Özündeki iyi nitelikleri birtakım dış etkenlerle zamanla yitirmek, bozulmak, soysuzlaşmak. Yozlaşmayı bu şekilde açıklayabiliriz.
Soysuzlaşmak biraz ağır bir
itham olabilir;ama genele bakacak olursak maalesef aslımızı İnkârdan başlıyor
yozlaşma. Öz benliğimizi ötelememiz, Geçmişle olan bağların kopması, milli
şuuru kaybetmemiz, aslımızı kabullenmeme yozlaşmanın temel nedenleri bence.
Olayı temelde, incelemek
gerekirse.
Karşımıza çıkan yine fikir ve
düşünce olur. Benimde kesin kanaatim bu yönde evet maalesef ki bizi
değerlerimizden koparan neden savunduğumuzu bilmediğimiz ya da olmayacağını
bilsekte. Tahayyül edip bir umut olacak düşüncesi ile savunduğumuz fikir,
düşünce ve ideolojilerdir. Dünya üzerinde hala çılgınca savunulan ideolojiler mevcut
ve her gün yeni bir akım ve ideoloji ortaya çıkmakta. Yeniliklere kapalı bir
ülke değiliz ;fakat tek eksiğimiz kendi ideolojimizi yaşatmak varken başka
ideolojilerin etkisi altında kaldık ve bu etki hala devam etmekte ve milli şuur
her gün darbe yemekte. Bir önceki yazımda ayrım" hakkında düşüncelerimi siz
değerli okurlarla paylaştım ama bu düşünceme yer vermemiştim.Asıl ayrımın en
büyük sebebi vatan topraklarımız üzerinde savunulan ideolojik yapılar ve
dogmalardır. Bugün Türkiye"de çok çeşitli ideolojiler mevcuttur ve
ideolojilerin temeline bakacak olursak hep Avrupa"dan ulusumuza kazandırılmış
ve Avrupa"dan beslenen ideolojiler çıkar karşımıza
Asıl yozlaşma ise kendi
kimliğimizi başka düşüncelere esir edip kendi milli değerlerimizi hiçe sayıp
onların yaşadığı hayatı benimsemek
Her şekilde milli şuurumuzu kaybettirmek
için çalışan ve milli ruhumuzu öldürmek isteyen birtakım güçler ve misyonerleri
var. Basit bir örnek verecek olursak sorarım size: Kaç kez televizyonun
karşısına geçip değerlerimizi yansıtan programlar izledik. Bugün A kanalında
şunla şu evlenecek mi? B kanalında Acaba şu yetenekli mi?Falancanın yemekleri
güzel olmuş mu? C kanalında falanca karı koca kazanacak mı? O elbise mi yoksa
şu elbise mi?. Hep bunlar çıktı karşımıza falanca falanca evlendi ama geri
ayrıldı çünkü evlilik basitleşti.falanca çok yetenekliymiş dediler bende
yaparım dedik.ve komik durumlara düştük. Falanca kadın bugün yemeğin
beraberinde soğan vermiş dediler ayy!! İğrenç dedik. Falanca kadın kocasına
beyinsiz demiş. Kadın olarak iyi demiş dedik. erkek olarak ayıp ulan sana, ben
olsam öyle konuşturmazdım o karıyı dedik. Şu, bu elbise dedik ertesi gün biz
giydik
Dilimizi kaybettik her gün yeni kelimeler kazandık ama bir o kadar
kaybettik.Dinimizden koptuk yerimiz Cami olması gerekirken barlara doluştuk
Çok
fenomen çıktı karşımıza milli değerleri savunanlar itici,batı tarzı düşünenler
çekici oldu hep. Gençlere yön verdi. Gençler, yani geleceğimiz baştan kaybetti
o nasıl yaşarsa öyle yaşamayı ilke edindi. Fenomenler ise başarmanın gururunu
yaşadı
Anne kutsaldı ayakları altında cennet olan analar ayaklar altına
alındı. Baba ataydı ;lakin ataya saygı kalmadı laubali yaklaşıldı alay
edildi... Aşklar vardı eskiden Leyla Mecnun misali her şeye rağmen bitmeyen
tükenmeyen, şimdi üç gün sonra güle güle kızımızda kaybetti erkeğimizde
Daha
birçok örnekleme yaptım çok boyutlu yaklaştım fakat sizlerle birkaçını
paylaştım.uzun yazıp siz değerli okurları bunaltmak istemem Zaten konuda
temelini verdim siz bakış açınızla bir bir dokuya bilirsiniz yer vermediğim
diğer önekleri.
Şimdi ;
" Bir buğday tohumunu toprağa
atın suyunu verin güneşten uzak olmasın başak olduğunda başağı avucunuza alın
ve düşünün bir buğday size yüz buğday verdi ve bu buğday başağındaki buğdayları
tek tek ayırın elinizde yüz buğday tanesi vardır bakın bakalım kaç tanesi
siyah? İrili ufaklı olabilir belki ama siyah beyaz asla özümüz neyse bizde o
olmalıyız. ``Buğday`` misali ;ama olmadı özümüzü ektik fakat değerlerimizi
biçemedik Hak yolundan milli şuurdan ayrılıp kolay olanı seçtik ;çünkü değerlerimiz
bizlere ağır yüktü ve biz o ağır yükü taşımadık sahiplenmedik ve özümü
kaybettik yozlaştık ve yozlaşıyoruz.
Acizlik bize yakışmıyor
yükümüze sahip çıkalım ve onu geleceğe biz taşıyalım hiçbir şey için geç değil.
Bir sonraki yazımda görüşmek
dileğiyle