MUSTAFA ALYAZ

Tarih: 01.07.2015 10:34

Halk Şeffaf Yönetimin Neresinde?

Facebook Twitter Linked-in

‘"Memleketimin kaderi bu"" cümlesi bu günlerde dilden düşmüyor. Bir serzeniş cümlesinden çok artık isyan cümlesi olmuş. Peki, çözüm olarak neler yapabiliriz hiç kimse elini taşının altına koymamış tam aksine de susmuşlar.

Bir şehrin geleceğini, şehrin aydın ve önde gelen kanaat önderleri belirler. Uzağı göremeyen, seçim endeksli çalışan yöneticiler ve yine bu şehrin gözü, kulağı, dili ve beyni olması gerekip de olamayan aydınlarıdır ‘"bu memleketin kaderi bu"" cümlesini halka dedirtenler.

Kahramanmaraş son dönemlerde Eski Belediye Başkanımız Mustafa Poyraz ile hizmet görmeye başlamıştı. Bu hizmet verimi ise Mustafa Poyraz"ın son 3 yılında gerçekleşmeye ve meyvelerini vermeye başlamış olmasının nedenleri de günümüzün en büyük eksikliği olsa gerek.

Kent Konseyimiz ve başarılı bir Başkanı vardı. İsmi hemen aklınıza gelmiş olmalı tabi ki Zeynep Arıkan abla"dan bahsediyoruz. Hanımefendi cümlesi çok çiğ kalırdı Zeynep Abla için. Halk benimsemiş ve dertlerini rahatlıklara dile getirecekleri bir ablaların olması şehri mutlu kılıyordu. Kent Konseyi bir yandan çalışıyor bir yandan da çözüm üretiyordu.

Peki, Kent Konseyine ne oldu? Bu dönem neden bir Kent Konseyi yok.

Kentin Kanaat Önderleri ve Aydınlarının dinlenmediği ve çözüm ortaklığının olmadığı bir zamanda tabi ki halk arasında ‘"şehrimizin kaderi bu"" demesi normaldir.

Evet, Kent Konseyinde herkes düşüncesi ve olması gerekeni açık bir şekilde dile getirebiliyordu. Maalesef artık bir konseyimiz ve konsey çalıştayı olmadığı için söylenecek sözler de kısır kalıyor.

Olmayan için tepki değil de olmayanın olması için çözüm üretmek önemli olan.

Madem herkes kulağını kapatmış, ben yaptım oldubitti diyor ve buna hiç kimse ses çıkartmıyor ise ‘"şehrin kaderi bu"" cümlesi eksik kalır.

Ne diyelim biliyor musunuz?

Bu şehir hiçbir yeniliği hak etmiyor.

 Hiçbir projeyi hak etmiyor.

Sözde kalan havada uçuşan seçim yatırımlarına da ses çıkartmaya hakkı yok. Göz boyama işlerle kendimizi avutalım, iftar yemeklerinde alkış tutalım.

Kent Konseyi ne işe yarıyor ki demişlerdi o dönemde hala kulağımda çınlıyor diyenlerin sesi. Yokluğu daha kötü demiştim o zamanlar. Şimdi farkına varmışlardır umarım Kent Konseyinin önemine.

Kent Konseyi, Halk ile Belediyeyi buluşturuyordu çözüm masasında. Kent konseyinde tartışılan konuların sonucunu belediyeye  sunan Kent Konseyi nede çok iş yapıyormuş değil mi?

Kent Konseyi şuan ki Belediyemizde varda bizim mi haberimiz yok, onu da öğrenmiş oluruz.

Bakın Kent Konseyi ne işe yarıyor,hatırlatalım istedim.

KENT KONSEYİ NEDİR?

Kent Konseyleri 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 26313 sayılı Kent Konseyi Yönetmeliği"ne dayanarak kurulmuş yapılardır. Kuruluş amaçları; "kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşerilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmektir. Merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşerilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak aklın ve uzmanlaşmanın esas olduğu demokratik yapılar ile yönetişim mekanizmalarını ifade eder.

1) Yerel düzeyde demokratik katılımın yaygınlaştırılmasını, hemşerilik hukuku ve ortam yaşam bilincinin geliştirilmesini, çok ortaklı ve çok aktörlü yönetişim anlayışının benimsenmesini sağlamak,

2- Sürdürülebilir Gelişmenin sağlanması ve bu konuda ortaya çıkan sorunların çözümüne yönelik planların hazırlanması ve uygulanmasını sağlamak,

3- Kente ilişkin temel stratejiler ve faaliyet planlarının belirlenmesinde, uygulama ve izleme süreçlerinde tüm kenti kapsayan ortak bir aklın oluşturulmasında katkıda bulunmak,

4- Yerellik ilkesi çerçevesinde katılımcıların, demokrasiyi ve uzlaşma kültürünü geliştirmek,

5- Kentin kimliğine ilişkin tarihi, kültürel, doğal v.b değerlere sahip çıkmak ve geliştirmek,

6- Kent kaynaklarının etkili, verimli ve adil kullanımına katkıda bulunmak,

7- Sürdürülebilir kalkınma anlayışına dayalı kentin yaşam kalitesini geliştiren, çevreye duyarlı ve yoksulluğu giderici programları desteklemek,

8- Sivil toplumun gelişmesine ve kurumsallaşmasına katkıda bulunmak,

9- Çocukların, gençlerin, kadınların ve engellilerin toplumsal yaşamdaki etkinliklerini arttırmak ve yerel karar alma mekanizmalarında aktif rol almalarını sağlamak

10- Kent yönetiminde saydamlık, katılım, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik ilkelerinin uygulanmasına katkıda bulunmak,

11- Kent konseyinde oluşturulan görüşlerin değerlendirilmek üzere ilgili belediyeye gönderilmesini sağlamaktır.

Demek ki bu şehirde aydın ve kanaat önderi insanlar yok ya da kim ne derse desin ben yaptım oldubitti diyen, toplumun kanaatine kulak asmayan yönetim var.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —