Ne zaman pişer ne zaman
yanarım bilemem lakin bir şeyi çok iyi bilirim ki; "hamım!"
Kaç zaman gerekli pişmek için
ve dahi kaç zaman yanmak için
Ramazan-ı Şerif"te " tut beni
ey oruç" derken vücut iklimime ruhumun derinlikleri; yolum ateşi kıyas götürmez
Pir"in yoluna düştü
Kalp, yarelerine derman olur
deyu ne çok arzu etti ki o ateş ile hemhal olmayı Hz. Pir davet buyurdu
Ve aylardan sonra hem de en
güzel zamanda; on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif"in mağfiret deminde vuslat vuku
buldu.
Can titredi, ten titredi, ruh
titredi
Kalpten göze , gözden tene
inen şebnemler söndürmedi harını benliğin ve sadece mutlu olma hakkını kullandı
beden, an-ı yaşarken
Hasbıhale, kalbimi kalbine,
derdimi, ahvalimi aşıkların sultanına arz etmeye geldi deyü inledi kalbin
ritminde sessiz sözcükler
Aşkın ateşiyle yanan başımı
yaslarken ayak ucundaki taşlara, içimde çığlık çığlığa yükselen bir ses " ama
beni unutma, hatırla ama
"
Bir vesile huzurdayım ya Hz.
Mevlana
Sen ki Hacc"ı anlatırken Hacc"a özendirirsin, Namazı anlatırken
namaza. Tövbe edenleri cuşa getirir, tövbenin lezzetini aldırır bir daha bir
daha tövbe ettirirsin
Ben de tövbemi ettim eyy aşıkların sultanı, dileğim şu ki; sen referans ol
yürekte yükselen nidalarım için yaratana
" ama beni unutma, hatırla
ama
"