Dünya arz talep dengesiyle şekillenen bir yaşam alanı,
Dünya"yı günümüzdeki haline getiren insandan başkası değil. Sonuçta durup
dururken tuğlalar bina oluşturamazlar. İnsan tüm yapıların mühendisi, mimarı ve
işçisi.
Elbette insan yaratıcı değil ama Allah"ın insanın ihtiyaç
duyduğu her şeyi "Al şu da lazım olur" laubaliliği ile insana sunması
beklenemez. Böylece Allah yaşam alanı ve mekanizmaları yaratır, insan bu
mekanizmayı amma hayırlı amma şerli şekillendirir zaten yaratıcının sınavı da
burada başlar.
Medeniyetin varlığı insansız bir yaşam alanında
sorgulanamaz. Düşünemeyen varlıklar, yüzyıllarca sürecek savaşlar çıkarıp nesil
tüketmezler ama mutlak huzuru da tesis edemezler.
İnsan kendini, tesis etmekle görevlendirmiş bir canlıdır.
Dünya"da medeniyete dair ne varsa bunu insan tesis etmiştir. Medeniyeti oluşturan
ya da yıkan devlet" olgusu da insan icadı bir sistemdir. Devlet kutsal ya da
ilahi değildir, beşerdir. Devlet insandan önce yoktu, devleti insan oluşturdu. Devlet
yokken de insan vardı. Devlet olmasa da insan olur. Devletin bekasının
kutsallığı" devlet mekanizmasının uydurduğu bir olgudur. İnsan devlet mekanizmasını
var eden olarak devletin bekasından da devletin tümüyle kendisinden de
üstündür.
Devlet insanın kölesidir çünkü insan kişisel ve önemli
işlerini yürütürken sınırlarını korumak, diğer ülkelerle ilişkileri yönetmek ve
içerde oluşabilecek karışıklıklara müdahale edecek, düzenleyecek bir köleye
ihtiyaç duyar. Bu arz sonucunda devlet oluşmuştur.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı"nın olmadığını
varsayalım. Benim, bir birey olarak meyve suyu üreten tüm firmaları tek tek
inceleyip, hangi markaların içilebilir hangilerinin sağlığı tehdit eder
nitelikte olduğunu tespit edecek vaktim yok. Bu yüzden ben kariyerimle, çocuğumla,
evimle ilgilenirken sınırlarımız içerisinde üretilen gıda ürünlerini
denetleyecek bir Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevlendirmeliyim, o
bakanlığa bu işi yaptığı için vergilerimden bir pay vermeliyim.
Tüm bakanlıklar için bu arz talep örneği geçerli. İnsan
kendi işlerine daha çok vakit ayırabilmek için devlet mekanizmasını oluşturdu. Devlet
halktan üstün değil, aksine halka muhtaç. Devlet, diğer tüm mekanizmalar gibi
insanın arzuları sonucunda doğdu.
Günümüzde insan "Devlet insanı var ediyor" yanılgısını
benimsemiş olsa da, içten içe biliyor ki devlet her adımında insana muhtaç.
Devlet, tüm insanlar olarak doğurduğumuz, beslediğimiz, büyüttüğümüz ama anne
babasına saygı duyması gerektiğini öğretemediğimiz asi ve çoğu zaman hayırsız
çocuğumuz. Zaman zaman kulağından tutup, ona kendisini var edenin biz
olduğumuzu hatırlatmamız gerekiyor.