Gazeteci Bekir Doğan"ın Dutun Faydaları kitabını görünce
Oğuz Paköz"ün Alkış dergisinin 13. sayısında yayınlanan Dut Ağacı Boyumca adlı anı
yazısı hemen aklıma geldi.
Bu yazıdaki bilgilere göre; Kahramanmaraş"ta, eskiden
çınar, dikili olduğu yerin kamu malı olduğunu; her evin önünde de bulunan dut
ise sebze bahçelerinin sınırını belirlerdi. Kendi kuşağının alışverişe dut veya
marul satarak başladığını söyleyen Paköz, her şişe on marul dizip "Dürülüüü
Yağlı
dürülüüü
"diyerek bağırdıklarını belirtir. Dut çeşitlerinden ve dutla yapılan
ürünlerden bahsederken eski komşuları Atik Hoca"yı unutmuyor. Atik Hoca, dutun meyvesinden hayvanların ve
konu komşunun yararlandığını, bundan dolayı hanımlara uyup dut ağacının
kesilmesinin kişileri büyük iyiliklerden mahrum bırakacağını söylermiş. Paköz,
eski yıllarda dut yaprağından ipek böcekçiliği yapıldığını, dutun kerestesinin
kıymetli olduğunu ve dut çubuğunun yeraltı suyu aramada araç olduğunu da belirtiyor
bu yazısında.
Kahramanmaraş Ajans Yayınları tarafından 2015 yılında
yayınlanan Dutun Faydaları kitabında ise Bekir Doğan "Şifa kaynağı dut, dut
pekmezi şifa kaynağı." diyor.
Yirmi üç başlık altında oluşturulan kitap, otuz beş
yıllık bir birikimin mahsulü. Doğan "Ben ziraat mühendisi değilim veya gıda
mühendisi olmadığım gibi eczacı da değilim ama bu yaşıma kadar yaşadığım ve dutta
gördüğüm şifaları sizlerle paylaşmak istiyorum." diyerek dutun tüketilmesini,
yeni dut ağaçlarının dikilmesini ve daha da önemlisi kapama bahçelerinin
oluşturulmasını istiyor. Ona göre Kahramanmaraş"taki tüm çınar ağaçları ve
çamlar dut ve ceviz ağacı olsaydı Kahramanmaraş"a da Türkiye"ye de yeterdi.
Dönüklü köyüne Amerika"ya yerleşen Ermeni misafirlerle
gider. Yol boyunca dut ve dut pekmezi ana konuları olur. Köye vardıklarında
Ermeni misafir, köy çocuklarına dut toplatır; bu dutları yüzüne gözüne sürer ve
bir kısmını da elbisesinin içine koyar, o şekliyle Kahramanmaraş"a döneceğini
ve sabaha kadar dutla kalacağını belirterek şunu söyler Bekir Doğan"a:
"Sabah Yaşar Pastanesi"nde birlikte kahvaltı yapalım,
benim yirmi yaş gençleştiğimi göreceksiniz."
Adamı ayna gibi parlatan dutun Kahramanmaraşa"ta pekmez,
pestil ve dondurmada hammadde olarak kullanıldığını, tazesi ve kurusunun da
tüketildiğini, üretiminin artırılması gerektiğini belirtiyor.
Marka olan Kahramanmaraş dondurmasının hammaddesi dutun
yetiştiriciliği, ekimi, aşılanması, budanması, sulanması hakkında bilgiler
veren doğan ticari amaçla kapama bahçelerinin kurulmasını bilhassa arzulamakta
ve teşvik edilmesini istemektedir.
Yaprağından, kabuğundan ve ağacıdan yararlanılan dutun
Türkiye"yi sevdiğini, değişik iklimlerde yetiştiğini, bölgelere göre mayıstan
eylüle kadar uzun süreli meyve verdiğini dillendiren Doğan, "Salatalığın önü,
dutun sonu iyi olur." sözünün meşhur olduğunu da belirtiyor kitapta.
Dutun faydalarını
sayarken bir iddiada bulunuyor Doğan: "Bu konuda iddialıyım. Bir bardak dut
pekmezi öksürüğü beş dakikada keser ve öksürüğe karşı faydalıdır."
Yetiştirme, sağlık, kültür, kazanç açılarından
değerlendirmelerin yer aldığı otuz beş yıllık emek ürünü bu kitabı Oğuz
Paköz"ün bir gecede okuyup bitirdiğini duymaktan mutlu olan Bekir Doğan, insanlığa
ve Kahramanmaraş"a kalıcı bir miras bırakmıştır. Bu mirasın okunması ve bundan
faydalanılması en büyük arzumuzdur.
Birikimine, kalemine sağlık derken, bana göre, Bekir Doğan"ın bu kitapla bizlere mesajı "Bir dut ağacı da siz dikin diyorum."dur.