin Zerrin hocamla tanışıklığımızın üzerinden çok
fazla zaman geçmemesine rağmen bu küçük detayı kaçırmamış olması, çok da duygu
yoğunluğu içerisinde olduğum bir dönemde böylesine naif bir hediye ile gelmesi
beni inanılmaz duygulandırırken bir o kadar da mutlandırdı. Hazır bu kadar
mutluyken hem mutluluk üzerine birkaç satır bir şeyler yazmalı hem de bu naif
insana bir kere daha buradan şükranlarımı sunmalıydım. Ben de öyle yaptım .
Hayatınıza giren ince ruhlu
insanlar size sunulmuş birer armağandır. Ebedi yolculuğunuz esnasında yolunuzu
aydınlatan birer ışıktır. Bazen bir
gülümseme ile belli ederler kendilerini bazen bir çift göz, bazen bir tatlı
sözle. Zerrin hocam da gamzelerinin çukuruna katık ettiği hediyesi ile belli
etti kendisini.
AŞK OLSUN !
Dervişin biri, yine bir
dervişler topluluğu içerisine gelip, selam verip oturduktan sonra,topluluk
gelen dervişe``merhaba`` yerine "Aşk Olsun ! " dermiş. Dervişte ; "Aşkımız
cemal olsun efendim!" diye mukabele edermiş. Bu sefer topluluk "Cemaliniz NUR
olsun!" dediğinde, derviş "Nurunuz ayn olsun!" dermiş ve böylece selamlaşma
bitermiş...
Günüme mutluluk, yoluma
aydınlık getiren Zerrin hocam AŞK OLSUN!