Karikatürist Erdil Yaşaroğlu sordu bu soruyu, o kadar
yerinde ve gerekli buldum ki. O kadar isabetli ki.
7 Haziran"a kadar tüm siyasetçiler meydanlarda deyim
yerindeyse bas bas bağırdı. "Ülkem için şunu yapacağım, bunu yapacağım. Ülkem
her şeyden önce gelir, kendi ailemden ve hatta kendimden bile." 7 Haziran"a kadar
bu sözleri her gün her saat duyduk. Artık doyduk. 7 Haziran"da oy verelim de şu
adamlar rahatlasın dedik gittik aslanlar gibi oyumuzu kullandık. Verdiğimiz
oylara bakınca hiçbir partiye hükümet kurma yetkisi vermediğimizi gördük.
Millet bir bakıma usanmışlık gösterdi bu seçimde, "Bir şeyler ters gidiyor
düzelsin artık" dedi.
Seçimin üzerinden o kadar zaman geçti ama hala aynı düzen
devam ediyor. Partilerin il başkanları "Erken seçime hazırız" diye açıklamalar
yapıyor. Koalisyon görüşmeleri zaten fiyasko. Tüm parti liderleri adeta
talihsiz açıklama yapma yarışında. "Ülkemiz için her türlü fedakarlığa hazırız"
derken bile erken seçime göz kırpıyorlar. Halk 7 Haziran"daki tavrıyla
"Hiçbiriniz parti olarak lider vasfı taşımıyorsunuz, aranızdan en iyileri seçip
koalisyonla yönetin şu ülkeyi" diye bağırdı ama parti liderlerinin kulakları
tıkalı.
Erken seçim olursa
Millet artık iradesine saygı duyulmadığının farkında.
Milli irade illa yüzde 50"yi alınca mı milli irade? Hiçbir partiyi yeterli
bulmadı işte milli irade. Şimdi erken seçim olursa artık vatandaş en yüksek oy
alan üç beş partiyi hiç umursamayıp yeni bir yüz arayışına girecektir. Çünkü bu
millet koyun değil, bu millet ahmak değil. Bu millet sözlerini dinlemeyen
vekillerden tüm yetkilerini alır. Vekillerin vekil olduğunu fark etmesi lazım.