DOĞAN ARIK

Tarih: 02.12.2014 00:00

Geçmişteki Bilim Düzeyi ve Bu Günkü Halimiz

Facebook Twitter Linked-in

Ömer Hayyam"ın hayatını konu alan bir roman okumuştum. Adı üstünde roman. Kitabın bir bölümünde Hayyam astronomi üzerine bir deney hazırlamıştır. Deneyi yaparken Gazzali"ninde izlemesini ister. Hatta Gazzali, kurulan düzeneğin içine dahil olur. Deney yapılırken bir de kaza olur. Hayyam ve Gazzali düzenekten aşağı düşerler. Tekrar düzeneğin kurgulanması için kalkıldığında, Gazali Hayyam"a müdahale eder ve deneyin kendisince yeterli olduğunu ifade ederek "Ben ne anlatmak istediğini anladım, ama bu deneyi başkalarına anlatamazsın, bunu anlayacaklarını sanmıyorum. Burada kalsın" der.

Zamanımızın bilim insanları, Gazzali"nin fen bilimler üzerindeki olumsuz düşünceleri, İslam dünyasındaki fen bilimlerinin gerilemesine ve sönük kalmasında etkili olduğuna dair hemfikirdirler.

Geçtiğimiz günlerde, Amerika kıtasının Müslümanlar tarafından bulunduğu üzerine tartışmalara, Gothe Üniversitesi Arap ve İslam Tarihi Bilimleri Enstitüsü Başkanı Prf.Dr.Fuat Sezgin, Amerika"yı Müslümanların keşfettiğini, Müslümanların haritacılıkta çok ileri olduğunu, bunu da yazmış olduğu 13.ciltlik eserinde ispatladığını söylemektedir.

Esasen, bin yıllarında İslam dünyası bütün ilimlerde olduğu gibi fen bilimlerinde de ileri seviyelerde olduğu bilinen bir şeydir. Ancak o devrin üzerinden bin yıl geçmiştir. Geçmişte yaşananlar geçmişte kalmıştır. Geçmişte kalanın kimseye faydası yoktur. Geçmişte yaşananlar geleceğe taşınabiliyorsa başarı odur. İlerleme ve devamlılık geleceğe doğru sağlanmış olur. Bilimde, Bin yıllarındaki parlak devirlerin, Gazalinin etkisiyle mi? Moğolların tahribatıyla mı? Yoksa da, haçlı seferlerinin neticesiyle mi son bulduğu hakkında kesin bir şey söylenemez. Kesin olan şudur ki, İslam dünyasının bu günkü hali Fen bilimlerde de Sosyal bilimlerde de, gerinin gerisinde.

Nihayet ilim ilimdir. Fen bilimleri de Sosyal bilimlerde insanlık içindir. İnsanlığa hizmet etmektedir. İslam dünyasının bir şekilde bilimde ilerlemeyi ve çağı yakalamayı başarması gerekir. Üniversite ve Araştırma merkezleri bu konuda tek ümidimizdir. Buralardaki özgürlükler ve imkanlar artırılmalıdır. Bilim insanımıza fazlasıyla değer verilmelidir. Beyhude tartışmalar patinajdan başka bir şey değildir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —