Hadîd Suresi
3: O, Evvel`dir (O`ndan önce hiçbir şey yoktur
ve O`nun öncesi de yoktur). Âhir`dir (her şey O`nda son bulur, O`nun sonu ve
sınırı yoktur). Zâhir`dir (sıfatlarının tezahürüyle, ilim ve kudretinin tecelli
ve eserleriyle varlığı ortada açık olarak bilinmektedir). Bâtın`dır (zâtı ve
mahiyeti kavranamaz, niceliği ve nasıltığı bilinemez, idrâk edilemez). O, her
şeyi bilendir.
7: Allah`a ve Resûlü`ne iman edin. Sizi,
üzerinde tasarrufa yetkili kıldığı şeylerden harcayın. Sizden iman edip de
(Allah rızası için) harcayan kimselere büyük mükâfat vardır.
14: Münafıklar onlara: Biz sizinle beraber değil
miydik? diye seslenirler. (Müminler de) derler ki: Evet ama, siz kendi başınızı
belaya soktunuz; fırsat beklediniz; şüpheye düştünüz ve kuruntular sizi
aldattı. O çok aldatan (şeytan) sizi, Allah hakkında bile aldattı. Nihayet
Allah`ın emri gelip çattı!
16: İman edenlerin Allah`ı anma ve O`ndan inen
Kur`an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce
kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman
geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan bir çoğu yoldan çıkmış kimselerdir.
21: Rabbinizden bir mağfirete; Allah`a ve
peygamberlerine inananlar için hazırlanmış olup genişliği gökle yerin genişliği
kadar olan cennete koşuşun. İşte bu, Allah`ın lütfudur ki onu dilediğine verir.
Allah büyük lütuf sahibidir.
22: Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen
herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış
olmasın. Şüphesiz bu, Allah`a göre kolaydır.
23: (Allah bunu) elinizden çıkana üzülmeyesiniz
ve Allah`ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye açıklamaktadır. Çünkü
Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez.
25: Andolsun biz peygamberlerimizi açık
delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için
beraberlerinde kitabı ve mizanı indirdik. Biz demiri de indirdik ki onda büyük
bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır. Bu, Allah`ın, dinine ve
peygamberlerine gayba inanarak yardım edenleri belirlemesi içindir. Şüphesiz
Allah kuvvetlidir, daima üstündür.
27: Sonra bunların izinden ardarda
peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa`yı da arkalarından gönderdik, ona
İncil`i verdik; ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet vermiştik.
Uydurdukları ruhbanlığa gelince, onu biz yazmadık. Fakat kendileri Allah
rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de
onlardan iman edenlere mükâfatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan
çıkmışlardır.
Haşr Suresi
1: Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah`ı
tesbih etmektedir. O, üstündür, hikmet sahibidir.
5. Hurma ağaçlarından, herhangi birini kesmeniz
veya olduğu gibi bırakmanız hep Allah`ın izniyledir ve O`nun yoldan çıkanları
rezil etmesi içindir.
7: Allah`ın, (fethedilen) ülkeler halkından
Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler,
yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız
zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu
alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah`tan korkun. Çünkü Allah`ın
azabı çetindir.
8: (Allah`ın verdiği bu ganimet malları,)
yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah`tan bir lütuf ve rıza
dileyen, Allah`ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir muhacirlerindir.
İşte doğru olanlar bunlardır.
9: Daha önceden Medine`yi yurt edinmiş ve
gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri
severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler.
Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim
nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
10: Bunların arkasından gelenler şöyle derler:
Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla;
kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki
sen çok şefkatli, çok merhametlisin!
12: Andolsun, eğer onlar çıkarılsalar, onlarla
beraber çıkmazlar; savaşa tutuşmuş olsalar, onlara yardım etmezler; yardım
etseler bile arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez.
14: Onlar müstahkem şehirlerde veya siperler
arkasında bulunmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar. Kendi aralarındaki
savaşları ise çetindir. Sen onları derli toplu sanırsın, halbuki kalpleri
darmadağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.
16: Münafıkların durumu tıpkı şeytanın durumu
gibidir. Çünkü şeytan insana «İnkâr et» der. İnsan inkâr edince de: Ben senden
uzağım, çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah`tan korkarım, der.
18: Ey iman edenler! Allah`tan korkun ve herkes,
yarına ne hazırladığına baksın. Allah`tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan
haberdardır.
20: Cehennem ehliyle cennet ehli bir olmaz.
Cennet ehli, isteklerine erişenlerdir.
23: O, öyle Allah`tır ki, kendisinden başka
hiçbir tanrı yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selâmet
verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üsündür, istediğini zorla
yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştukları
şeylerden münezzehtir.
24: O, yaratan, var eden, şekil veren Allah`tır.
En güzel isimler O`nundur. Göklerde ve yerde olanlar O`nun şânını
yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.
Hucurât Suresi
3: Allah`ın elçisinin huzurunda seslerini
kısanlar, şüphesiz Allah`ın kalplerini takvâ ile imtihan ettiği kimselerdir.
Onlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
7: Hem bilin ki, içinizde Allah`ın elçisi
vardır. Şayet o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah
size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize sindirmiştir. Küfrü, fıskı ve isyanı
da size çirkin göstermiştir. İşte doğru yolda olanlar bunlardır.
8: Bu, Allah`tan bir lütuf ve nimettir. Allah
alîmdir, hakîmdir.
10: Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse
kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah`tan korkun ki esirgenesiniz.
13: Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir
dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere
ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O`ndan en çok
korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.
16: De ki: Siz dininizi Allah`a mı
öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah
her şeyi hakkıyla bilendir.
17: Onlar İslâm`a girdikleri için seni minnet
altına sokuyorlar. De ki: Müslümanlığınızı benim başıma kakmayın. Eğer doğru
kimselerseniz bilesiniz ki, sizi imana erdirdiği için asıl Allah size lütufta
bulunmuştur.
18: Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin
gizliliklerini bilir. Allah yaptıklarınızı görendir.
Kaf Suresi
4: Biz, toprağın onlardan neleri eksilttiğini
kesinlikle bilmekteyiz. Yanımızda o bilgileri koruyan bir kitap vardır.
5: Bilakis onlar, hak kendilerine gelince
yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.
7: Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar
koyduk. Orada gönül açan her türden (bitkiler) yetiştirdik.
8: Allah`a yönelen her kula gönül gözünü açmak
ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık).
12: Onlardan önce Nuh kavmi, Res halkı ve Semûd
da yalanlamıştı.
13: Âd ve Firavun ile Lût`un kardeşleri de
(yalanladılar).
15: İlk yaratmada âcizlik mi gösterdik? Hayır,
onlar yeni bir yaratma hususunda şüphe içindedirler.
16: Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin
kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.
17: İki melek (insanın) sağında ve solunda
oturarak yaptıklarını yazmaktadırlar.
36: Biz, onlardan önce kendilerinden daha güçlü
olan, diyar diyar dolaşan nice nesilleri helâk etmişizdir. Kurtuluş var mı?
39: (Resûlüm!) Onların dediklerine sabret.
Güneşin doğuşundan önce de, batışından önce de Rabbini hamd ile tesbih et.
40: Gecenin bir bölümünde ve secdelerin ardından
da O`nu tesbih et.
41: Seslenenin yakın bir yerden sesleneceği güne
kulak ver.
42: O gün insanlar bu sesi gerçekten
işiteceklerdir. İşte bu, çıkış günüdür.