Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan siyasi hasımlarını
kastederken "mankurt" kelimesini kullanmıştı.
Mankurtun Türkiye Türkçesindeki karşılığı elektronik arama
motorlarından kolayca öğrenilebilir ama biz merak eden okuyucularımız için
biraz daha detaylı bir açıklama yapalım istedik.
Mankurt, Türkiye Türklerinin diline Kırgızca"dan girmişse de
ülkemiz genelinde pek bilinen, yaygın kullanılan bir kelime değildir.
Kırgızların birkaç yıl önce kaybettiğimiz dünya çapında bir
yazarları vardı. Şimdi adını yazdığımda onu hatırlayacaksınız: Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov Türk dünyasının en ünlü romancılarından
biridir. Komünist Rusya döneminde bile Türk birliği için, Kırgızların milli
değerleri için kalem oynatmış bir kahramanımızdır.
Allah rahmet eylesin
Cengiz Aytmatov"un en güzel eserlerinden biri de "Gün Uzar
Yüz Yıl Olur" romanıdır.
Türkiye Türkleri "mankafa"yı bilir ama sanırım "mankurt"u
ilk defa Gün Uzar Yüz Yıl Olur Türkiye Türkçesine çevrildikten sonra öğrendi.
Aytmatov bu romanında mankurt"un ne olduğunu uzun uzun
anlatır:
Kırgızların ezeli düşmanları Rus Kazaklarıdır
Bahar geldiğinde Rus Kazakları ile Kırgızlar her yıl olmasa
da arada bir savaşa tutuşurlar. Belki yüzlerce yıl anlaşamamışlar,
savaşmışlardır.
Kimi zaman Kırgızlar yenmiş, kimi zaman Rus Kazakları
yenmiş
Bu savaşlarda karşılıklı olarak esirler de alınmış
Rus Kazakları esir aldıkları Kırgız savaşçılarının mankurt
yapmaya başlamışlar.
Kırgız savaşçısını mankurt yapmak için önce saçlarını
usturayla kazıyorlar. Ellerini arkadan bağladıktan sonra yeni kesilmiş bir
devenin boyun derisini kafasına sıkıca sarıyorlar. Sonra Kırgız savaşçıyı
günlerce güneşin altında bırakıyorlar. Günler sonra Kırgız savaşçının saçları
uzuyor ama uzayan saçların bir kısmı, deve derisinin etkisiyle kendi kafa
derisinin altına girerek beyne etki yapıyor. Bir tür kıl dönmesi gibi
Beyin bundan etkileniyor ve Kırgız savaşçı aklını
kaybediyor, mankurt oluyor.
Mankurt fikir ileri süremez; acıktığını bilmez yemek
verilirse yer verilmezse yemez; gücü kuvveti yerinde olduğundan otomat gibi
efendisine hizmet eder; geçmişini hatırlayamaz; ona develeri otlatma görevi
verilmişse bu görevi yapar, asla karşılık beklemez. "Buradan ayrılma" denmişse
oradan asla ayrılmaz. Efendisinin komutlarını tamı tamına uygulayan bir robot
gibi hareket eder. Mankurt budur
Kırgızlarla Türkiye Türkleri akraba uluslar olduğundan bu
kelime Türkiye Türkçesine mankurt olarak değil ama mankafa olarak girmiştir.
Biraz argo bir kelime olsa da aklını kullanamayanları güzel ifade eder.
Yorum sizin