İntihar, kişinin kendi hür iradesiyle ölümü seçip istemesi ve sonuçlarını bilerek kendisini öldürmesi demektir.
İslam"da dinin temel amaçlarının başında gelen "canın korunması" esasının bir sonucu olarak kişinin haksız yere başkasını öldürmesi gibi (isra, 33) kendi canına kıyması da kesin bir biçimde yasaklanmıştır. Kişinin kendi ölümüne yol açacak davranışlara girişmemesi gerektiği belirtilmiştir. (Bakara,195 Buhari, Müslim)
Ayeti kerime ve Hadis-i Şeriflerden intiharın ne denli büyük bir günah olduğunu anlıyoruz. İnsan ne kadar zor ve acıklı bir durumda olursa olsun, kendi hayatını sona erdirme hak ve yetkisine sahip değildir.
Acı ve ıstırabı ne kadar çok olursa olsun insanın kendi hayatına son vermesi meşru bir yol değildir. Hz. Peygamber (s.a.v) gerek geçmiş ümmetlerden gerekse kendi ashab-ı arasından bazı örneklerle dikkat çekmiştir. Nitekim o daha önce yaşayan insanlardan birinin dayanamadığı bir acıdan dolayı ölüme teşebbüs ettiğini bundan dolayı da Cenab-ı Hakk"ın kendisine cenneti haram kıldığını haber vermiştir. (Buhari)
Sıkıntılara göğüs germek, acıya ve kedere sabır göstermek, bütün şart ve durumlarda inanç ve güvenini yitirmemek, Müslümanın karakteri ve temel ilkesi olmalıdır.
Günümüzde iştihad adı altında bir kişinin üzerindeki patlayıcıları patlatıp intihar saldırıları düzenlemesi bir çok masumun hayatına mal olduğundan ve kendisinin de intiharı anlamına geldiğinden caiz olamaz.
İntihar olayları inanç boşluğu, ibadet noksanlığı, Allah"a karşı itimatsızlık sabır ve tahammülsüzlükten
kaynaklanmaktadır.